40. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu ÇOMÜ'de

40. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu ÇOMÜ'de

Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumunun kırkıncısı arkeoloji camiasını 2018 Troia Yılı nedeniyle Çanakkale'de buluşturacak.

2018 ARKEOLOJİ ZİRVESİNİN TARİHİ BELLİ OLDU

Türkiye'nin arkeoloji zirvesi bu yıl Marmara'nın tarihi boğaz kentinde toplanacak.

40. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu, 7-11 Mayıs tarihleri arasında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde yapılacak. Sempozyuma ülke genelinden ve yurt dışından birçok bilim insanı, arkeolog ve antropologun katılması bekleniyor.

Sempozyum ilgili ile açıklamada şu ifadeler yer alıyor

2018 Troia Yılı kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin işbirliğiyle 40. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu 07 – 11 Mayıs 2018 tarihleri arasında yapılacak.

Arkeoloji biliminin kurumsallaşması aşamasında Türkiye’de gerçekleştirilen en önemli bilimsel faaliyet olma özelliği taşıyan sempozyum, 1979’dan beri her yıl kesintisiz olarak düzenleniyor. 1979-2003 yıllarında Ankara, İstanbul, İzmir ve Çanakkale’de Bakanlık imkanlarıyla gerçekleştirilen sempozyum, 2004 yılından itibaren ise üniversiteler ile ortaklaşa düzenlenmektedir.

Bu kapsamda,

2004’te Selçuk Üniversitesi/Konya,
2005’te Akdeniz Üniversitesi/Antalya,
2006’da Onsekiz Mart Üniversitesi/Çanakkale,
2007’de Kocaeli Üniversitesi,
2008’de Ankara Üniversitesi/DTCF
2009’da Pamukkale Üniversitesi/Denizli,
2010’da Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde İstanbul’da,
2011’de İnönü Üniversitesi ile Malatya’da,
2012’de Hitit Üniversitesi ile Çorum’da,
2013’te Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile Muğla’da,
2014’te Gaziantep’te,
2015’te Atatürk Üniversitesi ile Erzurum’da,
2016’da Trakya Üniversitesi ile Edirne’de,
2017’de Uludağ Üniversitesi ile Bursa’da düzenlenmiştir.

Bakanlık bünyesinde 2017 yılı itibari ile müze kurtarma kazıları hariç Bakanlar Kurulu Kararlı 112 Türk kökenli ve 29 yabancı kökenli bilimsel kazı projesi ile 94 Türk kökenli ve 8 yabancı kökenli araştırma projesi yürütülmektedir. 2006 yılından sonra Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin ikinci kez ev sahipliği yapacağı sempozyum süresince Türkiye’de 2017 yılında bakanlığın izniyle Türk ve Yabancı bilim insanlarınca gerçekleştirilen arkeolojik kazılar, yüzey araştırmaları ve arkeometrik çalışmalara ilişkin üçyüzün üzerinde bildirinin sunulması bekleniyor.

ABD, Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsviçre, İtalya, Japonya, Kanada ve Polonya gibi çeşitli ülkelerden çok sayıda yerli ve yabancı bilim insanının katılacağı ve geniş bir izleyici grubu tarafından takip edilecek olan sempozyum, arkeoloji meraklıları ve öğrencileri için yeni bilgiler, kazı başvuraları için ilgili kişilerle kişisel olarak tanışma fırsatı bulabilmeleri ile ön plana çıkmaktadır.

Sempozyum süresince Onsekiz Mart Üniversitesi, Terzioğlu Kampüsü Troia Kültür Merkezi’nde arkeoloji konusunda çalışan bilimsel kuruluş, yayınevi, şirket ve STK’lar tarafından kitap ve tanıtım standları açılacaktır.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı ve bölümün öğretim üyeleri sempozyuma dair ilk görüşlerini açıklandı.

Çanakkale Gündem gazetesinden Yıldız Sağlam'ın haberine göre; 40. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu bu yıl ÇOMÜ ev sahipliğinde gerçekleşecek. 1978 yılından beri sürdürülen sempozyum süresince; Türk ve yabancı bilim insanları ÇOMÜ’de bir araya gelecek. Kültür ve Turizm Bakanlığın katkıları ile yıllardır süren sempozyumda 2017 boyunca yapılan çalışmaların bilgilendirme toplantıları yapılacak


Daha önce ÇOMÜ’de gerçekleşen sempozyumun yeniden Çanakkale’de yapılmasının en geçerli sebebi ise 2018 Troia Yılı. İlan edilen yıl ve Çanakkale’nin arkeolojik yapısı yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlerle gezilerek daha çok kişiye ulaşılacak.

ÇOMÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan

ÇOMÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, sempozyumun 3. defa Çanakkale’de yapılmasında Troia Yılı’nın bir etken olduğunu anlatarak şöyle dedi: “40. Kazı Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu Çanakkale’de gerçekleştirilecek. 2018 Troia Yılı ilan edilmesinden dolayı burada yapılıyor. 1978’den bugüne kadar aksamadan yapılan bir sempozyum. Dünyada böyle bir kazı sempozyumu yok. Dünyadaki arkeoloji ve ilişkili fen bilimleri ile yapılan araştırmaların tamamı bu sempozyumda sunuluyor. Sempozyum sonuçlarının bugüne kadar kesintisiz basılmış olması ise başka bir özellik. Sempozyumda yaklaşık 500 kişi sadece konuşmacı olarak yer alıyor. 5 gün sürüyor. Konuşması olmayan diğer meslektaşlar ve alanda eğitim gören öğrenciler yahut ilgili vatandaşlar da katılım sağlıyor. Bu anlamda kente de etkisi var. Gelen 500 kişi, organizasyonun dışında çevre gezilerine de katılıyor. Diğer katılımcılar da düşünüldüğünde 1000-2000 kişinin buraya gelmesi söz konusu. Bu kişilerin 6 gün burada konakladığını düşünürseniz; şehre bir katkısı olduğu görülebilir. Maddi katkısının yanında buraya gelen bilim insanları ve diğer misafirlerin kenti tanımış olmaları, gittikleri yerde anlatmaları ve dönüşleri çok fazla oluyor. Bilimsel ve ekonomik açıdan önemli bir sempozyum. Yerel yönetim ve üniversiteler iş birliğinde talep edilen bir sempozyum. Troia Yılı olmasa Çanakkale’de yapılmazdı. Çünkü Çanakkale’de 1991 ve 2006 yılında yapıldı. Ankara dışında kazı sonuçlarının 3. kez yapıldığı tek yer Çanakkale.”

ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Erim Özdoğan
 

ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Erim Özdoğan, toplantının önceki yıllarda pozitif etki bıraktığını açıklayarak bu yılki toplantının yerelde hissedilebilmesi için tanıtıma dikkat çekerek; “Daha önce gerçekleşen sempozyumlarda üniversite bu kadar büyük değildi. O senelerde üniversitede bu kadar faaliyet de yoktu.Onun için epey ilgi çekmişti ve katılımcılar epey hoşnut bir şekilde ayrıldılar. Sempozyumun ortasında şehitlik gezisi yapmıştık. Bu defa daha iyi olmasını bekliyoruz. Yerelde ne kadar ses getireceği sempozyumun tanıtım ve duyurusuna bağlı. Çanakkale’de arkeolojiye meraklı bir kitle var ama bu Çanakkale’nin ne kadarlık kesimi bilemiyoruz. Çok uzun yıllar genel müdürlüğün Ankara’da olma sebebiyle sempozyum Ankara’da yapıldı. Çanakkale’de ilk sempozyum yapıldığında Çanakkale küçük bir yerdi. Müze bile şehrin dışındaydı. Bugünkü Çanakkale çok farklı bir boyutta. Bu yıl sempozyumun yapılması tabi Troia Yılı ile ilişkili. Sempozyumun klasik akışının dışında farklı etkinliklerle bağlantılı yapılması çok daha faydalı olacaktır.” şeklinde konuştu.

ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Özbek,

ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Özbek, geçmiş yıllarda sempozyum dolayısıyla kente gelen bilim insanları ve ziyaretçilerin hoşnut ayrıldıklarını ifade ederek şöyle konuştu:

“Çanakkale’de üçüncüsü yapılıyor. Sempozyuma gelenlere çok katkı sağlayan bir toplantı. 90’lı yıllarda Çanakkale’de yapılan toplantıya katılan bilim adamları buradan çok memnun ayrılıp Çanakkale’nin güzelliğine hayran kalmışlardı. Bugün ise daha fazla kazı alanı var ziyaret edilebilecek. Maddi olarak büyük katkısının olacağını zannetmiyorum. Gerek şehirde gerek üniversitede arkeolojiyi fazla bilmeyen insanlar için önemli bir olay. Sempozyum ile birlikte yabancı bilim adamları da Çanakkale’ye gelmekte. Böylece Çanakkale’nin dünyaya tanıtımı sağlanabilmekte.”

 

 

 



ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Derya Yalçıklı

ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Derya Yalçıklı, toplantının bilimsel açıdan önemine değinerek; “Sempozyum arkeoloji camiası için çok önemli. Her yıl Türkiye’de yapılan araştırmaların hepsi ile ilgili bildiri sunuluyor. Tüm gelişmeler izlenebiliyor bu uluslararası sempozyumda. Çanakkale’ye gelmesi de tabi büyük bir avantaj, şans. ÇOMÜ’lü öğrencilerin de çok şey öğrenecek muhakkak. Bazı konular tabi özel ve detaylı olduğu için halk boyutuna inmeyebilir ama arkeolojinin ve Troia Yılı’nın önemi açısından tüm arkeologların buraya gelmesi önemli. Böyle bir sempozyumun Çanakkale’de yapılıyor olmasıyla belki çok büyük ekonomik katkı şehre sağlanmaz ama kültürel açıdan daha önemlidir.” dedi.

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar