Rize'de kaya resimleri, tarihi kale kalıntıları ve yerleşim alanları keşfedildi

Rize'de kaya resimleri, tarihi kale kalıntıları ve yerleşim alanları keşfedildi

Rize'nin İkizdere, Hemşin ve Çamlıhemşin ilçelerinde süren arkeolojik yüzey araştırmasında kaya resimleri keşfedildiği açıklandı. Resimlerin bulunduğu mevkii ve tahmini kaç yıllık olduklarına dair henüz bir açıklama yapılmadı. Karadeniz'in nemli iklimine rağmen, Rize'deki kaya resimlerinin dünyada kazıma ve vurma tekniği ile yapılan kaya resimlerine göre daha nadir bulunan boyama usulü olması da dikkat çekti.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Okay Pekşen başkanlığındaki ekip, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile Rize'nin İkizdere, Hemşin ve Çamlıhemşin ilçelerinde tarihi arkeolojik yüzey araştırmalarını sürdürüyor.

Araştırmalar sırasında, antik çağlarda yapıldığı değerlendirilen kaya resimleri, kale kalıntıları ve yerleşim bölgeleri tespit edildi.

Doç. Dr. Okay Pekşen, İkizdere Kaymakamlığı Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen, "Tarihi Arkeolojik Yüzey Araştırmaları" konulu toplantıda, İkizdere, Hemşin ve Çamlıhemşin'de geçen yıl başlayan çalışmaların Ekim 2026'da sona ereceğini söyledi. 

Toplantıya, İkizdere Kaymakamı Mustafa Salih Bayram, Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi, Kalkandere Belediye Başkanı Kenan Yıldırım, İl Kültür ve Turizm Müdürü Esra Alemdaroğlu ve diğer ilgililer katıldı.

Belirledikleri bölgede daha önce herhangi bir çalışma, yüzey araştırması yapılmamasının kendilerini biraz ürküttüğünü ifade eden Pekşen, "Dolayısıyla 'Coğrafyada bir şey bulabilecek miyiz?' gibisinden soru işaretleri kafamızda oluştu. En önemli nedenleri ise bölgenin gür bitki örtüsü ve iklim koşullarının olmasıydı. Burada iki, üç yılda bir ağaç büyüyebiliyor ve bu da tarih kültür envanterinin gözle görülemeyecek şekilde kamufle olmasını sağlıyor." dedi.

Pekşen, ekibin yaptığı çalışmalara ilişkin, "İlk yılda yapmış olduğumuz çalışmalarda çok önemli bulgulara ulaştık. Coğrafyanın, tarih kültürel envanteri açısından çok önemli bir hazineye sahip olduğunu gördük." diye konuştu

.Boyama usulü yapılan kaya resimlerini Karadeniz'de ilk kez gördüklerine dikkati çeken Pekşen, şu değerlendirmede bulundu: "Artvin yakınlarında çizme yöntemi ile yapılmış olanları var. Kaya resimleri genellikle üç üslup ile yapılmaktadır. Boyama, vurma ve çizme yöntemleridir. Boyama üslubu ile yapılmış olan kaya resimleri dünya genelinde en az rastlanan örneklerden bir tanesidir. Çünkü boya çok çabuk tahrip olabiliyor, iklim koşullarına çok fazla maruz kalınca kaybolabiliyor. Bundan dolayı çok fazla tercih edilmez. Bölgede bulduğumuz kaya resimleri, Karadeniz bölgesinde bilinen ilk örnek. Buna benzer örnekleri Anadolu coğrafyasında açık havada değil, mağaralarda görebiliyoruz. Bunun haricinde Kazakistan coğrafyasında başlamak üzere Azerbaycan'a kadar farklı üsluplar ile kaya resimlerine rastlıyoruz."

Pekşen, daha fazla şeyler bulabileceklerini düşündüğünü dile getirerek bir plan dahilinde yürüttükleri proje sonunda üç ilçede elde edilecek verilerin yer alacağı kitabı bilim dünyasına kazandırmayı planladıklarını aktardı.

Erişime açık bir web sitesi aracılığıyla verileri paylaşmayı, aynı zamanda da arşivlemeyi planladıklarını anlatan Pekşen, "Bütün bulduğumuz bulguları, çizimleri, fotogrametri tasarımların ölçümlemelerini ve tarihlemelerini yapmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

İkizdere Belediye Başkanı Hakan Karagöz de projeyi çok önemsediklerini söyledi.
İlçede bugüne kadar araştırma yapılmadığına işaret eden Karagöz, "İkizdere yeni turizm destinasyonu. İkizdere'nin çok eski tarihlere dayanan bir geçmişi var. Bizim coğrafyamız, tarihimiz ve kültürümüz var. Bunu akademik tabana oturtmak istiyoruz." dedi.

Karagöz, bu çalışmanın, aynı zamanda gelişen turizmin altyapısının çalışması da olacağını belirterek şöyle devam etti:
"Turizm hikaye sever. Özçekim turizminden, hikaye ve öykü turizmine dönüşeceğiz. Çünkü insanlar turizm için bölgeye geldikleri zaman oluşan hikayeleri yerinde görmek isterler. Bölgemizde milattan önce yaklaşık 4 bin yıllara giden bir yaşam tarihimiz var. Hiç sandığımız gibi de değil. Geçen yıl bazı bulgular elde edildi. Çok tarihi varlığımız, tarihi eserlerimiz var. Bunlar da yeni turizm rotaları oluşturmamıza katkı sağlayacak."

Fikret Delal - AA


Benzer Haberler & Reklamlar