Peru’da içinde testere, balta, bıçak ve keski bulunan mezar keşfedildi

Peru’da içinde testere, balta, bıçak ve keski bulunan mezar keşfedildi

Peru’daki arkeoloji kazılarında yaklaşık 1.200 yıl önce ölmüş adamın iskeletinin göğüs kısmında onlarca bronz eşya ile bir obsidyen bıçak bulundu. Arkeologlar mezardaki cürufu genç adamın metalürji uzmanı olduğuna yorumluyor.

Arkeologlar, Peru’da, Lima’nın 300 kilometre kuzeyindeki Huarmey’de genç bir adama ait mezarın içinden yaklaşık yarım düzine bronz eşya buldu. Mezarın içinde bir adet metal testere, bir balta, bıçaklar ve 1 adet de keski yer alıyodu.

Arkeologlar mezarın yaklaşık 1200 yıl önce yaşamış bir metalurji uzmanına ait olduğuna inanıyor.

Huamey’deki arkeoloji kazılarında yıllardır çalışan arkeologların daha önce en çok dikkat çeken keşifleri de 2012 yılında buldukları, çoğunluğunu kadınların, muhtemelen İnka devletinin üzerine kurulduğu Wari İmparatorluğu’nun yöneticilerinin eşlerinin oluşturduğu, içinde çok sayıda insan kalıntılarının yer aldığı sağlam bir İnka öncesi mezarıydı.

Mezar, alanda çalışan arkeoloji öğrencisinin bacağının toprağa batması sonucu keşfedildi

En son keşif olan metalurji uzmanına ait mezar ise dağın eteğinde, daha çok soylu mezarlarının bulunduğu alanda tesadüfen bulundu. Kazıya katılan öğrencilerden birinin bacağı mezarın bulunduğu derin bir boşluğun içine girdi. Bilim insanları bu boş alanda bir takım sürprizler olup olmadığını kontrol etmeye karar verdiler. Boşluk, arkeologların önemli dini ritüellerin gerçekleştirildiği bir tören meydanı olduğuna inandığı bir yerde bulunuyordu. Burada şu ana kadar, tanrılara kurban edilmiş lamalar keşfedilmişti.

Kazının başındaki isim, Varşova Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nden Dr. Mułosz Giersz, “İşte bu yüzden bu yıl, adamın mezarına rastladığımızda, başlarda bunun aynı zamanda bir kurban olduğunu düşündük. Ancak bu olayda durumun farklı olduğu ortaya çıktı.” diyor.

Antropolog Dr. Wiesław Więckowski’nin yaptığı araştırmalar, adamın öldüğünde 20 yaşında olduğunu gösteriyor. Ancak onun ritüelle bağlantılı bir nedenden öldürüldüğüne dair herhangi bir belirti bulunmuyor. Adam, mezarın içine oturmuş bir pozisyonda bulundu ve kumaşla sarılmıştı. Günümüze kadar ulaşmasa da üstündeki modeller, ölüyü kaplamak için ıslak kille baskılanmıştı.

Mezardaki bronz aletler iskeletin göğüs kısmında bulundu

İskelet ilk bulunduğunda arkeologlar yanında ona eşlik eden hiçbir eşya fark edemedi. Ancak sonra, mezardaki ölü ile birlikte olan tüm nesnelerin, ellerini üzerinde tuttuğu göğüs kısmında bulunduğu ortaya çıktı. Bunlar çoğunlukla testere, balta, bıçaklar ve keski gibi metal aletler ile kemikten bir tutacaktı. Bu mezar hediyeleri, günümüze kadar belli bir kısmı kalabilmiş kumaşlara sarılmıştı.

Metal aletlerin Toronto Üniversitesi’nden Giersz ve Branden Rizzuto tarafından gerçekleştirilen analizleri, aletlerin bakır ve arsenik alaşımdan yapıldığını gösterdi. Bu nesneler özel bir tür bronzdan yapılmışlardı (bronzun en yaygın türü bakır ve kalay alaşımından oluşur).

Giersz, “Arsenik alaşımı, bunların çeşitli çiftlik ve oyma işlerinin yanı sıra savaş silahları için de kullanılabilecek gerçekten de sert aletler olduğunu temin ediyor.” diyor.

İlginç bir şekilde; adamla birlikte gömülen bu aletler kullanılmıştı. Örneğin; testerelere baktığımızda bıçağın üzerindeki bazı dişler kırılmıştı ve diğerleri de bükülmüş ve hasar görmüştü. Yine aynı aletin üzerinde, dama tahtasına benzeyen dikdörtgen semboller vardı.

Giersz bunlar hakkında, “Bulunan aynı dönemdeki seramik kapların üzerindeki desene çok benziyor. Bunu yapanlar ürünlerini bu şekilde işaretlemiş. Bu olayda da böyle olabilir.” diyor.

Bir de obsidyen bıçak vardı

Arkeologların dikkatini çeken tek madde bronzdan yapılmış olan bu madde değildi; milyonlarca yıl önce lavlarınhızlı bir şekilde soğuması sonucu oluşmuş volkanik bir cam olan obsidyenden yapılmış bir bıçak da vardı.

Bilim insanları “Obsidyen, Wari kültüründe ve diğer Amerika kültürlerinde çok değerli bir hammadde olarak görülürdü. Çok uzak mesafelere ihraç edilirdi. Quispisisa’daki bu olayda, Huarmey’in güneyinde, bin kilometreden fazla bir çizgi boyunca obsidyen araştırması yer alıyor.” diyor.

Mezardaki cüruf adamın metalürji uzmanı olduğuna yorumlandı

Fakat, arkeologları bu adamın bir metalürji uzmanı olduğuna ikna eden şey neydi diye sorulduğunda, mezar hediyelerinin bir bölümü muhtemelen metallerin eritilmesi esnasında oluşmuş olan cüruftu. Araştırmacılara göre bu cüruf oraya tesadüfen gömülmemişti. Ölü tarafından üretilmiş bir çalışmayı sembolize ediyor olsa gerekti.

Science in Poland. Szymon Zdziebłowski (Çeviri: Gülten İmre - Arkeofili.com)


Benzer Haberler & Reklamlar