Tunceli Genel Bilgiler

Tunceli Genel Bilgiler

Tunceli Genel Bilgiler

Yüzölçümü: 7.774 km²

Nüfus: 93.584 (2000)

İl Trafik No: 62

Tarihçe

Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Tunceli İli, kuzeyde ve batıda Munzur Dağları ile Karasu Irmağı, doğuda Bingöl Dağları ve Peri Suyu, güneyde Keban Baraj Gölü ile çevrilidir. Belirgin doğal sınırlarla kuşatılmış olan il toprakları, doğuda Bingöl ve Elazığ, güneyde Elazığ, batı ve kuzeyde Erzincan illeriyle komşudur. 2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre toplam 93548 kişilik nüfusa sahip olan Tunceli ili, aynı zamanda Türkiye’nin en az nüfusa sahip ilidir. İlde 12 kişi/Km2 olan nüfus yoğunluğu, Türkiye ortalamasına göre (73 kişi/Km2) çok düşüktür. Dağınık bir yerleşim düzenine sahip Tunceli’de, İl nüfusunun % 42’si köylerde, % 58’i il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır.

Tunceli, 7774 Km2 yüzölçümü ile Türkiye topraklarının % 1’ini kaplamaktadır.

Tunceli iline ulaşım sadece karayolu ile yapılmaktadır. Erzincan’ı Erzurum’a bağlayan kara ve demiryolları, ilin kuzey ve batısında doğal sınır oluşturan Karasu Irmağı Vadisi’nden geçmektedir. İl topraklarında kuzey-güney yönünde uzanan ve Erzincan’ı Elazığ’a bağlayan karayolu ise Tunceli kentinin içinden geçmektedir.

Güneyden kuzeye ve batıdan doğuya doğru yükselen il topraklarının %70’ini dağlar, % 25’ini platolar, % 5’ini ise ovalar ve düzlükler oluşturmaktadır.

Dağlık ve engebeli alanlardan oluşan il topraklarının kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu kesimini Doğu Torosların uzantısı olan Munzur (Mercan) Dağları engebelendirir. İlin en yüksek noktası, Munzur Dağları’nın doğusunda 3463 metre yükseklikteki Akbaba Tepesi’dir. Munzur Dağlarının yüksek kesimleri, İlin kuzey ve kuzeybatısında doğal sınır oluşturur.

Tunceli’de il topraklarından kaynaklanan pek çok suyu Karasu ve Murat Irmakları toplar. Karasu Irmağı kuzeybatısında, Peri Suyu’da güneydoğuda doğal sınır oluşturur. Bu ırmaklar ile il sınırları içerisinde akan Munzur Suyu, Pülümür Çayı ve Tahar Çayı, güneyde Keban Baraj Gölüne dökülür.

İlde dağların yüksek kesimlerinde yer alan çok sayıda küçük krater göllerinden başka önemli bir doğal göl yoktur. İlin güney sınırında Keban Baraj Gölü, çok büyük bir su yüzeyi oluşturmaktadır.

İldeki başlıca düzlükler, Ovacık ve Pülümür çöküntü alanları ile akarsu vadilerinin genişlediği kesimlerde yer alan küçük ovalardır. Eskiden tarım alanı olarak değerlendirilen bazı geniş düzlükler, Keban Baraj Gölü’nün suları altında kalmıştır.

İl topraklarının kuzeydoğu kesimi, Kuzey Anadolu fayının oluşturduğu deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır.

İlde karasal iklim hüküm sürmektedir. Kısa süren yaz ayları sıcak ve kurak geçmekte, kışlar ise soğuk ve yağışlı olup, uzun sürmektedir. Gece-gündüz arasında ısı farkları ile aylara göre ısı farkları çok yüksektir.

Tunceli ilinde fiziki coğrafya özelliklerine, iklim farklılıklarına ve çok zengin olan su kaynaklarına bağlı olarak ortaya çıkan bio-çeşitlilik, bitki örtüsü ve doğal peyzaj bakımından da zengin görüntülerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Doğu Anadolu Orman Kuşağı içinde kalan il topraklarının % 27’sini kaplayan ve genelde bodur ve baltalık meşe ağaçlarından oluşan ormanlar, ilin orta ve kuzey kesimlerinde yoğunlaşmaktadır. İlin kuzeyinde sıralanan dağların sarp ve dik yamaçları tamamen çıplak olup güney yamaçlarının alçak kesimlerinde yer yer meşe ve ardıç topluluklarına rastlanmaktadır. Dağların güneye doğru alçalan orta ve güney kesimlerinde, tek tek yükselen dağlarla, bu dağları birbirinden ayıran sırtlar genelde meşe ormanlarıyla kaplıdır.

Tunceli, yaban hayatı bakımından oldukça zengindir. Özellikle Munzur Vadisi ve çevresi yaban hayvanları için elverişli bir ortam sunmaktadır. Çengel Boynuzlu Keçi ve Bezuvar isimli iki tür dağ keçisi ile av kuşlarından Ur Kekliği, bu yöreye özgü ilginç ve nadir yaban hayvanı türleridir.

Munzur Suyu, kırmızı benekli alabalık türlerinin yetişmesine çok elverişli olup, özellikle yukarı çığırında bol alabalık yaşamaktadır. Ovacık İlçesinin doğusunda Munzur Suyunu oluşturan gözelerin 1-2 km. güneyinden başlayarak, başta Munzur Suyu ve Mercan Deresi olmak üzere Tunceli’ye kadar 80 km. alana yayılmış bulunan alabalık türleri, bu yöreye özgü nadir türlerdir.

İl nüfusunun % 42’sinin kırsal kesimde yaşadığı Tunceli’de temel ekonomik etkinlik tarım ve hayvancılıktır. Buna karşın ilde tarıma elverişli alanlar oldukça kısıtlıdır. Geleneksel el sanatları arasında bugün için kaybolmaya yüz tutmakla birlikte dokumacılık, çömlekçilik ve dericilik yapılmaktadır. Tunceli 1968 yılından beridir kalkınmada öncelikli il kapsamına alınmıştır. İlde bulunan sanayi kuruluşları un ve unlu ürünler, yem ve yün ipliği üretimi alanında faaliyet göstermekle birlikte sayılar da oldukça sınırlıdır.

Çeşitli kesimlerinde Jips içeren cevher yataklarına rastlanan Tunceli, yer altı kaynakları bakımından da yoksuldur. Pülümür yöresindeki tuzlalarda Haziran-Ekim ayları arasında tuz üretimi yapılmaktadır.

İlçeler

Çemişgezek: İlçe Tunceli’nin batısında yer almakta olup, İl’e 117 Km. uzaklıktadır. 1881 yılında belediye teşkilatı kurulan İlçe 877 Km2 alana sahiptir. İlçenin rakımı 953 m.dir. Kuzeyinde Ovacık,doğusunda Hozat, Kuzeybatısında Erzincan ile komşu olup güneyi ve kısman batısı Keban Baraj Gölü ile çevrilidir. Tunceli ile olan ulaşımı Pertek üzerinden karayolu ile sağlanır. Ancak ulaşım daha çok Elazığ İli üzerinden olup Elazığ-Çemişgezek arasındaki karayolunun bir kısmının Keban Baraj Gölü üzerinde olması nedeniyle feribotlarla sağlanmaktadır.

2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinin nüfusu 3685, köylerinin nüfusu 5282 kişi olup toplam nüfusu 9773’tür.

Çemişgezek İlçesinin kuzey kısmı güney kısmına göre daha dağlık olup, iklimi karasal iklimin bütün özelliklerini taşır.

İlçenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. İlçenin dağlık kesimlerinde genellikle hayvancılık yapılmaktadır. Hayvansal üretimde göçebe hayvancılık önemli bir yer tutmaktadır. Göçebe hayvancılıkla uğraşan ailelerin ürettiği peynir (Şavak Peyniri) lezzet ve kalite olarak ün saldığı için büyük şehirlerde Erzincan Tulum Peyniri olarak pazara sürülmekte ve tüketiciler tarafından tercih edilmektedir.

İlçenin tarıma elverişli bölümlerinde ise patates, buğday, arpa, fasulye, soğan, nohut, mercimek gibi ürünlerin yanı sıra domates, biber, salatalık ve patlıcan gibi sebzelerde yetiştirilmektedir.İlçeye bağlı Ulukale Köyü, dut ve dut ürünlerinden olan pekmez ve pestiliyle tanınmıştır.

Çemişgezek; aynı zamanda ilimizin tarihi eserler bakımından en zengin ilçesidir. İlçede yerleşim çok eskiye dayandığından pek çok tarihi esere rastlamak mümkündür. İlçede bulunan başlıca eserler; Yeni Köy Höyüğü, İn Delikleri (Derviş Hücreleri), Yelmaniye Camisi, Uzun Hasan Türbesi, Hamam-ı Atik, Aşağı Köprü, Ferruh Şad Bey Türbesi, Hamidiye Medresesi olarak sayılabilir. 

Hozat: İlçenin ismini eski Türk dilinde “sıçramak, hoplamak” anlamına gelen Hozmak’tan aldığı sanılmaktadır.

Hozat; kuzeyinde Ovacık, doğusunda merkez ilçe, güneyinde Pertek ve batısında Çemişgezek ilçeleriyle çevrilidir. İlçenin denizden yüksekliği 1520 m. olup, yüzölçümü 804 Km2’dir. Belediye teşkilatı 1927 yılında kurulan İlçenin merkezi Tunceli’ye 96 Km. uzaklıktadır, ulaşım il merkezine ve Elazığ’a Pertek karayolu üzerinden sağlanır.

2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinin nüfusu 6589, köylerinin nüfusu 2554 kişi olup toplam nüfusu 9143’tür.

Hozat, ilin dağlık ilçelerinden biridir. İlçenin kuzeyi ve doğusu yüksek dağlarla kaplıdır. Tipik karasal iklim özelliklerinin hakim olduğu ilçede kışlar uzun ve çetin geçer.

İlçenin dağlık bir coğrafik yapıya sahip olması nedeniyle en önemli geçim kaynağını hayvansal üretim oluşturur. İlçenin çok zengin bir floraya sahip olması, arıcılığın son yıllarda ilçenin en önemli geçim kaynağı haline gelmesini sağlamıştır.

Tarihi eserler arasında Mahsum Pak Kalesi, Ağu İçen Türbesi, İn Mağarası ve Kilisesi, Sarısaltık Türbesi ve Ziyaretgahı sayılabilir.

En önemli akarsuları Hozat çayı, Tağar çayı ve Değirmendere çaylarıdır. İlçe zengin bir akarsu ağına sahip olup cazibeli bir doğal güzelliği mevcuttur. Yaz turizmi için ideal bir merkez niteliğindedir. 

Mazgirt:  Urartular’da ‘Gert’ kelimesi şehir anlamına gelmekte olup, büyük şehir veya büyük ormanlık anlamında kullanıldığı, dolayısıyla ilçenin isminin 9. yy. da yöreye hakim olan Urartular tarafından konulduğu sanılmaktadır. Mazgirt halkı, 1916 yılında Rus ordusunun Pülümür’e yaklaşması üzerine silahlanarak çatışmalara katılmış ve Rus Ordusunun püskürtülmesinde önemli rol oynamıştır. Tunceli iline 40 Km. Elazığ iline 100 Km. uzaklıkta olan Mazgirt ilçesi, Tunceli-Elazığ Karayolunun 10 Km. kuzeyinde yer almaktadır.

Denizden yüksekliği 1.400 m. olan İlçenin en yüksek noktası ise 2033 m. ile Kırklar Dağıdır. İlçeye bağlı Darıkent ve Akpazar beldelerinde Belediye teşkilatı bulunmaktadır.

2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinin nüfusu 2707, köylerinin nüfusu 10250 kişi olup toplam nüfusu 12957’dir.

Mazgirt, ilin tarıma en elverişli ilçelerinden biridir. İlçenin güney kesimleri makineli tarım yapmaya müsait olup halk geçimini bitkisel üretim yaparak sağlamaktadır. İlçenin güney kesimlerinde genellikle tarımla uğraşılmakta, kuzey kesimlerinde ise tarımla birlikte hayvancılıkla da uğraşılmaktadır. İlçede buğday, arpa, fasulye, fiğ, şeker pancarı, soğan, patates, nohut, mercimek gibi ürünler yetiştirilir. Bunun yanı sıra meyvecilikte yapılmaktadır. İlçenin Akpazar beldesinde çanak-çömlekçilikte yapılmaktadır.

İlçede bulunan başlıca eserler; Mazgirt Kalesi, Elti Hatun Türbesi, Elti Hatun Camisi, Çoban Baba Türbesi, Kale Köyü Kalesi ve Bağın Kalesi olarak sayılabilir.

İlçenin, Dedebağ Köyünde bulunan kaplıca, her yıl özellikle yaz aylarında sağlık amacıyla çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Nazımiye: Eski ismi Kızıl Kilise olan ilçenin adı, 7 Şubat 1911 tarihinde zamanın kaymakamı Balıkesirli Mehmet Vehbi BOLAT tarafından, padişahın yeni doğan torunu Nazım Efendi’nin adını yaşatmak amacıyla verilmiştir. 553 Km2 alanla, İl’in en küçük ilçesi durumundaki Nazımiye’nin İl merkezine uzaklığı 36 Km. olup, denizden yüksekliği ise 1550 metredir.

Tunceli il merkezinin doğusunda yer alan Nazımiye, kuzeyinde Pülümür, güneyinde Mazgirt ilçesi ve doğusunda Bingöl ili ile çevrilidir.

2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinin nüfusu 2915, köylerinin nüfusu 2689 kişi olup toplam nüfusu 5604’tür.

İlin en dağlık yapısına sahip olan ilçenin belli başlı yükseltileri Düzgün Baba Dağı (2097 m), Hamit Baba Dağı (2133 m) ve Bedir Dağı (2614 m)dır. Başlıca akarsuları ise Pülümür ve Peri Çaylarıdır.

İlin en dağlık ilçesi olması nedeniyle tarıma elverişli bir yapıya sahip olmadığından yapılmaya çalışılan tarım ise ilkel usullerle göre yapılmaktadır. İlçede yetişen en önemli ürün Ceviz’dir. İlçede hayvancılığın yanı sıra arıcılıkta yapılmaktadır.

İlçeye 13 Km uzaklıkta bulunan Dereova Şelalesi yaz aylarında çok sayıda insan tarafından ziyaret edilen önemli piknik alanlarından olup, ilçenin ve ilin turizminin önemli değerleri arasında yer almaktadır. İlçede tarihi eser niteliğini taşıyan bir yapı bulunmamaktadır.

Ovacık: Tunceli’nin kuzeyinde yer alan Ovacık’ın ismini dağların arasında yer alan 74 Km2 lik ovadan aldığı sanılmaktadır. 1538 Km2 alanı ile ilimizin arazi yönünden en büyük ilçesidir.İl merkezine 65 Km uzaklıkta bulunan Ovacık; kuzeyinde Erzincan, doğusunda Pülümür ve merkez ilçe, güneyinde Hozat , batısında Erzincan ili ve Çemişgezek ilçesiyle çevrilidir.

2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinin nüfusu 5909, köylerinin nüfusu 2613 kişi olup toplam nüfusu 8522’dir.

İlçeye ulaşım Munzur Suyu ile birlikte devam ederek ilerleyen ve Munzur Vadisi Milli Parkı içerisinde yer alan eşsiz doğa manzaralarıyla dolu karayolu üzerinden sağlanmaktadır.

Ovacık ilçe merkezi aynı zamanda ilin en büyük düzlüklerinden olan Ovacık Ovasına yerleşmiştir. Kuzeyi ve güneyi Munzur Sıra Dağlarıyla çevrili olan ova Munzur Suyu tarafından ikiye ayrılmıştır. Denizden yüksekliği 1300 m olup, en yüksek noktası (3071 m) Ziyaret Tepesidir. En önemli akarsuyu Munzur Çayıdır. Munzur Dağlarının zirvesinde birçok doğal göl bulunmaktadır.

Ovacık doğal yapısı gereği iklimi en sert geçen ilçedir. Kışları soğuk ve kar yağışlıdır. Kışları ilçe merkezine dahi 2 metreyi geçen şekilde kar yağar. Yaz aylarında ise hava serin geçmektedir.

İlçenin geçimi daha çok tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Ovacık-Zeranik Ovası ve çevresinde yetiştirilen fasulyenin besin değeri yüksek olup, son yıllarda pazarlamasında büyük ilerlemeler sağlanmıştır. Ayrıca Mercan Vadisi ve ilçenin bazı köylerinde ceviz yetiştiriciliği de yapılmaktadır. İyi bir ortam olmasına rağmen Arıcılık kısmen yapılmakta, yeterli gelişme bir türlü sağlanamamıştır. Dünyaca meşhur olan ve sadece Munzur Suyunda yaşayan “Kırmızı Benekli Alabalık” ilçenin önemli ürünlerindendir.

İlçede tarihi eser niteliğinde bir yapı bulunmamakla birlikte ilin turizm bakımından en önemli doğal değerlerini bir arada barındıran bir özelliğe sahiptir. Munzur Vadisi Milli Parkı, Munzur Suyu Gözeleri, Mercan Vadisi ve Mercan Suyu ile gözeleri ilçenin önde gelen varlıklarıdır. Özellikle Munzur Suyu Gözeleri ilkbahar aylarından itibaren binlerce insan tarafından gezilip görülmektedir.

Gerekli altyapı, ulaşım ve konaklama sorunları aşıldığı takdirde Ovacık aynı zamanda sadece İlimizin değil bölgenin de Kış Turizmi Merkezi olmaya aday yerlerdendir.

Pertek: Bolluk ve bereket sembolü olarak kaleye dikilen kuş heykeli, Pirtek olarak isimlendirilmiş ve yöreye de bu isim verilmiştir. Zamanla isim Pertek olarak değişime uğramıştır.

Selçuklular ve Osmanlılar döneminde İlçe, çok canlı bir kültür ve sanat merkezi haline getirilmiştir. Kale, han, hamam, camiler, medreseler ve aşevlerinden oluşan bir külliyeye sahip olan Pertek aynı zamanda bir eğitim merkezi de olmuştur.

İl merkezinin güney kısmında yer alan Pertek ilçesinin, doğusu ve güney sınırı tamamen Keban Baraj Gölü ile çevrilidir. Kuzeyinde merkez ilçe ve Hozat, batısında ise Çemişgezek ilçesi ile sınırlanır. 947 Km2 alana sahiptir olan İlçe, ilimize 52 Km. uzaklıkta olup deniz seviyesinden yüksekliği 1050 metredir.

2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinin nüfusu 5737, köylerinin nüfusu 7462 kişi olup toplam nüfusu 13199’dur.

İlçe Keban Baraj Gölü kıyısında yer almakta, adeta bir yarımada görünümü taşımaktadır. Diğer ilçelere göre daha az yükseltilere sahip olan Pertek, bahar aylarında Keban Baraj Gölünün maviliği ve yeşilin her tonu ile eşsiz doğa manzaralarına bürünür. İlçede bulunan Hozat (Singeç) Çayı güneye doğru akarak Keban Baraj Gölüne dökülmektedir.

İl merkezi ile karayolundan ulaşımın sağlandığı Pertek, Keban Baraj Gölü üzerinden feribotla geçişin sağlandığı karayolu bağlantısı ile 30 Km uzaklıkta bulunan Elazığ ile daha fazla ilişki içerisindedir.

Sosyo-ekonomik anlamda Tunceli’den daha çok 30 km uzaklıkta bulunan Elazığ’la ilişki içerisinde olan Pertek, tarım ve hayvancılık bakımlarından ilimizin en gelişmiş ilçesidir. Hayvancılık bakımından ilin, en çok hayvan besleyen ve satan ilçesi durumundadır. Ayrıca ilçe; diğer ilçelere ve il merkezine oranla sahip olduğu ılıman iklimi nedeniyle sebzecilik konusunda da en gelişmiş ve en fazla ürün alınan ilçesi durumuna da sahiptir. İlçede bugün için faaliyetlerini durdurmuş bulunan Sümerbank İplik ve Tekstil Fabrikası bulunmaktadır. Ayrıca Keban Baraj Gölünde son yıllarda ticari amaçla yapılan balık avcılığı ilçeye önemli bir ekonomik gelir sağlamaktadır. Baraj Gölünde avlanan sazan, aynalı sazan ve turna balığı Tunceli ve Elazığ’da pazarlanmaktadır.

Tarihi yapılar bakımından, Çemişgezek’ten sonra ilin en çok tarihi esere sahip olan ilçesidir. İlçede bulunan tarihi eserler daha çok Mengüçlüler ve Osmanlıların izlerini taşımaktadır. İlçede bulunan başlıca tarihi eserler; Pertek Kalesi, Çelebi Ağa Camii, Sağman Camii, Baysungur Camii ve Sağman Kalesi olarak sıralanabilir.

Pülümür: Tunceli merkezinin kuzeydoğusunda yer alan Pülümür; doğuda Kiğı (Bingöl) ilçesi, batısında Ovacık, güneyinde Nazımiye ve kuzeyinde Erzincan ile çevrilidir. 1505 Km2’lik yüzölçümüne sahip olan İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1650 m. dir.

İl merkezine 65 km uzaklıkta bulunan ilçeye Pülümür Vadisi ve Pülümür Çayı boyunca uzanan ve aynı zamanda Tunceli’nin Erzincan ili ile olan bağlantısını sağlayan karayolu üzerinden ulaşılır. Karayolu özellikle bahar ve yaz aylarında eşsiz doğa manzaralarına sahiptir.

2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinin nüfusu 1893, köylerinin nüfusu 2170 kişi olup toplam nüfusu 4063’tür.

Dağlık bir yapıya sahip olan Pülümür’de kışlar çok sert ve çetin geçmektedir. En yüksek noktası 3287 m. yüksekliğindeki Bağır Paşa Dağıdır. En önemli akarsuyu il merkezine kadar ulaşan Pülümür çayıdır. Ayrıca dağların zirvesinde Navgöl, Buyer Baba Gölü, Kırdım Köyü Gölleri ve Bağır Paşa Dağı krater gölleri bulunmaktadır.

Pülümür, bulunduğu konumu itibariyle tarım yapmaya elverişli bir yapıya sahip olmadığından daha çok hayvancılıkla uğraşılan bir ilçedir. Geniş bir yayla alanına sahip olan Pülümür, hayvancılıkla uğraşanları ilkbahar ve yaz aylarında bu yaylalara çekmektedir. İlçe zengin bir bitki örtüsüne sahip olup arıcılık için çok elverişlidir. Üretilen ballar Pülümür Balı etiketiyle ambalajlanarak bütün Türkiye’de piyasaya arz edilmektedir. İlçe zengin bir krom madeni yatağına sahip olan ilçede mermer, alçı taşı ve kaya tuzu da çıkartılmaktadır.

Tunceli-Pülümür Karayolu üzerinde yolun üst kısımlarında yer alan ve Gelin Odaları olarak adlandırılan mağaraların, Urartular döneminde burada yaşayan insanlar tarafından kayaların oyularak oda haline getirildiği ve bu odalarda yaşadıkları sanılmaktadır. Pülümür çayı üzerinde kurulu bulunan Hatun Köprüsünün yazılı bir bilgisi olmamasına karşın Selçuklular dönemine ait bir yapı olduğu tahmin edilmektedir. İlçede halk tarafından kutsal sayılan Büyük Çeşme, Büklü Dede Türbesi ve Derviş Gülabi Türbesi gibi önemli ziyaret yerleri bulunmaktadır.

Pülümür Vadisi içerisinde akmakta olan Pülümür Suyu kenarında yer alan piknik alanları yaz aylarında yöre halkı tarafından günübirlik dinlenceler için tercih edilmektedir.

Yapmadan Dönme

Munzur Vadisi Milli Parkını Gezmeden,

Dertlere deva doğal ortamında kendiliğinden yetişen yaban “Dağ Sarımsağı”nı alıp-yemeden,

Kutudere Mesire yerinde kavurma yemeden,

Yaz aylarında Pülümür Suyunda yüzüp serinlemeden,

Munzur Suyunun çıkış yeri olan Ovacık İlçesinde bulunan 40 Gözeleri görmeden ve orada piknik yapmadan,

Ülkemizde tanınan meşhur “Şavak Tulum Peyniri”ni almadan,

Munzur Vadisi Milli Parkındaki ve Pülümür Vadisindeki yabanıl yaşamı fotoğraflarla belgelemeden,

Arıların Pülümür Vadisinde bulunan yüzlerce çeşit çiçeklerden ürettiği doğal ve eşsiz lezzetteki her derde deva “Pülümür Balı”nı almadan

Nazımiye Dereova Şelalesinin eşsiz güzelliği altında dinlenmeden,

Ve güler yüzlü, hoşgörülü, konuksever Tunceli insanıyla tanışmadan,

.....dönmeyin. 

Ulaşım - Nasıl Gidilir

Tunceli, Doğu Anadolu’nun kuzey ve güneyini birbirine bağlayan Erzincan-Elazığ karayolu üzerinde yer almaktadır. İl topraklarında kuzey-güney yönünde uzanan ve Erzincan’ı Pülümür, Tunceli ve Pertek üzerinden Elazığ’a bağlayan karayolu, Tunceli kentinin içinden geçmektedir. İlçeler, birer il yolu ile bu ana eksene bağlanmaktadır. İlde 524 Km. il yolu, 138 Km. devlet yolu vardır. 372 köyden 371’inin köy yolu bulunmaktadır. Köy yollarının toplamı 2975 Km. olup 165 Km.’si asfalt, 802 Km.’si stabilize, 1618 Km.’si tesviye ve 390 Km.’si ham yoldur.

Tunceli-Erzincan karayolu aynı zamanda Güneydoğu Anadolu’yu Doğu ve Karadeniz Bölgelerine bağlayan devlet karayollarından biridir. Tunceli’nin İç Anadolu ve Karadeniz illeri ile ulaşım bağlantısı , kuzeyde sınırdan geçen Erzurum-Erzincan karayolu ile, güney illeri ile olan ulaşım bağlantısı ise Elazığ’dan geçen Bingöl-Elazığ-Malatya karayolu ile sağlanır.

Eskiden Pertek-Elazığ bağlantısını sağlayan köprü, Keban Baraj Gölü suları altında kaldığı için günümüzde Pertek ve Çemişgezek-Akçapınar’da kurulan feribot iskeleleri ile Elazığ yakasına ulaşım sağlanmaktadır. Pertek’te belediyeye ait 1 adet, özel sektöre ait 2 adet feribot vardır. Özel sektöre ait iki feribot her gün dönüşümlü olarak çalışmaktadır. Bir feribotla 15-20 araba taşınabilmekte ve Pertek-Elazığ arasında her gün 07.00-19.00 arasında her saat başı karşılıklı sefer yapılmaktadır. Pertek iskelesinden 10 dakikası feribot ulaşımı, 20 dakikası Elazığ yakasındaki karayolu ulaşımı olmak üzere Elazığ kent merkezine yarım saatte ulaşılmaktadır.Çemişgezek-Akçapınar’dan Elazığ-Fatmalı yakasına Çemişgezek Belediyesine ve özel işletmecilere ait teknelerle her iki saatte bir sefer yapılmakta ve yolculuk yarım saat sürmektedir.

Tunceli-Elazığ kent merkezleri arasındaki uzaklık karayolu ile 136 Km.’dir. Tunceli-Pertek karayolunun Tunceli-Çiçekli ayırımı arasında kalan kısmı, Uzunçayır Barajı tamamlandığında göl suları altında kalacağı için, bu kesimde yol güzergahı, batıya kaydırılmıştır. Pertek ilçesi üzerinden gidildiğinde Tunceli-Elazığ arasındaki karayolu uzaklığı, Keban Baraj Gölü geçişi hariç 75 Km.’dir.

Tunceli’ye en yakın demiryolu, ilin kuzey sınırında Erzincan topraklarından , güney sınırında ise Elazığ topraklarından geçer.

Tunceli’ye en yakın havaalanı, kent merkezine yaklaşık olarak 120 Km. uzaklıkta yer alan ve iç hatlara hizmet veren Elazığ Havaalanıdır.

Tunceli’nin İlçelerine Olan Uzaklığı

Tunceli-Çemişgezek: 117 Km

Tunceli-Mazgirt: 40 Km

Tunceli-Hozat: 96 Km

Tunceli-Nazimiye: 36 Km

Tunceli-Ovacık: 65 Km

Tunceli-Pülümür: 65 Km

Tunceli-Pertek: 51 Km 

Cografi Yapı


Tümüyle Fırat Havzası içerisinde kalan İl, doğal sınırlarla kuşatılmış yüksek bir bölgedir. Doğu Toros Dağlarının uzantıları doğu-batı yönünde uzanarak ilin kuzeybatısını, kuzeyini ve kuzeydoğusunu hemen hemen bütünüyle kaplar. Bu dağlar aşılması güç sıralar oluşturduğu için Tunceli, Türkiye'nin doğu ucunda Iğdır Ovasından başlayıp Erzincan Ovasına kadar uzanan verimli çöküntü alanıyla bütünleşememiştir. Bu dağlar, yer yer hem yüzey sularıyla aşınarak hem de akarsular tarafından derince oyularak yüksek platolara dönüşmüştür. Vadiler çok dar ve dik olup vadi tabanlarında ovalar oluşmamıştır.

Güneyden kuzeye ve batıdan doğuya yükselen il topraklarının % 70'ini dağlar, % 25'ini platolar, % 5'ini ovalar ve düzlükler oluşturmaktadır.

DAĞLAR

Tunceli il sınırları içerisinde bulunan dağlar Doğu Torosların uzantısı olarak batı-doğu yönünde uzanmaktadır. Munzur Dağları ve uzantısı olan Avcı Dağları, il topraklarının kuzeybatı ve kuzey kesiminde doğal sınır oluşturmakta, kuzeydoğusunda ise Bağırpaşa Dağı yer almaktadır. İlin en yüksek noktası, Munzur Dağlarının doğusunda 3463 metre yükseklikteki Akbaba Tepesidir.

İlin orta ve güney kesimlerinde 1500-2000 metre yükseklikte dizilen tepeler vardır. Mazgirt'in doğusundaki Kırklar Dağı (2033 m.), Hozat'ın güneydoğusundaki Topatan Tepe (2234 m.) , Merkez-Ovacık arasında bulunan Karaoğlan Dağı (2422 m.) ilin başlıca yüksek tepeleridir. Birbirlerinden derin ve dar vadilerle ayrılan ve tek tek yükselen bu dağlar, sık sayılabilecek meşe ormanlarıyla kaplıdır. Eteklerde ise ardıç topluluklarına rastlanır.

Munzur Dağları: Munzur Dağları, ilin kuzeybatısı, kuzeyi ve kuzeydoğusunda çok zor geçit veren sıralar halinde 130 km. boyunca uzanmaktadır. 25-30 km. arasında değişen çok geniş bir taban üzerine oturan Munzur Dağlarının doruklarında yükselti genellikle 3000 metrenin üzerindedir. Munzur Dağlarının Tunceli sınırları içerisinde kalan bölümünde en önemli dorukları batıdan doğuya Biçare Dağı (3111 m.), Ziyaret Tepe (3071 m.) ve Akbaba Tepesidir. (3463 m.)

Munzur Dağları, dik bir biçimde Ovacık çöküntü alanına inmektedir. Bu kesim Mercan Dağları olarak bilinmektedir. 1400 metre yükseltili Ovacık'tan sonra, 2800-3000 metreye çıkan yükselti kuşağında çok dik yamaçlar bulunmakta ve bu yamaçlardan kuzeye doğru açılan havza tabanlarına inilmektedir. Havza tabanlarıyla havzaları birbirinden ayıran yüksek sırtlar, yaz aylarında yöre halkının yaylak alanlarını oluşturmaktadır.

Güney yamaçlarında yer yer rastlanan meşe ve ardıç toplulukları dışında hemen tümüyle çıplak olan Munzur Dağlarının 2700 metreden yüksek kesimleri sürekli karlarla kaplıdır ve kış aylarında yüksek ve sarp geçitler kapanmaktadır. Bu geçitlerin en önemlileri yükseltileri 3000 metreye yaklaşan Mercan ve Kemah geçitleridir.

Bağırpaşa Dağı: Bağırpaşa Dağı, Munzur Dağlarını Karasu-Aras Dağlarına bağlayan geniş ve yüksek bir kütledir. İl alanının kuzeydoğu ucunu tamamıyla kaplayan Bağırpaşa Dağı, batıdan Pülümür Çayı Vadisi, kuzeyden Karasu Vadisi, güneyden Peri Suyu Vadisi ile çevrilmiştir. Zirveleri sürekli kar ve buzlarla kaplı olan Bağırpaşa Dağının en yüksek noktası 2906 metredir. Özellikle güney etekleri, meşe ve ardıç ağaçlarından oluşan sık bir örtüyle kaplıdır. Pülümür, Karasu ve Peri Suyu vadilerine doğru alçalan kesimler, zengin otlaklarla kaplı platolar durumundadır.

PLATOLAR

İl topraklarının % 25'ini kaplayan platolar, Munzur Dağlarının ve Bağırpaşa Dağının doruklar bölgesinde, yüksek sırtlarla çevrilmiş düzlükler şeklindedir. Ayrıca güneydoğu ve doğuda Pülümür Çayı Vadisine inen kesimde, çeşitli yükseklik basamaklarına sıralanmış platolar vardır. Bu platoların en ünlüleri, Mercan Dağları üzerindeki Merk Yaylası ve Munzur Dağlarının orta bölümünde yer alan Kepir Yaylası'dır. Kışları çok soğuk geçen bu platolar yazın otlak alanları olarak kullanılır.

İlin orta ve güney kesimlerindeki dağlarda kalkerli kayaçların aşınmasıyla oluşan platolar, ot ve su kaynakları açısından kuzeydeki platolara göre daha zayıftır. Ancak ulaşım kolaylığı ve otlatma süresinin uzunluğu nedeniyle hayvancılık açısından önem taşımaktadır.

VADİLER

Tunceli'de vadiler yüksek ve sarp kesimlerde hem il içinde hem de çevre illerle bağlantıyı sağlayan doğal ulaşım yollarını oluşturmaktadır. Çoğunlukla güney doğrultusunda uzanan vadiler, henüz gelişmelerini tamamlamamış, dar ve dik yarıklar halindedir. Tektonik çöküntü alanlarında oluşan akarsu vadileri biraz daha geniştir. İlin en önemli vadileri Munzur, Mercan, Pülümür, Peri ve Tahar Çayı Vadisidir. Bu vadilerin özellikle güneyinde yer yer genişleyen kesimlerinde tarım yapılabilmektedir.

Munzur Vadisi: Munzur Vadisi, Munzur Dağlarının orta bölümünde yer alan tepelerin güney yamaçlarından pek çok kol halinde başlar. Bu kollar, ilin en büyük düzlüğü olan Ovacık çöküntü alanında birleşir. Munzur Vadisi, merkez ilçede Pülümür Vadisiyle birleşerek güneye uzanır ve orada Keban Baraj Gölüne ulaşır.

Pülümür Vadisi: Pülümür Vadisi, Avcı Dağlarının doğu yamaçlarından birkaç kol halinde başlayıp güneye uzanan çok dar ve dik bir vadidir. Merkez ilçede Munzur Vadisi ile birleşip güneyde Keban Baraj Gölüne açılmaktadır.

Peri Vadisi: Peri Vadisi, Bingöl Dağlarının batı yamaçlarında çok sayıda kol halinde başlar. Elazığ-Tunceli sınırını oluşturarak güneye Keban Baraj Gölüne açılan vadi yer yer dar ve diktir. Peri Vadisi, Tunceli-Bingöl arasındaki ilişkiyi sınırlandıran doğal bir engel oluşturmaktadır.

Tahar Vadisi: Tahar Vadisi, Kırklar Dağının batı yamaçlarından batıya ve güneye yönelerek Keban Baraj Gölüne açılmaktadır. Diğer vadiler kadar dar ve dik değildir. Çemişgezek yöresinde yer yer genişlediği kesimlerde, akarsu yatağının iki yanında sıra sıra bükler oluşmuştur.

OVALAR

Tunceli'de ovalar il topraklarının % 5'ini kaplamaktadır. İlde önemli sayılabilecek ova ve düzlükler bulunmamaktadır. Tunceli'nin kuzey yarısındaki düzlükleri, Munzur Dağlarının güneyindeki çukurlukta oluşmuş Zeranik Ovası ile Ovacık ilçesinin Yeşilyazı Bucağında bulunan Yeşilyazı Ovasıdır. Munzur Dağlarından ovaya inen çok sayıda akarsu ve yüzey sularının taşıdıkları maddeler, çöküntü alanının tabanında kalın bir alüvyal toprak tabakası oluşturmuştur. 74 Km2 büyüklüğünde ve 1350 metre yükseltili Ovacık Ovasında toprak bitkisel üretime elverişli olmakla birlikte, iklim çok sert olduğu için tarımsal etkinlikler sınırlıdır. Ovacık İlçesi Yeşilyazı Bucağındaki Yeşilyazı Ovası ise 44 Km2 büyüklüğündedir. Buralarda hububat ve bakliyat ekimi yapılmakta ve bu alanların bir kısmı sulanabilmektedir.

AKARSULAR

Tunceli, akarsu yönünden çok zengindir. Düzenli yağış alan yüksek dağlarda yer altına sızan kar ve yağmur suları, daha düşük yükseltilerde kaynaklar şeklinde yeniden yüzeye çıkar. Akarsuları besleyen bu kaynaklar sürekli olduğundan, akarsuların taşıdığı sular bol ve akışları da oldukça düzenlidir. İlin önemli akarsuları, Munzur Suyu, Mercan Deresi, Pülümür Çayı, Peri Suyu ve Tahar Çayıdır.

GÖLLER

Tunceli'de Keban Baraj Gölünün dışında önemli ve büyük göl yoktur. Munzur Dağları ile bu sıranın alt birikimlerini oluşturan Mercan, Avcı, Karasakal Dağları üzerinde ve Bağırpaşa Dağının doruklar bölgesinde buzul yataklarının zamanla suyla dolması sonucunda oluşmuş küçük krater gölleri vardır. Bunlardan bazıları Karagöl, Koçgölü, Mercan Gölleri, Katır Gölleri, Dilincik Gölü, Çimli Gölü, Şer Gölü ve Buyer Baba Gölleridir. Krater gölleri içerisinde en büyüğü, Ovacık-Koyungölü Köyünün kuzeyinde, 2400 metre yükseklikte yer alan Karagöl'dür. Koyungölü Köyü sakinlerinin geçmişte yayla alanı olarak kullandığı göl çevresinde bitki örtüsü ve doğal peyzaj etkileyicidir. Genelde 2000-3000 metre yükseklikteki zirvelerde yer alan bu göllere bugünkü durumda herhangi bir ulaşım olanağı yoktur.

BİTKİ ÖRTÜSÜ

Tunceli ilinde çok farklı veriler sunan fiziki coğrafya özelliklerine, iklim farklılıklarına ve çok zengin olan su kaynaklarına bağlı olarak ortaya çıkan bio-çeşitlilik, il topraklarında özellikle bahar aylarında bitki örtüsü ve doğal peyzaj bakımından da zengin görüntülerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Doğu Anadolu Orman Kuşağı içinde kalan il topraklarının % 27'sini kaplayan ve genelde bodur ve baltalık meşe ağaçlarından oluşan ormanlar, ilin orta ve kuzey kesimlerinde, Tunceli Merkez, Ovacık, Pülümür, Hozat ve Nazımiye ilçelerinde yoğunlaşmaktadır. İlin kuzeyinde batıdan doğuya sıralar halinde uzanan dağların 1800-2000 metreden daha yüksekteki sarp ve dik yamaçları, doğal koşullar ve iklim nedeniyle ağaç yetişmediği için genel olarak çıplaktır. Bu dağların güney yamaçlarında, 1800 metreden daha alçak kesimlerde yer yer meşe ve ardıç topluluklarına rastlanmaktadır. Dağların güneye doğru alçalan orta ve güney kesimlerinde, tek tek yükselen dağlarla, bu dağları birbirinden ayıran sırtlar genelde meşe ormanlarıyla kaplıdır. Vadilerde ve akarsu boylarında meşe ağaçlarının yanı sıra ardıç, gürgen, dişbudak, akağaç, söğüt, kavak ve çınar ağaçları da bulunmakta, platolarda ise doğal bitki örtüsünü kısa boylu çayır otları oluşturmaktadır. Munzur Vadisi tabanında ve su boylarında karışık olarak karaağaç, akağaç, kızılağaç, dişbudak, çınar, asma, huş, ceviz, yabani fındık, kavak, söğüt ve çalı türlerinden oluşan zengin bir bitki örtüsü bulunmaktadır. Alt flora, meşelerin koru niteliğinde olduğu yerlerde zengin durumdadır.

Bitki örtüsü bakımından çok zengin olan Munzur Vadisi Milli Parkı florasında 1518 çeşitli bitki kayıtlı olup, bunlardan 43 çeşidi Munzur Dağlarına, 227 çeşidi Türkiye'ye endemik türlerden oluşmaktadır. Munzur Dağlarından başka hiçbir yerde bulunmayan endemik bitkiler arasında; Çan Çiçeği, Erzincan Kirazı, Bindebir Keklik Otu, Munzur Kekiği, Munzur Düğün Çiçeği, Dağçayı, Munzur Dağı Oltuotu ve Menekşe sayılabilir.

Çemişgezek ve Pertek ilçelerinde orman varlığı gün geçtikçe azalmakla birlikte Keban Baraj Gölüne bakan kesimlerde bodur meşeliklere rastlanmaktadır. Güney ilçelerinde orman varlığının zayıflamasına karşın meyve bahçelerinin yaygın olması, bitki örtüsünü zenginleştirmektedir.

İlin özellikle orta ve kuzey kesimlerinde düzlüklerde ve akarsu kenarlarında ilkbahar aylarında canlanan çeşitli kır çiçekleri, rengârenk örtüler oluşturarak çok güzel görüntüler oluşturmakta ve ilin bitki çeşitliliğine çok önemli katkı yapmaktadır.

YABANİ HAYVAN VARLIĞI

Tunceli ili, yaban hayvan hayatı bakımından da oldukça zengindir. Özellikle Munzur Vadisi ve çevresi yaban hayvanları için elverişli bir ortam sunmaktadır. Çengel Boynuzlu Yaban Keçisi ve Bezuvar isimli iki tür dağ keçisi ile av kuşlarından Ur Kekliği bu yöreye özgü ilginç ve nadir türlerdir. Çengel boynuzlu yaban keçisi, yazın orman sınırının üzerindeki kayalık yerlerde, kışın ormanın içindeki sarp yerlerde yaşamaktadır. İlde sansar, kokarca, porsuk, tavşan, dağ keçisi, dağ koyunu, tilki, boz ayı, domuz, kurt, sincap ve kirpi yaban hayatının yaygın türlerini oluşturmaktadır. Mağaralarda ve kaya kovuklarında yaşayan boz ayı Munzur yaban hayatının önemli büyük memelilerinden biridir. Bölgenin diğer büyük memelileri, orman içerisindeki kayalıklarda yaşayan vaşak, yaban domuzu ve bozkurt'tur. İlde yırtıcı kuşlardan kartal, akbaba, doğan, şahin, atmaca, kerkenez, tellice ve çaylaklara hemen her yerde rastlanmaktadır. Gece yırtıcılarından puhu kuşu, baykuş ve yarasa da yaygın türlerdendir. Yörede yaşayan diğer kuş türleri arasında keklik, çil keklik, toy, mezgeldek, turna, bıldırcın, çulluk, üveyik, tahtalı ve kaya güvercinleri, bazı ördek türleri ve ender olarak da kaz bulunmaktadır.

Munzur Suyu, kırmızı benekli alabalık türlerinin yetişmesine çok elverişli olup, özellikle yukarı çığırında bol alabalık yaşamaktadır. Munzur Suyunda alabalık, kepenez ve dargın balığı, suyun ısındığı aşağı kısımlarda yayın balığı, diğer akarsularda ise alabalık, kepenez balığı ve çay balığı bulunmaktadır. Keban Baraj Gölünde ise sazan, küpeli balık ve turna balığı türleri bulunmaktadır.

Ovacık'ın doğusunda Munzur Gözelerinin 1-2 Km. güneyinden başlayarak, başta Munzur Suyu ve Mercan Deresi olmak üzere Tunceli'ye kadar 80 Km.lik alana yayılmış bulunan kırmızı benekli alabalık önemli bir değere sahiptir. 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar