Pontus Meselesinin Dünü ve Bugünü Trabzon'da konuşuldu

Pontus Meselesinin Dünü ve Bugünü Çalıştayı Trabzon'da düzenlendi.

KTÜ Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü ev sahipliğinde, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ile Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü işbirliğinde düzenlenen çalıştayda, "Pontus Kavramsallaştırmasının Semantik Sorunları" ve "Milli Mücadele Sonrası Pontus Sorunu ve Propaganda" başlıklı oturumlar gerçekleştirildi.

Çalıştaya, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Erdem, İl Emniyet Müdürü Murat Esertürk, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Trabzon Konsolosu Erek Çağatay, İran İslam Cumhuriyeti'nin Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati, Trabzon Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Serencam, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi'nde organize edilen çalıştayın açılış bölümünde, Türk milleti ve soykırım kavramlarının, en son bir araya gelecek iki kavram olduğunu söyledi.

Türk milletinin hakim olduğu bütün coğrafyalara barış, kardeşlik, din ve vicdan özgürlüğünü taşıdığının altını çizen Yıldırım, "Bugün bile ülkemizin bünyesinde Lozan hukukuna bağlı olarak yaşayan azınlıklar özgürce devletimizin ana unsuru olan Türk milleti ile aynı haklara sahip olarak yaşamlarını devam ettirmektedir. Ancak özellikle ülkemizi uluslararası camiada mahkum etmek isteyen bazı çevreler zaman zaman Pontus ve Ermeni meselesi gibi temelsiz iddiaları dillendirmekte, bu konularda kamuoyu oluşturmakta hatta bu konularını parlamentolarına taşımaktadır." dedi.

Yıldırım, Pontus meselesinin ortaya çıktığı günden bugüne tarihi bir mesele olmaktan çok Türkiye üzerinde hesapları olan uluslararası güçlerin siyasi niteliğe büründürdükleri bir mesele olduğunu vurgulayarak, "Bu mesele tarih, jeopolitik, propaganda, ayrılıkçılık, istihbarat ve uluslararası ilişkiler gibi pek çok farklı kavramla disiplinler aracılığıyla değerlendirilmesi gereken bir niteliğe haizdir. " diye konuştu.

Çalıştayın, yaratacağı etki bakımından ciddi bir potansiyele sahip olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin bölgesel bir güç olarak yeniden ayağa kalkması ve uluslararası arenada aktif bir güç olarak yer alması bazı ülkeleri rahatsız ediyor. Bu sebeple çarpıtılmış malzemelere dayatılmış olarak Ermeni ve Pontus meselesi gibi Türkiye'yi itham eden sözde soykırım iddiaları zaman zaman ısıtılıp gündeme taşınıyor. Bunun farkındayız. Onun için gerek tarihçilerimiz, gerek siyasetçilerimiz, gerekse konunun muhatabı olan diğer ilgili kesimler olarak ülkemizin geleceği adına bu tip sorunları sürekli servis yapanlara karşı teyakkuz halindeyiz. Gerçekleri anlatacağız."

KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı sözde Pontus soykırımı iddialarının Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki süreçte Anadolu'daki gelişmelere dayandırıldığını söyledi.

Çuvalcı, bu dönemde yaşananların objektif bir şekilde araştırılarak meselenin tüm cihetleriyle ortaya konulmasının bu iddiaların düğümünün çözülmesi adına tek doğru yol olduğunu kaydetti.

Konu etrafında yapılan tartışmaların daha ziyade siyasi zeminde yürütüldüğünü dile getiren Çuvalcı, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu nedenle, Pontus soykırımı iddialarının genellikle iki ülke ilişkilerinin gerginleştiği dönemlerde ön plana çıkarılmasına şaşırmamak gerekir. Konunun tüm yönleriyle aydınlatılmasının önündeki en büyük engel de bu sakat yaklaşımdır. Samimiyetten uzak bu tutum, iddia sahibi olan Yunanistan'ın soykırım iddialarının arkasındaki asıl hedef ve beklentilerinin sorgulanmasıyla açıklığa kavuşturulabilir. Türkiye'ye yöneltilen Pontus soykırımı suçlamasının daha ziyade siyasi hedefleri olduğu muhakkaktır. Meselenin tarafsız bir bakışla ve tam anlamıyla aydınlığa kavuşturulabilmesi, her şeyden önce konu hakkında yapılan tartışmaların bilimsel düzleme oturtulmasıyla mümkündür."

 


Benzer Haberler & Reklamlar