Daphne

Daphne nedir?

Daphne:  Defne ağacına dönüşen Thesallia ırmağı Peneus'un kızı.

Daphne güzelin güzeli bir nympha imiş. Kendini Gaia tanrıçaya adadığı için erkekten kaçarmış.

Tanrı Apollon ona gönül vermiş, peşine düşmüş, kız kaçar, tanrı kovalarmış. Tam yakalanacağı anda Daphne, babası ırmağa yakarmış onu kurtarsın diye. Birden bir defne ağacına dönüşmüş. Tanrı da bakmış ki kolları arasında sıktığı gövde bir ağaç kütüğü. Defne ağacını kendi kutsal ağacı diye benimsemiş tanrı, sazını çalar, Musa'ların korosunu yönetirken dallarından yaptığı çelenkleri eksik etmemiş başından.

İlkçağda Daphne efsanesinden en çok esinlenen şair Ovidius'tur. Bizde Melih Cevdet Anday işlemiş bu konuyu. Onun şiirini olduğu gibi veriyoruz. 

DEFNE İLE TANRI

Eskiden çok eskiden yeryüzünde

Güzelliği dillere destan Bir su perisi vardı

adı Defne Upuzun saçları altın sarısıydı

Dolaşırdı kuytu ormanlarda bütün gün

Defne ırmak tanrısının kızıydı

Babası Pene derdi ki, kızım

Sen bana bir damat borçlusun

Sen bana bir torun borçlusun

Defne dedi ki babacığım

Beni zorlama ne olursun

Bırak beni kız kalayım ne olursun
Sıram sıram boynu büyük yavuklu

Bekleyedursun bir yanda

Defne başıboş gönlü özgür

İnatçı, hırçın ve gururlu Koşup dururdu ormanda

"Benim geyiğim sen, kuzum sen

Benim biricik güvercinim sen
Kuzu kurttan korkar, geyik aslandan

Güvercin kartaldan kaçar

Ben sana acı vermek istemem

Ayaklarını kanatmasın çalılar

Yavaşla biraz düşeceksin

Geçtiğin keçi yolları dar

Dur hele kaçma benden

Sevgimdir seni kovalayan..."

Daha sözünü bitirmeden avcı

Korkak adımlarla uzaklaştı

Defne Kaçarken daha bir güzelleşti de

Ardında tir tir titreyen avcı

Tavşan kovalayan hırslı bir tazı

Gibi düştü Defne'nin peşine.

"Ben de yılmadan kovalayacağım

Büyülediğin kimmiş öğren

Ben ne bir dağlı ne bir çobanım

Oklardan sakınılmaz tanrıyım

Koca Zeus'tur babam

Geçmişi, bugünü, geleceği

Benimle bildi herkes, benimle bilir

Saz tellerine ben verdim seslerini

İlaçlar yaptım yabanıl otlardan

Ama bana care değil simdi hiçbiri

Kimden kaçıyorsun öyle sen

Asıl sensin benim avcım

Beni sen vurdun can evimden".

Tavşan koşuyor, durmadan koşuyordu

Ardında av köpeği ter içinde

Boynunu uzatmış, yetişmek üzere
Birinde umut vardı, birinde korku

Tavşan ensesinde nefesler duyuyordu

Çünkü ışık gibi saran tanrıyı

Sevinin kanatlarıydı.

Gücü kalmamıştı artık

Defne'nin Koşamıyordu kaçamıyordu

Sapsarı, yalvardı babasına

Pene'nin suları üstünde gezdirip gözlerini

"Cezasını çekiyorum güzelliğimin

Irmakların gücü de sen gibi tanrısalsa

Ne yap yap değiştir beni

Başka bir biçime koy baba".

Yalvarması daha bitmemişti ki

Bir gevşeklik sardı her yerini

Örtüldü göğüs yaprakla

Kolları, saçları dal oluverdi.

Avcı kollarına aldığı zaman

Kalbi çarpıyordu Defne'nin

Taze yaprakların altından.

Yazık dedi tanrı çok yazık

Saramadan yitirdim seni

Bari benim ağacım ol da

Yaprakların çelenk olsun kahramanlara

Ezgilerde, türkülerde anılsın bundan sonra

Yan yana adlarımız

Yazık dedi tanrı

Çok yazık 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar