Teozofi: Theosophia

Teozofi nedir? Teozofi öğretisi nedir? Teozofi Cemiyeti nedir?

Teozofi (Theosophia / Theosophy / theos-sophia); Tanrısal Bilgeliğin Hikmeti olarak özetlenebilecek kavram; insan, evren ve Tanrı arasındaki mistik ilişkileri yorumlayan felsefi gelenektir.

Kelime karşılığı "Tanrısal bilgi / Tanrı'nın Hikmeti / Tanrısal Bilgelik" anlamında gelen felsefik kavram, eski Yunanca'da Tanrı anlamına gelen Theo ile bilgelik anlamına gelen sophia kelimesinden türetilmiştir.

Panteizm ve mistisizm eksenli görüşler savunan teozofi, ezoterik bilgilerin ve yasaların evrendeki temel esas olduğunu savunur.  Hindistan’da ve Antik Yunan’daki okült (gizli öğretiler) tezlerin teozofinin kökenini oluşturduğu varsayılmaktadır.

Teozofi öğretisi; Bâtınî (içrek/ ezoterik / gnostik) ve Okült (gizli/saklı) öğretiler temelinde Doğaüstü güçlerin ve ilişkilerin incelenmesi ve kullanılmasıyla yani İlahi Yasaları kavrayarak insanların Kamil konumuna gelebilebileceğini savunur

Teozofi öğretisi; Doğu ve Batı Teozofisi olarak iki ayrı kökene sahiptir. Bu ayrım Hint Teozofisi ve Hıristiyan Teozofisi olarak da yapılabilir.

Gerek Doğu yani Hint Teozofisi ile gerekse Batı yani Hıristiyan (İsevî) Teozofisi’nin temeli de aşağı yukarı aynı esaslara dayanır. Ancak her ikisi arasında bazı nüans farkları vardır.

Günümüzde Teozofi denildiğinde daha ziyade Doğu Hint ekolüne bağlı Batı Teozofisi kast edilir kikurulan öğretiyi Batıda cemiyetleştiren Madam Blavatsky olarak da tanınan Helena Petrovna Hahn Blavatsky’nin kurduğu Teozofi Cemiyeti bu ekolün temel kaynağıdır.

Teozofi Cemiyeti (Teozofi Derneği / Theosophical Society);  Helena Petrovna Blavatsky (Madam Blavatsky) öncülüğünde Amerika'nın New York eyaletinde 1875 yılında Henry Steel Olcott, William Quan Judge ve arkadaşları tarafından kuruldu.  Üyeleri arasında Thomas Edison, William Crookes, Rudolf Steiner, Ruth Crawford-Seeger ve Alexander Scriabin gibi ünlü isimler de yer alıyordu.

Teozofi Cemiyeti'nin amblemi

Teozofların amblemi, evrende birliği sembolize eden Süleyman’ın Mührü (Davut Yıldızı)   ile ebedi yaşam simgesi Ank yani Mısır Haçıdır. Döngülerin devamlılığını sembolize eden iki başlı yılanın ortasında Ouroboros (kendi kuyruğunu yiyen yılan) bulunur. Amblemin tepesinde ise, Naziler tarafından kullanılmadan önce, Doğu güneşinin sembolü, Svatika bulunmaktaydı.

Hint Teozofisi ile Batı Teozofisi arasındaki farklar şu şekildedir:

Hint Teozofisinin özellikleri

Vahdeti Vücut (Varoluş Birliği) görüşüne sahip Hint teozofisi, Batı teozofisine kıyasla daha karmaşıktır. İnsanın dünyaya mükemmelleşmek amacıyla gönderilmiştir. Hedefi İlahi Bilgiye ulaşamk ve Kamil İnsan olmaktır.  Yüksek Trinite denilen semavi makam hem insanı, hem ruhu hem de Tanrı'yı ifade eder. Ruh ve madde birbirinden ayrılmaz. İnsan; Atman (Zat), Manas (Nefs), Buddhi (Sezginin Kaynağı olan Ruhani Unsur) olmak üzere üç semavi ve Linga-Sharira (Süptil Beden), Prana (Hayati Unsur), Kama (Hayvansal Nefs) ve Sthula-Sharira (Fiziksel Beden) olmak üzere dört dünyevi unsurdan meydana gelir.

Batı Teozofisinin özellikleri

Madam Blavatsky’ın kaleme aldığı kitaplar,  Mahatma Mektupları ile birlikte Teozofinin temel kaynakları arasında yer alır. Teozofi Cemiyeti'nin ilkeleri Batı Teozofisinin özelliklerini içermektedir.

Teozofi Cemiyeti'nin ilkeleri ise şu şekilde sıralanmaktadır: (İlk  üç ilke 1889 yılında Madam Blavatsky tarafından belirlenmiştir.)

İnsanlığın evrensel birliği için ırk, renk, inanç ve cinsiyet ayrımı yapmamak; evrensel kardeşlik için çekirdek oluşturmak, Din kuralları, felsefe ve bilim sınırlarının ötesinde çalışmak ve dinler üzerine karşılaştırmalı çalışmalar yapmak, Doğanın keşfedilmemiş gizemlerini ve insanın bilinmeyen yönlerini araştırmak, böylece insandaki gizli psişik ve ruhsal kuvvetleri ortaya çıkarmak. Görünen ve görünmeyen her şey birdir. Tüm varoluş birdir. Ezelden ebede, sonsuz bir döngü vardır. Yaradılış, yani yoktan varoluş yoktur. Evren ve insan 7 seviyeden oluşur. Aşağıdaki (insan) yukarıdakine (evren) benzer. Evrenin her noktasında, bireysel yaşamların sonsuz kademeleri aracılığıyla tezahür eden hayatlar vardır. Çünkü evrende her yer yaşam alanıdır. 7 adet element bulunur: Toprak, hava, ateş, su, göremediğimiz eter ve henüz insan algısının dışında kalan 2 element. Bu 7 element tek varoluşun, evrensel bir elementin farklı görünümleridir. Elementler; peri, elf ya da cin olarak isimlendirilen minerallerin altındadır ve doğadaki güçlerdir. Evren sebep-sonuç yasasına göre işler. Akaşa, evrensel ruhtur ve tüm evreni, varoluşu kapsar. Akaşanın fiziksel boyutun hemen üzerinde yer alan, en alt bölgesi astral alemdir. İnsan, ölümlü can ile ölümsüz ruhsal özden oluşur. Tekamül yasasına uygun olarak beden içerisine geçici olarak yerleşir. Reenkarnasyon ya da yeniden doğum ile doğanın devamlılığı sürer. Beş duyuyla algılanmayan tüm psişik olaylar ruhsal fenomenlerin doğasını oluşturur. Psişik insanlar bunu algılayabilir. Tekamül, ruhun potansiyelinin maddeye uygulanmasıdır. Evrenseldir. Ruh, daha yüksek bir yaşam seviyesine doğru ilerler. Tekamül süreci, sonsuz hiyerarşik varlıklar tarafından kontrol edilir ve ruhlara rehberlik edilir. Tekamülün amacı, birliğin gerçekleşmesi ve birlik bilincinin kazanılmasıdır. Bireysel bilinç, kişisel varlığın sınırlarını aşıp varlığın tümüyle bir oluncaya kadar yeniden doğma gerçekleşir.

Teozofiye göre; yeni bir dinin, mezhebin ya da felsefi okulun kurucusu teozoftur.

Kadim bilgelik, ezoterik bilim, gizli doktrin ve bilgelik dini olarak da isimlendirilen teozofi, tüm kadim topraklarda bilindiği savunulan ezoterik doktrindir. Bilgeliğin ve ilahi prensiplerin Vedalar ve Brihadaranyaka Upanishad gibi kutsal kitaplar ile Buda, Rişiler ve Mısır kahinleri gibi kadim filozoflarla aktarıldığına inanılır.

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar