Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali'nde en iyi film Yıldız Tozu seçildi

Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) tarafından Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Şuşa kapsamında Azerbaycan'da gerçekleştirilen "3. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali", Haydar Aliyev Merkezi'nde düzenlenen ödül töreninin ardından sona erdi.

  TÜRKSOY'dan yapılan açıklamaya göre, törende Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu'nun yanı sıra TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanı Adil Kerimli, Bakü Medya Merkezi Başkanı Arzu Aliyeva, Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz, TRT Genel Müdür Yardımcısı Ziyad Varol, Bakü Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Selçuk Karakılıç yer aldı.   Türkiye'den yönetmen Semih Kaplanoğlu, Derviş Zaim, Nazif Tunç, oyuncu Ahmet Yenilmez, Sefa Zengin, Volkan Severcan, yapımcı Halil Kardaş, senarist Hilal Çelenk, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay'ın da katıldığı törende konuşma yapan TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Azerbaycan topraklarında gerçekleştirilen bu özel etkinliğin, birliğin, kardeşliğin ve ortak geleceği inşa etme arzusunun umut çıktılarından sadece biri olduğunu kaydetti.   Raev, konuşmasının ardından Azerbaycan halk sanatçısı Fahreddin Manafov'a "TÜRKSOY Özel Ödülü"nü takdim etti.   Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan'ın yanı sıra Rusya'da yaşayan Tatar, Başkurt, Saha-Yakut, Tuva, Çuvaş, Karaçay, Balkar, Nogay ve Moldova'daki Gagavuz Yeri'nden sinema sanatını temsilen 32 film festivalde ödül için yarıştı.   - "En İyi Film" Türkiye'den "Yıldız Tozu"   Yönetmen Ahmet Sönmez'in "Yıldız Tozu" adlı yapımı festivalin "En İyi Film"i seçildi.   "En İyi Yönetmen Ödülü"nü "Tanrı Verdi" filmiyle Kırgızistanlı yönetmen Asel Juraeva, "En İyi Senaryo Ödülü"nü Özbekistan'dan "Abdulla Oripov" filmi aldı.   "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne "Meryem" filmindeki rolüyle Azerbaycan'dan Tehmine Rafaella, "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne ise "Kızıl Elma" filmindeki rolüyle Türkmenistan'dan Ahmet Amandurdiyev değer görüldü.   Türk dünyası sinemasına katkılarından ötürü Serdar Gökhan ve Metin Günay ile Azerbaycan'dan Hemide Ömerova, Ogtay Mirgasımov, Orman Aliyev ve Ağası Memmedli, Kazakistan'dan Azamat Satıbaldı, Özbekistan'dan Firdavs Abdulhalikov, Türkmenistan'dan Hocagulu Narlıyev, Mayagüzel Aymedova ve Çarlıyar Seyidli "Festival Özel Ödülü"ne layık görüldü.   Belgesel filmlerde birincilik ödülü Azerbaycan'dan "Sonuncu", ikincilik Kazakistan'dan "Argau", üçüncülük ise Özbekistan'dan "Benim Dairem" filminin oldu.   "Hep 33 Yaşında" filminin yönetmeni Murat Pay ile "Jambıl" filminin yönetmeni Kazakistan'dan Dosjan Janbotaev "Jüri Özel Ödülü"nün sahibi oldu.   Tören sonunda, Adil Kerimli, 2024 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Türkmenistan'ın Anev şehrinin "4. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali"ne ev sahipliği yapacağını belirterek, festivalin simgesi olan "Turna" heykelini Türkmenistan'ın temsilcisine takdim etti.   Bakü'de Türk Dünyası Sinema Zirvesi      Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali" kapsamında Türk dünyasının müşterek kültürel mirasının ortak yapımlara dönüşebilmesi için gerekli zemini sunması hedefiyle "Türk Dünyası Sinema Zirvesi" düzenlendi.   Bakü Marriott Hotel Boulevard'da gerçekleşen zirveye katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz, 3 yıl önce Uluslararası Sinema Derneği ile bir yolculuğa çıktıklarını söyleyerek, "Korkut Ata’nın eşsiz mirası üzerinden, hepimiz için muazzam bir kucaklaşmaya vesile oldu. Bugün çok güzel bir sonuç oluştu. Düşünsel zeminin, alt yapının oluşturmasında kıymetli büyüklerimizin emeği çok." dedi. Sinemanın dünyadaki önemine işaret eden Yılmaz, şu bilgileri verdi:   "Bizim insanımız bizden olanı seviyor, bizden olana teveccüh gösteriyor. Hollywood'un dünyada domine edemediği birkaç film endüstrisi var; Çin, Hindistan, Güney Kore ve Türkiye. Bu bizim gücümüz, bizim hikayelerimiz, kendimizi anlatma kabiliyetimiz. TRT kurumu, Bakanlığımızın desteğiyle hayata geçirdiğimiz projelerle dünyanın en önemli festivallerinde bugüne kadar boy gösterdi. Berlin'den Cannes, Toronto, San Sebastian'a kadar Türk filmleri dünyanın her yerinde. Bu hem Türk sinemasının gücü, diğer taraftan da kültür diplomasisi, kültürümüzün aktarılmasının gücü."   Erkin Yılmaz, potansiyel iş birliğinin artması için el ele verilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Söz bizim sözümüz, bizim zamanımız diyorum ben. İstirhamım, animasyon alanında da iş birliklerinin artması gerekiyor. Çok şükür Türkiye son yıllarda animasyon sektöründe de muazzam bir ivme kaydetti. Bakanlığımız destekli, TRT ortak yapımı işler gişede başarılar elde etti ama muazzam bir kültürel istila var. Hepimiz çocuk sahibiyiz. Dolayısıyla bizler bunun farkındayız ama yine biz kendimizi, Türk dünyasını anlatacaksak, Türk dünyasının şahsiyetlerini, önemli olaylarını, masal kahramanlarını anlatacaksak bu işe daha fazla özen ve önem göstermemiz gerekiyor." diye konuştu.   Kurumsal bir kapasite ve alt yapı oluşturduklarını ve iş birliğine hazır olduklarını vurgulayan Yılmaz, "Finansman desteğimiz var. Gelin hep beraber animasyonlar üzerinden de Türk dünyasını çocuklarımıza anlatalım." değerlendirmesinde bulundu.   Yılmaz, Türk Dünyası Sinema Fonu oluşumunda finansman modelinin önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Biz doğru finansman modelini oluşturamazsak bu projenin hayata geçmesi, iyi niyetten öteye geçemeyecek. Bu fonun oluşturulması noktasında büyük bir kararlılık sergilememiz gerekiyor. Bu hafta TÜRKSOY’un (Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı) Bakanlar seviyesinde toplantısı olacak Şuşa'da. Bu vesileyle Türkiye olarak bu sinema fonunun kurulmasına ilişkin resmi olarak bir çalışma grubunun oluşması için teklifte bulunduk. İnşallah diğer ülkeler de bize destek verirse bu konuda biz inisiyatif almak istiyoruz. Biz buradayken bu sinema fonunun hayata geçtiğini hep beraber görmeyi ümit ediyoruz."     Azerbaycan Kültür Bakanlığı Müşaviri Orhan Sadıkov, Türk dünyasının birleşmesi gerektiğini belirterek, "Dünya siyasi arenasında bu köklü medeniyetin yeniden gündeme getirilmesi gerekiyor. TÜRKSOY, Türk halkları, Türk devletlerinin oluşturduğu hava, yeni Azerbaycan sinemasının gerçekliğini oluşturuyor. Tüm Türk cumhuriyetlerine buraya geldikleri için minnettarım. Sinema fonu daha çok iktisadiyat ve iş dünyası ile bir sistem üzerine, doğru teşkilatlanırsa arzu duyduğumuz güç meydana gelmiş olur." dedi.   Sadıkov, Türk dünyasının birleşmesiyle bölgede kadim bir kültürün uluslararası düzeyde de yeniden gündeme getirilebileceğini dile getirdi.   Bu entegrasyonun ana faktörlerinden birinin kültür olduğunun altını çizen Sadıkov, şunları kaydetti: "Kültür Bakanlığı olarak kamu-özel ilişkilerinin oluşmasına önem veriyoruz ve Türk halkıyla bütünleşmeyi tercih ediyoruz. Genel olarak dünya sinema ekolleriyle, son dönemde birçok ülkeyle ortaklaşa hazırladığımız ve yaptığımız filmler şimdiden ekranlarda yer alıyor. Burada Azerbaycan, Türkiye, Özbekistan, Kırgızistan ve diğer ülkelerin üretim firmalarının sunduğu projeleri değerlendireceğiz. Bu platformun oluşturulması Türk dünyasının sinema alanında entegrasyonuna hizmet edecektir."0   TRT Sinema Müdürü Faruk Güven de TRT'nin sanat filmleri, ana akım ve animasyon filmlere destek verdiğini aktararak, "Uluslararası filmlerle iş birlikleri yapıyoruz. Özellikle Türk coğrafyasından da bize başvurular bekliyoruz. Bizim 12 Punto platformumuz var. Azerbaycanlı sinemacılar bize başvurup, destek aldılar. Ocak ayında açılacak başvuru sisteminde de aynı şekilde bu coğrafyadan gerçekten değerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü anlatan, aynı zamanda da uluslararası nitelikli işleri desteklemeye hazırız." diye konuştu. Usta oyuncu Serdar Gökhan ise ömrünü Türk milliyetçiliğine adadığının altını çizerek, "Her zaman Türk dünyasının bir arada olması için çaba sarf ettim. Ama görüyorum ki artık bu amaç sona doğru geliyor. Herkes bir arada, Türk ülkeleri bir arada, önemli işler yapıyor, koca bir Türk dünyasını teşkil etmeye çalışıyor. Çünkü buna çok ihtiyacımız var. Dünyanın hedefiyiz, Türk milleti, TÜRKSOY olarak, kendimizi mutlu hissetmemiz için bir araya gelmemiz lazım. Bu tür toplantıların devamını diliyorum." ifadelerini kullandı.   Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali Koordinatörü İhsan Kabil'in de konuşma yaptığı etkinlikte, yönetmenler Semih Kaplanoğlu, Derviş Zaim, Ahmet Sönmez, Nazif Tunç, Murat Pay, Hilal Çelenk ve Ahmet Edebali film projelerini sundu.   Konuşmaların ardından "113 Gün", "Proje 2602", "Nerelisin Turna?", "Mermer Soğuk", "Patron", "30 Mevsim Uzakta", "Hadrut Özgürsün", "Nobel Kardeşler", "Koç", "Mavi Kuş", "Miras", "Karaya Düşüş", "İnsan", "Sofya", "Düş Kuşu", "Gulmira" ve diğer film projelerinin sunumu yapıldı.   Festivalde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Türkiye, Moldova'ya bağlı Gagavuz Bölgesi ile Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan, Altay ve Başkurdistan cumhuriyetlerinde çekilen yaklaşık 40 sinema filmi, belgesel ve animasyon seyirciyle buluşuyor.   Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajansı ile TÜRKSOY iş birliğinde eylül ayında düzenlenen Türk Dünyası Sinemacılar Forumu'nda Türk Dünyası Sinemacılar Birliğinin kurulmasına yönelik karar alınmıştı. Birliğin kurulmasına ilişkin protokolün imza sürecinin Korkut Ata Film Türk Dünyası Film Festivali kapsamında tamamlanması planlanıyor.


Benzer Haberler & Reklamlar