Tuhaf kıyafetli 7 bin yıllık iskelet

Tuhaf kıyafetli 7 bin yıllık iskelet

Akdeniz'de sıradışı bir mezarda sıradışı kıyafet giydiği tahmin edilen genç bir adama ait yarım iskelet bulundu. Adamın en az 158 deniz kabuğu ve 16 geyik dişi bulunan nakışlı yelek benzeri bir giysisi olduğu tahmin ediliyor.

Fransa'nın güneyindeki kentler, lüks film festivalleri ve üst düzey moda defileleri ile ünlüdür. İşe ironi karıştırırsak arkeologların şu günlerde en eski moda tasarımı üzerinde çalıştığını söyleyebiliriz. Öyleki bu özenle stilize edilmiş tasarımı dizayn eden modelist bundan yaklaşık 7 bin yıl önce yani Taş Devrinde yaşıyordu. Kıyafeti tasarlayan kimdi bilmemize imkan yok ama giyen insan hakkında önemli bulgulara sahibiz.   Aslında giyen insanın yarısı hakkında desek daha doğru olacak, çünkü onun iskeletinin sadece yarısı bulunabildi. En az 158 deniz kabuğu ve 16 geyik dişiyle süslenmiş ceket veya yelek benzeri giysiyi giyen adamın; yaklaşık 1.65 boylarında, 20 ila 50 yaşları arasında olduğu ve muhtemelen 4950-4800 yılları arasında yaşadığı tahmin ediliyor.   Modacılar kıyafetle ne kadar ilgilenir bilinmez ama arkeologlar ve antropologlar, kıyafetin tasarımının yeniden canlandırıbilmesi için yoğun çaba sarf ediyor.     IB Times gazetesinin  Martha Henriques imzalı haberine göre; bu ilginç iskeletin gömüldüğü ilginç mezar 1970 yılında keşfedildi. Akdeniz kıyısında gömülmüş bu insanın Fransa'nın güneyindeki Avignon'da bulunan mezarının yarısından çıkan kalıntılar Bordeaux Montaigne Üniversitesi arkeologları tarafından incelendi.      Bordeaux Montaigne Üniversitesi'nin açıkladığı araştırma sonuçlarına göre; Erken Neolitik dönemde Akdeniz havzasında, renkli deniz kabukları kabukları ve geyik dişleri kullanılarak üretilmiş, sofistike tasarımlı, nakışlı bir giysiye sahip insan iskeleti bulundu. İskeletin büyük kısmı kayıptı. İskeletin kafatası, bacakların büyük bölümü ve elleri yoktu. İskeletin kayıp kısımlarına ne olduğunu anlamak eldeki verilerle mümkün değil. Araştırmacılara göre olağan şüpheli; modern zaman veya Ortaçağdaki yapılaşma. Yakın zamanda mezarın bulunduğu bölgede bir duvar inşa edilmişti. Öte yandan Ortaçağ yıllarında da bir çukur kazılmıştı. Bu çukur adamın kollarının bazı parçalarının bulunması, mezarın farkında olunmadan parçalandığını gösteriyor olabilir.     Field Archeology Dergisinde yayımlanan makaleye göre adamın mezarından çıkan bulguların sağlıklı yorumlanması için yıllar süren modern laboratuvar incelemeleri yapıldı. Arkeologların ve danışılan uzmanların bu adamın tuhaf giysi giydiğine dair çıkarımı; mezardaki deniz kabuklarının bazı yerlerde hepsinin aşağıya doğru bakıyor, bazı yerlerde ise hepsininyukarıya doğru bakması ve yer yer karşılıklı simetri oluşturmaları. Geyik dişlerinin ise sadece iskeletin göğüs hizasında yer alması.     Kimyasal analiz sonuçları ise deniz kabuklarının kırmızıya boyanmış olabileceğini işaret ediyor   Bordeaux Montaigne Üniversitesi adına araştırmaya imza atan Aurélie Zemour, "Mezarın bulunduğu bölgede ala geyik dişi ve columbella türü deniz kabukları hayli az bulunuyor. Bu tarz mezarlar çok yaygın değil çünkü o dönemden kalan mezar uygulamalarında çok çeşitli uygulamalar var.  Mezarın önemli kılan nedenlerden biri de, çok nadir görülen mezar hediyeleri içermesi. Mezardaki objeler ve takılar hala sağlam. Bu bile mezarın sıradışı olması için yeterli.”   Öte yandan mezarda bulunan maddelerin yöreye ait olmaması, Neolitik çağda Avrupa'da yaşayan insanların bölgelerarası ticaret yaptıklarına da yorumlanıyor.   arkeolojikhaber.com


Benzer Haberler & Reklamlar