Arkeologlar, Alaska'da yaşanan 350 yıllık katliamı ortaya çıkardılar. Agaligmiut olarak bilinen Nunaleq köyündeki insanların, 17. yüzyılda birbirlerini vahşice katlettiklerine dair Yupik efsanelerinin gerçek olabileceğini gösteren arkeolojik kalıntılara ulaşıldı. Alanda vahşice öldürülmüş 28 ceset bulundu.

1867 yılında Ruslardan satın alan topraklar üzerinde kurulu, ABD'nin yüzölçümü en büyük, nüfus yoğunluğu en az olan eyâleti Alaska'da yaşamlarını sürdürüen ve hâlâ şamaik inançlarını koruyan Yupik'lerin halk efsanelerine göre, Agaligmiut adı verilen köyün insanları birbirlerinivahşice katletmişlerdi

Pillugtuq adındaki Şef tarafından yönetilen Agaligmiut halkının birbirini öldürmesiyle başlayan ve daha sonra Pengurmiut ve Qinarmiut  adlı köylere sıçrayan katliamlarda pek çok savaşçının öldüğü anlatılmaktadır.

Rivayetlere dayalı tüm efsaneler gibi zamanla bu efsane de dallnıp, budaklanarak bir sürü versiyona ayrıldı. Kiminde işin içine bir kahin girdi, felaketlerin geleceğini öngördü, kiminde bir şaman Pillugtuq’u, Agaligmiut köyünü küle çevireceği konusunda uyardı....

Söz konusu  Yupik efsanesinin en yaygın varyantına göre, çocuklar dart oynarken bir çocukğun oku, diğerinin gözüne saplandı. Gözü yaralanan çocuğun babası olayı duyunca öfke ile dart okunu atan çocuğun iki gözünü birden oydu. Çocuğunun gözlerinin oyulduğunu öğrenen baba, diğer öfkeli babayı öldürdü ve derken aileler birbirine girerek, tüm köy halkının karıştığı ve komşu köylere de sıçrayan katliamlar zinciri başlattılar....

Live Science dergisinden Owen Jarus'un haberine göre; Aberdeen Üniversitesi'nden arkeoloji ekibi geçtiğimiz aylarda gerçekleşen arkeolojik kazılarda söz konusu efsanenin gerçek olabileceğine dair kanıtlar buldular.

Bugün üzerinde Nunalleq kasabasının kurulu bulunduğu Agaligmiut köyü arazisinde yapılan arkeolojik kazılarda bulunan 28 cesedin vahşice öldürüldüğü görülüyor. Çim halaltı denilen bitkilerden örülen iplerle bağlanmış ve kafataslarında şiddet izleri bulunan cesetler, efsanenin gerçek olabileceğine yorumlanıyor. 

İskoçya'daki Aberdeen Üniversitesi'nde arkeoloji öğretim görevlisi, kazı takımın lideri Rick Knecht ve arkeolog Charlotta Hillerdal, "Burada bir katliam olduğu kesin. İskeleti bulunan 28 kişiden bazıları 'çim ipiyle bağlanmış ve idam edilmiş. İskeletlerin yüzleri aşağı dönüktü ve bazılarının kafataslarının arkasında mızrak ve okla açılmış delikler vardı. 28 ceset çoğunlukla kadınlardan, çocuklardan ve yaşlı erkeklerden oluşuyor. Ama katliamın sebebi hakkında konuşmak mümkün değil. Ancak alanda yiyecek bulguları çok kıt. Kıtlıktan dolayı yaşanan gerilimden kaynaklanan kavgalar da söz konusu olabilir. Bildiğimiz tek şey, kısa buz çağında denilen bir oğuk dönem yaşandığı ve bu süre boyunca pek çok savaşın gerçekleştiği" dediler.

Arkeologlar katliamın kesin tarihinin bilinmediğini ama yerleşim alanının 1588-1630 yılları arasında inşa edildiğini söylediler. Köy 1652-1677 arasında bir saldırı veya yangın sonucu tahrip edilmiş görünüyor.

Alanda, cesetlerin yanı sıra, arasında bebekler, figürinler, ahşap dans maskeleri ve çim sepetleri bulunan 60 bin civarında iyi korunmuş arkeolojik eser bulundu. Aberdeen Üniversitesi'nde arkeoloji öğretmeni olan Charlotta Hillerdal, soğuk hava koşullarının eserleri çürümeden korunduğunu belirtiyor.

Buluntular arasında en ilginç eserler, ahşap dans maskeleri Çoğu zaman hayvana dönüşen bir kişiyi veya insana dönüşen bir hayvanı betimlediği sanılan maskeler gibi pek çok heykelcik ve bebek kalıntısınında, dini törenler için yada bir kısmınınçocuk oyuncağı olarak kullanıldığı tahmin ediliyor..

arkeolojikhaber.com