Çiğdem Köksal-Schmidt, yazar Işıl Özgentürk’e patladı!

Çiğdem Köksal-Schmidt, yazar Işıl Özgentürk’e patladı!

Göbekli Tepe'nin keşfinde sık sık kullanılan çiftçinin sabanına takılan taş hikayesine yıllardır tepki gösteren Çiğdem Köksal-Schmidt, Cumhuriyet yazarı Işıl Özgentürk’ün de aynı öyküyü kullanmasına çok sert tepki gösterdi: Aklı, fikri, bilgisi olmayanların kalemi yazmaz olsun, bu nasıl bir rezilliktir!

Dünyanın en eski tapınağı olan ve kültür sanat alanında en önemli yapılar arasında gösterilen Göbekli Tepe’nin kazılmaya başlamasından yaşamının sonuna kadar bölgede bulunan ve kazı çalışmalarına başkanlık eden Alman arkeolog Prof. Klaus Schmidt’in arkeolog eşi Çiğdem Köksal-Schmidt, Cumhuriyet yazarı Işıl Özgentürk’ün bölgeden kaleme aldığı yazıya sosyal medyada tepki gösterdi.

Kişisel Twitter hesabında, Özgentürk’ün “Göbeklitepe nasıl keşfedildi” sorusuna verdiği cevabı eleştiren Köksal-Schmidt, “Pes doğrusu. Göbekli Tepe'nin keşif hikayesini çarpıtmakta seviye iyice düştü. Can sıkıntısından birinin eşelenmesiyle bulunmadı Göbekli Tepe, Klaus Schmidt'in emeği ile araştırmaları ile bulundu! Aklı, fikri, bilgisi olmayanların kalemi yazmaz olsun, bu nasıl bir rezilliktir” dedi.

Üzgünüm ama bilgisizsiniz, Şafak değil Şavak Yıldız...

Bir kullanıcıdan gelen, Özgentürk’ün yazısındaki bilginin doğru olduğu yönündeki “Üzgünüm ama hikayenin başlangıcı doğru.. Klaus Schmidt bilimsel olarak kazının yapılmasını sağlayan kişi.. Şafak amcanın sabanı hikayesi gercek” iddiasının da gerçeği yansıtmadığını kaydeden Köksal-Schmidt, şunları söyledi:

“Üzgünüm ama bilgisizsiniz, Şafak değil Şavak Yıldız, heykelleri müzeye getirmesi keşfi etkilemedi, kazılar başladıktan sonra heykelleri hatırladı müze!”

Işıl Özgentürk, Cumhuriyet Pazar’da yayımlanan ve “Hâlâ Güneydoğu ve Doğu'ya gitmedinizse epey bir şeyler kaçırdığınızı söyleyebilirim” ifadesiyle sunduğu izlenim yazısının Göbekli Tepe’nin keşfiyle ilgili bölümü şöyle:

“Bundan yirmi yıl önce Urfa’ya 20 kilometre ötede bulunan Örencik köyünden Şafak Yıldız tarlasını sürürken sabanı bir taşa çarpar, canı sıkılarak ‘ne var, ne oldu’ diye taşın yanına gidip şöyle bir eşeleyince karşısına 40 santim boyunda bir erkek heykeli çıkar, heykelin erkeklik organı heykelin boyu kadar, Şafak usta utanır, heykeli kimseler görmesin diye bir battaniyeye sarıp eve getirir. Hemen saklar ama içine de bir kurt düşmüştür, dayanamayıp heykeli gene sarıp sarmalayıp bir at arabasına koyar ve üç saat sonra Urfa Müzesi’nin kapısından girer. Heykeli inceleyen uzmanlar hayretler içinde kalırlar, çünkü heykel milattan öncesine ait en eski yapılarından Mısır piramitlerinden üç kat daha yaşlıdır. İşte Göbeklitepe’nin keşfinin böyle bir hikayesi vardır. Ardından konusunda uzman Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt başkanlığında bölge kazılmaya başlıyor.”

t24.com.tr


Benzer Haberler & Reklamlar