Cicero Marcus Tullius Cicero

Cicero Marcus Tullius Cicero kimdir?

Cicero, Marcus Tullius: MÖ 106-43. Romalı devlet adamı, avukat, bilgin, hatip ve yazar.

Roma Cumhuriyetinin son döneminin en tanınmış kişilerin­den birisidir.

Cumhuriyetin yıkılmasıyla sonuçlanan çalkantılı dönemde dai­ma cumhuriyetin ilkelerini savunma çabasında olmuştur.

Arpinum’lu zengin bir ailenin çocuğu idi. Eğitimi sırasında dönemin önde gelen simalarıyla birlikte oldu. Öncelikle siyaset alanında ve mahkeme salon­larında hatip olarak ün kazandı.

İlk davasında MÖ 81’de Quinctius’u başarıy­la savundu. Bu davada yaptığı konuşma yayımlanan ilk savunması olarak Pro Quincto adıyla elimizde mevcuttur.

MÖ 79-77 arasında Atina ve Rodos’ta eğitim gördü, Poseidonios ile tanıştı. Epikurosçu Phaedros’un, stoacı Diodotus’un ve Akademia’ya bağlı Philon’un yanında felsefe öğrenimi gör­dü. Böylece felsefenin dört ana okulundan üçünde temel eğitim almış oldu.

Etik alanında kendini stoacılara yakın sayıyordu, ama gerçekte stoacılardan da geriye, Sokrates’e yöneliyordu.

Siyasi alanda, kısa aralıklar dışında Pompeius’a yakın bir konumda kaldı. Politik içerikli ilk söylevinde (De Imperio Cn. Pompei-Pompeius’un Yetkisi Hakkında, MÖ 66) Anadolu’da huzursuz­luk yaratan Mithradates VI’ya karşı Tompeius’a yetki verilmesini savundu.

MÖ 63 yılında konsül seçildi. Aynı yıl Catilina komplosuna katılan beş ki­şiyi yakalatıp idam ettirmesi kariyerinin en yüksek noktası oldu.

Kendisini ül­kesinin kurtarıcısı gibi gördü. Ancak savunma hakkı tanınmadan bu idamla­rın gerçekleştirilmesi yüzünden suçlanınca .MÖ 58’de Makedonya’ya kaçtı.

Pompeius’un gecikmiş desteği sayesinde MÖ 57’de rahatça Roma’ya dönebil­di.

Pompeius’un Caesar’a olan yakınlığını engellemek istedi fakat triumvir’in (üçlü yönetim) kurulması ile umutları boşa çıktı. Bundan sonra zamanını ağırlıklı olarak yazmaya ayırdı.

MÖ 52-51’de Kilikia eyaletinde yöneticilik yaptı. Caesar-Pompeius İç Savaş’ında (MÖ 49-45) sırasında Pompeius taraf­tarları arasında yer aldı.

Pharsalos Çarpışmasından sonra Caesar tarafından affedildi ve Roma’ya döndü. Bu kez siyasi hayattan iyice çekildi. Fakat Caesar’ın ölümünden sonra tekrar siyasete girdi.

Üç ay sonra Marcus Antonius’un da öldürülmesi gerektiğini açıkça savunuyordu. Senatoyu Marcus Antonius’un halk düşmanı olduğuna inandırmak için konuşma üstüne konuşma yaptı.

MÖ 43’te Octavianus, Marcus Antonius ve Lepidus tarafından kuru­lan ikinci üçlü yönetimin (triumvir) emriyle yakalandı ve öldürüldü.

Gençlik yıllarında tanıştığı Titus Pomponius Atticus, Cicero’nun mali destek­çisi, yayımcısı ve en yakın arkadaşı idi.

İlk eşi Terentia ile 30 yıl, bir sonra­ki eşi Publilia ile birkaç yıl evli kaldı. Kölelerinden Tiro’yu çok severdi, nitekim MÖ 53’de ona özgürlüğünü vermiştir.

Hiç bir zaman zengin sayılmazdı, buna karşın değişik yerlerde sekiz villası vardı.

Plutarkhos Cicero’nun haya­tını anlattığı eserinde üne ve övgüye düşkünlüğünü şöyle anlatır: “Ancak Cicero ise konuşmalarının hepsinde şöhret kazanma isteği ile kendisini över...Sadece konsülken yaptıklarını övmekle kalmaz, yazdığı nutukları bile göklere çıkarır.”

Düşünce tarihindeki önemi Yunan düşüncesini daha sonraki kuşaklara aktarmasında yatar. 18. yüzyıldan sonra düşüncelerinin etkilerini Amerikan Bağımsızlık Bildirgesinde ve ilk Fransız Millet Meclisi’nin programında görebi­liriz. Voltaire ve İngiliz filozofları Hume ve Locke Cicero’ya olan borçlarını sürekli kabul etmişlerdir.

Cicero’nun çağlar boyunca tartışma kabul etmeyen büyüklüğü yarattığı dil bakımından olmuştur.

Öyle bir Latince yaratmıştır ki bu dil on altı yüzyıl boyunca uygar dünyanın ortak dili olmuştur.

Latin ede­biyatının MÖ 70’den MÖ 43’e değin süren ilk parlak dönemi onun adıyla anılır.


Benzer Haberler & Reklamlar