Oylum Höyük'te arkeolojik kazılar yeniden başladı

Türkiye-Suriye arasında yer alan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük höyükleri arasında bulunan, Kilis'teki Oylum Höyük'te kazı çalışmaları yeniden başlatıldı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük höyüklerinden Oylum Höyük'te 31'inci dönem kazı çalışmaları başladı.

Kilis'te, Suriye sınırına sıfır noktasındaki Oylum Höyük'te Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gaziantep Üniversitesi Kilis Valiliği ve Kilis Belediyesi iş birliğiyle başlatılan kazı çalışmalarına, 6'sı akademisyen olmak üzere 20 kişilik ekiple devam ediliyor.

Kazının başında bulunan Gaziantep Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı ve Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, kazı çalışmalarıyla son yıllarda elde edilen buluntu ve bulguların, bölgenin tarihini aydınlattığını söyledi.

Oylum Höyük'teki çalışmaların Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki en uzun soluklu kazı projesi olduğunu ve kazıların 30 yılı aşkın bir süredir devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Engin, yapılan çalışmalarla ağırlıklı olarak Demir Çağı ve Tunç Çağları'na ait yerleşim tabakalarını araştırdıklarını ifade etti.

Prof. Dr. Atilla Engin, höyükle ilgili şu bilgileri verdi:

"Oylum Höyük, hem Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin hem de Türkiye'nin önemli höyük yerleşimlerinden bir tanesidir. Burada yaptığımız çalışmalarda, özellikle Orta Tunç Çağı I dönemine ait, günümüzden yaklaşık 3900-3800 yılları arasına tarihlenen anıtsal bir saray yapısı ile Orta Tunç Çağı II (MÖ 1800-1600) ve Geç Tunç Çağı'na (MÖ 1600-1200) ait kral mühür ve mühür baskıları ile iki çiviyazılı kil tablet, Oylum Höyük'ün önemli bir yönetim merkezi olduğunu ortaya koymuştur. Bütün bunlar Oylum Höyük'ün en azından Tunç Çağları'nda (MÖ 3000-1200) büyük bir krallık merkezi olduğuna şüphe bırakmamıştır."

Prof. Dr. Atilla Engin, özellikle saray gibi anıtsal yapıların ortaya çıkarılması ve epigrafik yazılı belgelerin bulunmasının son yıllarda Oylum Höyük'ü bölge tarihinde farklı ve önemli bir yere oturtmaya başladığını da aktardı.

Bölgenin, Anadolu platosunun bittiği ve Suriye düzlüklerinin başladığı bir coğrafyada yer aldığı için bölgeler arası geçiş noktası olduğunu ifade eden Engin, "Oylum Höyük, kazıları, buluntu ve bulgularıyla Kilis Müzesi'nin zenginleşmesini sağladığı gibi bölgenin kültür tarihini de ortaya çıkaran çok önemli bir merkez. Bu bulgular ışığında, Oylum Höyük'ün, MÖ 3 bin yıldaki Ulisim/Ullis, MÖ 2 bin yılda Mısır belgelerinde geçen Ullaza ve Hitit belgelerinde Kuilzila ya da Ukulzat olarak geçen merkez olduğunu düşünüyoruz. Bu şehir krallığı, yazılı belgelerde Nuhaşşe olarak geçen ülkenin bir kenti ya da başkenti niteliğinde olmalıdır." diye konuştu.

Kilis Kültür ve Turizm Müdürü Cuma Özdemir de yapılan çalışmalarla bölgenin geçmişteki en büyük yerleşkelerden biri olduğunun anlaşıldığını söyledi.

Kilis'in "Bereketi Hilal" coğrafyasının içerisinde bulunan bir kent olduğunu anlatan Özdemir, bölgenin tarihi ve coğrafi açıdan zengin bir alan olduğunu hatırlattı.

Özdemir, yaklaşık 30 yıldır devam edilen kazı çalışmalarıyla Kilis Müzesi'ne önemli eserler kazandırıldığını sözlerine ekledi.


AA İzzet Mazı

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar