İsrail Batı Şeria'dati Sebastia arkeolojik alanını iişgal etmek istiyor

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’nın en önemli tarihi alanlarından biri olan Sebastia antik bölgesini kontrol altına alıp, bölgede “Samaria” adını taşıyan bir park kurmak istiyor.

Filistinli yetkililer, İsrail yönetiminin Batı Şeria'nın kuzeyindeki Sebastia arkeolojik alanını ilhak edip Yahudileştirmek için bir "gasp planını" uygulamaya koyduğunu ifade ediyor.

İsrail Çevre Koruma Bakanı Idit Silman'ın, Miras Bakanı Amichai Eliyahu ve Batı Şeria'nın kuzeyindeki Yerleşim Bölgeleri Konseyi Başkanı Yossi Dagan ile 12 Mayıs'ta arkeolojik alana baskın düzenleyerek "Samaria Parkı" kuruluş projesinin başlatıldığını duyurdu.

Filistin Turizm Bakanlığı verilerine göre, Sebastia beldesindeki arkeolojik alan, Tunç Çağı'na (MÖ 3200) kadar uzanıyor.

AA, işgal altındaki arkeolojik alanda faaliyet gösteren İsrail ekiplerinin İsrail askerlerinin korumasındaki çalışmalarını gözlemlerken Filistinli yetkililer de alanda kazı ve arama çalışmalarının başladığını doğruladı.

Sebastia Belediye Başkanı Muhammed Azim'in 2023'teki açıklamasına göre bu yerleşim projesi yaklaşık 1000 dönümlük alanı veya sahanın yaklaşık yüzde 80'ini hedef alıyor.

O dönem AA'ya konuşan yetkili, parkın inşası sürecinde kazılar yapılacağını, mezarların açılacağını, yollar ve elektrik şebekeleri kurulacağını, ayrıca alanın tel örgülerle çevrilerek bir İsrail güvenlik kapısı ile kontrol noktası oluşturulacağını belirtti.

Sebastia kasabası, Nablus ve Cenin kentlerini birbirine bağlayan ana yol üzerinde bulunuyor.

Elde edilen verilere göre, İsrail makamları daha önce Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin yaşadığı Şavei Şomron'u inşa etmek için beldenin 8 dönümlük arazisine el koyarak bu yerleşim noktasını sonraki yıllarda genişletti.

Sebastia'da Arap, Kenan, Roma, Bizans, Fenike ve İslam eserleri bulunuyor.

- "İsrail, en önemli kültürel mirası çalmayı planlıyor"

Sebastia Belediye Başkanı Muhammed Azim, yeniden yaptığı açıklamada, arkeolojik alanda yaşananları "tehlikeli gelişme ve saldırganlık" olarak niteledi.

Azim, "İsrailli yetkililer, arkeolojik sit alanının merkezindeki arazide bulunan sözde Samaria Parkı'nı hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Bu, uluslararası hukukun ihlalidir ve kabul edilemez." dedi.

İsrail ordusunun kazı çalışmaları yaptığını ifade eden Azim, İsrail'in "bölgeyi ele geçirmek için zamanla yarıştığını, uluslararası toplumun savaşlarla meşgul olmasını, Filistin'in kültürel ve arkeolojik mirası üzerindeki egemenliğini ve kontrolünü dayatmak için fırsat olarak kullandığını" vurguladı.

Azim, Filistin halkının yüzyıllardır burayı koruduğunu belirterek alanın Batı Şeria'nın en önemli tarihi mekanlarından biri olduğunu kaydetti.

Filistinli yetkili, Sebastia arkeolojik alanıyla ilgili olarak "alanda çok sayıda tarihi mekan yer aldığını ve bunların en önemlilerinin Roma mezarlığı, Hazreti Yahya Türbesi ve camisi, Vaftizci Yahya Katedrali, Kayed Sarayı, Bazilika Meydanı, Kraliyet Sarayı, Helenistik Kule, Augustus Tapınağı, tiyatro, Sütunlu Cadde ve stadyumu olduğunu söyledi.

Azim şöyle devam etti:

"İsrail, Filistinliler ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği en önemli kültürel mirası çalmayı planlıyor. Bu aynı zamanda Sebastia'da turizme bağlı onlarca Filistinlinin geçim kaynağını kaybetmesine yol açacak."

Yaklaşık 3 bin 500 Filistinlinin yaşadığı Sebastia, "bir açık hava müzesi" niteliğinde. Antik bölgeyi çevreleyen tarihi surlar, beldeye gelen yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor.

Ancak İsrail'in bölgeyi "turizm parkına" çevirme girişimi, hem bu kültürel mirası tehdit ediyor hem turizmden geçimini sağlayan Filistinlilerin gelir kaynaklarını tehlikeye atıyor.

- İlhak ve Yahudileştirme planı

Filistin Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Nablus Ofisi Müdürü Dırğam Faris, yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu girişimi bir kalkınma değil, açık bir ilhak ve Yahudileştirmedir." diye konuştu.

Faris, İsrail hükümetinin 2023 yılında projeye 29 milyon şekel (yaklaşık 8 milyon dolar) bütçe ayırdığını, bunun da projenin kapsamlı bir işgal planı olduğunun göstergesi olduğunu ifade etti.

Faris’e göre, İsrail projeyle antik bölgeyi Sebastia beldesinden ayırarak 1300 metrekarelik bir alanı askeri üsse çevirmeyi hedefliyor. Böylece alan, hem askeri kontrol altına alınacak hem bir yerleşim parkına dönüştürülerek tarihi dokusu tahrip edilecek.

- Uluslararası hukukun ihlali

Sebastia beldesinin 4 bin 777 dönümlük alanının büyük bölümü, Oslo Anlaşması'na göre İsrail'in tam kontrolündeki "C" bölgesinde yer alıyor.

İsrail bu bölgeyi hedef alarak tarihi ve kültürel varlığı kendi egemenliği altına alma stratejisini hızlandırıyor.

İsrail Meclisi (Knesset), Temmuz 2024'te, İsrail Eski Eserler Kurumunun Batı Şeria'daki tüm arkeolojik alanlarda yetki sahibi olmasına izin veren bir yasayı kabul etti. Filistinli yetkililer bu yasayı "adım adım ilhak"ın bir parçası olarak nitelendiriyor.

- Sebastia'nın tarihi ve önemi

Filistin Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığına göre Sebastia'nın tarihi, Tunç Çağı'na rastlayan MÖ 3200'lere kadar uzanıyor.

Tarihçiler, Asurlular, Persler ve ardından Romalıların egemenliği altına giren beldenin, MÖ 30 yılında Roma’nın Filistin Valisi Kral Hirodes döneminde "saygıdeğer" anlamına gelen "Sebasti" adını aldığını belirtiyor.

Tarihi beldedeki pek çok yapının bu döneme ait olduğu, Bizans döneminde ise Baptist Yuhanna'nın (Hazreti Yahya) mezarı nedeniyle buranın önemli bir dini merkez haline geldiği ifade ediliyor.

Sebastia'da bulunan önemli yapılar arasında Roma mezarlığı, Hazreti Yahya'nın türbesi ve camisi, Vaftizci Yahya Katedrali, Kral Sarayı, bazilika meydanı, Helenistik kule, Augustus Tapınağı, antik tiyatro, Sütunlu Cadde ve stadyum yer alıyor.

Resmi verilere göre, Sebastia'da yaklaşık 3 bin 500 Filistinli yaşıyor. Bu ailelerden yalnızca biri Hristiyan inancına mensup.

- Kültürel işgale karşı diplomatik, toplumsal ve bilimsel mücadele

Filistin Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Nablus Ofisi Müdürü Faris, Filistin'in bu "kültürel işgale" karşı diplomatik, toplumsal ve bilimsel olmak üzere üç alanda mücadele yürüttüğünü vurguladı.

Bu kapsamda uluslararası kuruluşlara belgeler sunuluyor, halkın tarihi alanlara katılımı teşvik ediliyor ve bilimsel raporlarla İsrail'in iddialarına karşı çıkılıyor.

Yetkililer, park projesinin tamamlanması durumunda Filistinlilerin alana sadece izinle girebileceklerini, bunun da hem turizmi hem tarihi aidiyeti zedeleyeceğini belirtiyor.

İsrail'in bu adımı, Batı Şeria’da artan askeri ve yerleşimci saldırılar, Kudüs'teki ihlaller ve Gazze'de süren savaş bağlamında değerlendirilirken Filistinli yetkililer, bu projeyi Filistin topraklarının ve tarihinin "yavaş yavaş gasbedilmesi" olarak nitelendiriyor.

AA Qais Omar Darwesh Omar, Ekrem Biçeroğlu, Mehmet Nuri Uçar
 


Benzer Haberler & Reklamlar