Kömürleşmiş çiçeklerin fosil kayıtları güvenilir değil

Kömürleşmiş çiçeklerin fosil kayıtları güvenilir değil

Tarih öncesi bitkilerin soy ağaçları çıkartılırken başvurulan temel fosil tiplerinden kömürleşmiş çiçekleri kullanan paleontologların göz ardı etmemesi gereken önemli noktalar var.

İlk çiçekli bitkileri (angiosperms: Çiçekleri ile birlikte tohum keseleri barındıran bitkiler) araştırmaya yardımcı olan ana fosil tiplerinden biri de kömürleşmiş çiçeklerdir.  Odun kömüründen müteşekkil fosiller, eski orman yangınlarında üretildi ve milyonlarca yıl önce yaşayan bitki türlerini keşfedebilmek için önemli kanıtlar sağlıyor.

Ancak, orman yangınları sadece kömür üretmiyor, kömürleştirdiğinden çok dafa fazlasını yakarak kül ediyor.  Bu, bilim insanlarına, geçmişte yaşadığı halde yangınlarda kömürleşerek günümüze gelebilen çiçek çeşitlerinden çok daha fazlasının yangınlar sırasında yok olduğunu düşündürtüyor.

Victoria Hudspith ve Claire Belcher; The Geological Society of America'nın Jeoloji dergisi Geology'de yayınladıkları; Kömürleşmiş çiçeklere dair yangın önyargıları: Tebeşirleşmiş fosil kayıtlarına dair imalar (Fire biases the production of charred flowers: Implications for the Cretaceous fossil record) başlıklı makalelerinde
erken çiçekli bitkilerinin evrimi ve kömürleşmiş fosil kayıtlar hakkındaki anlayışımızı değiştirebileceklerini savunuyorlar.

Victoria Hudspith ve Claire Belcher; tezlerinde özetle; bitkilerin türlerine göre yangınların şeklinin de değişeceğine dikkat çekiyorlar. Bazı türlerin yapısı alevleri soğuturken bazı türlerin yapısı alevleri daha da hararetlendiriyor. Öte yandan yangınların davranış şekli; çiçeklerin yapısını, sayısını ve üreme yöntemlerini etkilemektedir.  Bu gözlemlere göre, kömürleşmiş çiçek fosilleri, soyu tükenmiş bitkileri eşit derecede temsil etmemektedir, çoğu soyu tükenmiş türlerin fosil kayıtları eksiktir bu da evrim ağacının sağlıklı şekilde oluşturulmasını engellemektedir.

Buna göre; paleontologlar, artık çiçeklerin kömür kökenli fosil kayıtlarını kullanırken, her çiçeğin aynısını muhafaza etme ihtimalinin düşük olduğunu ve bunun sonucunda anjiyospermlerin erken evrimsel geçmişi hakkında eksik bilgi sahibi olabileceklerini düşünmeye mecburlar.

arkeolojikhaber.com


Benzer Haberler & Reklamlar