Ankara'daki Gordion Antik Kenti'nde süren arkeoloji kazılarda, milattan önce 8. yüzyıla ait bir kral ya da üst düzey yöneticiye ait olduğu tahmin edilen kremasyon mezarı bulundu. Gordion Antik Kenti Kazı Başkanı Charles Brian Rose, "Bu tümülüs yakınlarda olduğu için Midas'ın ailesinden birine ait olması mümkün" dedi.
Gordion’da Arkeoloji Tarihine Geçecek Yeni Bir Keşif Yapıldı!
Gordion Antik Kenti’ndeki arkeoloji kazılarda, Frig kraliyet ailesine ait olduğu değerlendirilen ahşap bir mezar odası ortaya çıkarıldı. T26 tümülüsünde bulunan ve neredeyse tamamen sağlam durumda olan 88 metal eser, Frig mezar geleneklerine ve dönemin yaşam biçimine dair bugüne dek elde edilen en kapsamlı verilerden birini sunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Gordion Müzesi bahçesinde 47'nci tümülüsten çıkan eserlerin tanıtım töreninde Ankara'nın Polatlı ilçesindeki arkeoloji kazıları hakkında bilgi veren Gordion Antik Kenti Koordinatör Kazı Başkanı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Şenyurt, Eylül ayında başladıkları çalışmayı dört ayda tamamladıklarını belirtti ve " Gordion'daki kazıların 75 yıldır sürüyor ancak halen araştırılmayı bekleyen çok sayıda tümülüs ve yerleşim alanı var. Henüz kazılmamış alan, kazılmış olandan çok daha fazla. Gordion'da her kazı sezonu yeni keşiflere gebe." dedi.
Şenyurt, tümülüsün üzerinde 12'ye 12'lik alan içerisinde kazı yaptıklarını belirterek, 15 işçi ve 6 arkeolog çalışmalarında sistemli bir kazı yaptıklarına dikkat çekerek, , 8 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 60 metre çapındaki tümülüsün Gordion'daki orta büyüklükteki mezar yapılarından biri olarak değerlendirildiğini aktardı.
Prof. Dr. Şenyurt: 2 bin 700 yıl önce testiyi keten ile sarıp mezara bırakmışlar
Mezar odasına ilişkin bilgi veren Şenyurt, şöyle devam etti: "Ahşap konstrüksiyonlu mezar odası, zamanla üzerindeki taş ve toprak baskısıyla çökmüş. Buna rağmen 100'den fazla eseri, bunlardan bronz ve demirden oluşan 88 tanesi müzeliktir, yerinde sağlam bulduk. 47 tanesi restore edildi ve edilmeye devam ediliyor. İçlerinde büyük kazanlar var. Üç saç ayaklı çömlekler var. Demirden yapılmış tütsülükler var.
En çarpıcı buluntulardan biri ise bronz bir çömlek üzerde tekstil kalıntısını tespit ettik. 2 bin 700 yıl öncesine bir bronz testiyi keten örtüyle mezara bırakmışlar ve biz bunu sağlam bulduk. Nadir bir eser bu. Bu organik ürün yani keten sayesinde, bronz korozyonunun koruyucu etkisi sayesinde günümüze ulaşmış. Bu ölçekte ve sağlamlıkta bir tekstil buluntusuna çok nadir rastlıyoruz. Bugün Anadolu kadınları yoğurdu bu şekilde mayalar."
Şenyurt, kazı çalışmaları sonucunda ulaşılan bulguların hem Frig ölü gömme gelenekleri hem de Gordion'un siyasi tarihi açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Tümülüsünlerin yığma mezarlar ve çoğunlukla da hanedan mezarlıkları olduğunu belirten Şenyurt, mezarda bulunan zengin objelerin ve mezar yapısının anıtsallığı, burada gömülü kişinin bir kral ya da en azından yüksek statülü bir yönetici sınıfa ait olduğunu düşündürdüğünü söyledi.
Önceki tümülüslerde de kremasyona rastlandığını ama bunun en eski tarihli olduğunu belirten Yücel Şenyurt, "Kremasyon yani ölünün yakılarak gömülmesi geleneğinde 47'nci tümülüs en eskisi oluyor. Bu durum, Friglerin ölü gömme adetlerini gösterdiği gibi, milattan önce 750'lere kadar kremasyonun yapıldığı gösteriyor. Mezarda hem küllere hem de bu kişiye ait zengin eşyalara ulaştık. Bu da bize burada gömülü kişinin sıradan biri olmadığını açıkça gösteriyor. Bir yanda yakılarak diğer yanda toprak altına doğrudan gömülen ölüler var.Anadolu'da milattan önceki yıllarda ölü gömme adetleri açısında çok farklı uygulama yapan insanların yan yana olması Anadolu'nun zenginliğini vermesi açısından çok önemli. Ölü yakıldıktan sonra külleri beze sarılıyor. Ama tabii biraz dağılmış halde bulduk." dedi.
Arkeolog Charles Brian Rose: Bu mezarın Kral Midas'ın ailesinden birine ait olması mümkün
Gordion Antik Kenti Kazı Başkanı Charles Brian Rose da Türkiye'de 45 yıldır çalıştığını, önce Aydın Afrodisias'ta, 25 yıl Truva'da ve 2007'den beri Gordion'da bulunduğunu söyledi.
Rose, en son 2019'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile birlikte kazı yaptıklarını ve bununla Gordion kültürüne dair çok şey öğrenebildikleri değerlendirmesinde bulundu.
Charles Brian Rose, sözlerini şöyle sürdürdü: "47'nci tümülüsteki kazı, harika bir keşif oldu. Milattan önce 8. yüzyılın ortalarından kalma bronz kaplarımız var. Midas'ın babası için inşa ettiği tümülüsle hemen hemen aynı zamana ait. Bu tümülüs yakınlarda olduğu için Midas'ın ailesinden birine ait olması mümkün. Gerçekten ilginç olan şey, bunun bir yakma gömüsü olması. Bu çok önemli bir kişinin gömüsü olabilir, bu sayede 8. yüzyıl Gordion'u hakkında çok şey öğreniyoruz. O dönemde insanların ölülerin bedenlerini mezar odasına koymayı seviyorlar ve onu yakmıyorlar. Bu örnek ise 8. yüzyıla ait tek örnek. Ancak bedenin kalıntılarını çevreleyen kap türlerine bakarsanız Midas Höyüğü'nde bulduklarınızla aşağı yukarı aynıdırlar."
Gordion'un geleceğine ve sonraki kazılara ilişkin de konuşan Rose, hiçbir antik kentin sonsuza kadar kazılamayacağını ancak çocukların bölgeyi öğrenmeleri için çalışmalar yürüteceklerini belirtti.
Rose, "Gordion'da yaptığımız en önemli şey, antik anıtların korunmasıdır. Gordion'a daha fazla ziyaretçi çekmek istiyorsak bu önemlidir. Gordion'da ne kadar çok ziyaretçi olursa, bölgenin ekonomisi o kadar iyi olur ve insanlar antik kente o kadar çok dikkat eder. Bu yüzden binaları korumak sadece onları güçlü tutmak için değil, aynı zamanda daha geniş bir topluluğu çekmek için de önemlidir. Böylece antik kentin önemini anlayabilirler." ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy: Anadolu insan medeniyetinin hazine sandığı, toprakları sırlarla dolu
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gordion Antik Kenti'ndeki çalışmaların tümülüslerde devam ettiğini belirterek, "Antik kentte kazılan 47'nci tümülüs olan T26 tümülüsünde 3,1 metreye 2,8 metre boyutlarında, ahşap konstrüksiyonlu bir mezar odası gün yüzüne çıkarıldı." ifadesini kullandı.
Ersoy, Gordion Müzesi bahçesinde Gordion Antik Kenti'nde yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan, Frig kraliyet ailesine ait olduğu değerlendirilen el değmemiş ahşap mezar odasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Kazı sürelerinin 12 aya çıkarılmasıyla başlayıp yabancı kazıların da bu kapsama alınması, bütün kazıların başına Türk bilim insanlarından birer koordinatör görevlendirilmesi ve nihayetinde Geleceğe Miras Projesi'nin hayata geçirilmesiyle devam eden yoğun bir sürecin sonunda Türk arkeoloji tarihinin altın çağını başlattık." diyen Ersoy, arkeoloji tarihinde görülmemiş ölçüde sunulan maddi ve lojistik desteklerle kazı, restorasyon, koruma, ihya ve inşa çalışmalarında adeta tarihi ayağa kaldırdıklarını ve geçmişi bugüne ve geleceğe taşıdıklarını vurguladı.
Ersoy, "Bugün bütün bu söylemlerimizin bir kez daha eyleme dönüştüğü, sonuç getirdiği muazzam bir kültür ve medeniyet sahasında Gordion'dayız. Anadolu gerçekten, hani tırnakla kazısanız antik kente denk geleceğiniz eşsiz bir coğrafya. Kelimenin tam anlamıyla insan medeniyetinin hazine sandığı, sır kutusu, hafızası bu topraklar." değerlendirmesinde bulundu.
Gordion'un, milattan önce birinci binyılın erken dönemlerinde Friglerin başkenti olarak sahneye çıktığını aktaran Ersoy, arkeoloji tarihine ise 131 yıl önce, Berlin-Bağdat tren yolunun inşası sırasında keşfedilmesiyle dahil olduğunu anlattı.
Bakan Ersoy, 1900'lü yılların başında ilk kazıların yapıldığını, bugüne kadar geçen 100 yılı aşkın sürede tam 46 tümülüste kazı gerçekleştirildiğini ve bugün anıtsal Frig mimarisinin M.Ö 800'e tarihlenen geniş tahribat tabakası ve Frig uygarlığının kimlik vesikası olan bir antik kentin karşısında durduğunu kaydetti.
Bakanlığın yürüttüğü çalışmalarla 2023'de Gordion Antik Kenti'nin UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alındığını ve bu kenti Geleceğe Miras çalışmalarına da dahil ettiklerini ifade eden Ersoy, geçen yıl Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Şenyurt'un Gordion'a koordinatör kazı başkanı olarak atandığını bildirdi.
Bakan Ersoy, "Gordion bölgesindeki çalışmalarımız tümülüslerde devam ediyor. Santim santim ilerlenerek sürdürülen bu yoğun ve titiz mesai kapsamında, T26 tümülüsü olarak adlandırdığımız önemli bir alanı, yüzyıllar sonra gün ışığı ile buluşturduk. Frig uygarlığına, o dönemin yaşantısına ve defin geleneklerine ışık tutacak çok ciddi bir çalışma, sahada görev yapan ekip arkadaşlarımız tarafından tamamlanmış oldu. Antik kentte kazılan 47'nci tümülüs olan T26 tümülüsünde 3,1 metreye 2,8 metre boyutlarında, ahşap konstrüksiyonlu bir mezar odası gün yüzüne çıkarıldı. Toplam 88 metal eser bulundu, mezar içindeki iri kazanlar ve diğer buluntuların yanı sıra güney ve kuzey duvarlarında demir çivilerle asılmış şekilde bulunan bronz kaplar, neredeyse tamamen sağlam olarak ele geçirildi. Gün yüzüne çıkardığımız bu eserler, daha önce kazısı yapılan Midas Tümülüsü'ndeki buluntulardan sonraki en yoğun gruptur. Söz konusu bu eserlerden yola çıkarak mezar odasındaki kişinin, Gordion ve Midas ile ilişkili kraliyet ailesinden birisi olabileceğini tahmin ediyoruz. Bu yıl içinde mezar odasının ve bulunan eserlerin yerinde sergilenmesine yönelik çalışmaları tamamlayacağız. Halihazırda bu eserlerden 47 tanesinin restorasyon ve konservasyon işlemleri tamamlanarak Gordion Müzemize getirildi. İlgili prosedürler tamamlandığında diğer eserlerimiz de müzedeki yerlerini alacaktır." açıklamasında bulundu.
Bronz ve demir eserlerin, gün yüzüne çıkarıldıktan sonra özel koşullarda laboratuvara taşındığını, yüzeylerindeki korozyonun burada kontrollü yöntemlerle temizlendiğini aktaran Ersoy, "Mekanik temizlik ve kimyasal stabilizasyon süreçlerinin ardından da eserler uygun mikroklimatik ortamlarda saklanmaktadır. Kırıklar yapıştırılmakta, çatlak ve eksik kısımlar uygun yöntemlerle desteklenerek tamamlanmaktadır." dedi.
Uzmanların derin bilgi ve deneyimi ile gerçekleştirilen bu sürecin sadece eserlerin fiziksel bütünlüğünü değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel değerlerini de koruma amacı taşıdığını ifade eden Ersoy, Ankara Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı çalışanlarını, yürüttükleri bu titiz ve hassas çalışma dolayısıyla tebrik etti.
Ersoy, Geleceğe Miras uygulamaları kapsamında Gordion'da daha bir yıl bile dolmadan böylesine güzel çalışmaların yapıldığını, bu denli değerli sonuçlar ve bulgular elde edildiğini görmenin kendisini son derece mutlu ederek, gururlandırdığını söyledi.
Bakan Ersoy, 2013'den itibaren Gordion Kazı Başkanlığı görevini yürüten Charles Brian Rose ve Koordinatör Kazı Başkanı olarak geçen yıl atanan Prof. Dr. Yücel Şenyurt'un şahsında bu eşsiz tarihin gün yüzüne çıkarılmasına emek veren herkese ayrı ayrı şükranlarını sundu.
Bakan Ersoy, Geleceğe Miras Projesi'nin 2023 yılı Ekim ayında Efes Antik Kenti'nde başlatıldığını ve kısa sürede ülke genelinde toplam 251 kazı alanını kapsayacak şekilde genişletildiğini hatırlattı.
Projenin bütün etapları tamamlandığında, bilimsel çalışmalar ışığında kazı, restorasyon ve çevre düzenlemelerinin yapılmasıyla ülkenin medeniyet zenginliğinin, her bir unsuruyla gün yüzüne çıkarılmış olacağının altını çizen Ersoy, yeni destinasyonların dünya çapında tanıtımlarının yapılmasıyla da kültür turizminde ülkenin aldığı pay ciddi oranda artacağını vurguladı.
Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geleceğe Miras Projemizin istihdama olan katkısının da altını çizmemiz gerekiyor. 2024 yılında 2 bin uzman ve 3 binin üzerinde işçi olmak üzere 5 binden fazla kişiye istihdam sağladık. Özellikle arkeoloji alanında kariyer yapmak ve sürdürmek isteyenler için önemli bir fırsat oldu. Bu ek istihdamlarla yürütülen yoğun çalışmalar ise önemli kazanımları beraberinde getirdi. Yalnızca 2024 yılında elde edilen arkeolojik buluntu sayısı 6 binin üzerindedir. Hayata geçirdiğimiz projeler öncesinde kazı çalışmaları 45 gün ya da en fazla 2 aylık bir dönemde yapılıyordu.
Çalışma alanlarının hazırlanması ve kapatılması dikkate alındığında bu süreler daha da kısalıyordu. Bütçe deseniz, bugünkü rakamlarla kıyaslanamayacak ölçüde azdı. Şimdi Gordion'da olduğu gibi Türkiye'nin dört bir yanındaki kazıları, hatta Antalya ve Muğla gibi bölgelerdeki su altı arkeoloji çalışmalarını da hocalarımız, ellerindeki yeterli ödeneklerle yıl boyu sürdürebiliyorlar. Çalışmalarını artık bütçe ya da istihdama göre değil mevsim şartlarına göre belirliyorlar. Yılın kalanında da akademik mesailerini sürdürüyorlar. Sözün özü, attığımız adımlarla kazı ve restorasyon çalışmalarını 4 mevsim gerçekleştirilebilir duruma getirdik ve Türk arkeolojisinin gelişimini hızlandırarak uluslararası alanda etkisini ciddi ölçüde artırdık."
Bu başarıların ve elde ettikleri sonuçların kültür ve turizm hayatına hayırlı olmasını dileyen Ersoy, fikir aşamasından saha uygulamalarına kadar Geleceğe Miras Projesi'nde emeği geçen uzmanlara, akademisyenlere, ekip üyelerine ve değerli çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.
Ankara Valisi Vasip Şahin: Bu millet İstiklal Mücadelesini bu topraklarda verdi
Ankara Valisi Vasip Şahin de Frig dönemine ait mezar alanının büyük bir kültürel hazine barındırdığını belirterek, bu alanın kamuoyuna daha güçlü şekilde tanıtılmasıyla bölgenin önemli bir çekim merkezi haline geleceğini ifade etti.
Valilik olarak tarihi ve kültürel mirasın gün yüzüne çıkarılması amacıyla Kalkınma Ajansı ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) aracılığıyla tarihin gün yüzüne çıkarılmasına destek sağladıklarını dile getiren Şahin, bu bölgenin de destek verilen alanlardan biri olduğunu söyledi.
Frigya'nın başkenti konumundaki bu alanın aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ve kurtuluş sürecinde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Şahin, Sakarya Meydan Muharebesi'nin Haymana'ya kadar uzanan bu topraklarda gerçekleştiğini hatırlattı.
Şahin, "Bu millet İstiklal Mücadelesini, Milli Mücadele'yi, ölüm kalım mücadelesini bu topraklarda verdi. Dolayısıyla iki önemli değer, iki önemli miras burada buluşmuş oldu." diye konuştu.
Söz konusu tarihi ve kültürel unsurların birbirini destekleyecek şekilde değerlendirileceğini aktaran Şahin, bölgenin hem yerli hem de uluslararası ziyaretçilere kazandırılması yönünde çalışmaların süreceğini belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere projeye destek veren tüm kurumlara teşekkür eden Şahin, kazı ekibine de emeklerinden dolayı şükranlarını sundu.
Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir, kazı başkanları Charles Brian Rose ve Prof. Dr. Yücel Şenyurt da selamlama konuşması yaptı.
Konuşmaların ardından Bakan Ersoy, Gordion Müzesi'ni ve Midas Tümülüsü'nü inceledi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Genel Müdür Yardımcısı Bülent Gönültaş, ATO Başkanı Gürsel Baran, Ankara İl Kültür Turizm Müdürü Erhan Karakaya, Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Yusuf Kıraç da katıldı.
Haber ve Fotoğraflar: Anadolu Ajansı