Karadeniz'de sağlık tanrısı Asklepios inancının varlığı ilk kez ortaya çıktı

Karadeniz'de sağlık tanrısı Asklepios inancının varlığı ilk kez ortaya çıktı

Eskipazar'daki Hadrianaupolis Antik Kenti arkeoloji kazılarında geçtiğimiz yıl keşfedilen kare planlı bir yapıda bu yıl bulunan "Kurtarıcı Asklepios'a Ailios Deiotaros sundu" kazılı yazıt, alanda bir antik dönem şifahanesi bulunduğunun işareti olduğu gibi Karadeniz'de ilk kez sağlık tanrısı Asklepios inancının varlığını gösteren bir delil oldu.

Karabük'ün Eskipazar ilçesinde Geç Kalkolitik, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanılan Hadrianaupolis Antik Kenti'nde Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığında 2003'te başlatılan arkeolojik kazı çalışmaları, yıl boyunca aralıksız devam ediyor.

Antik Kentte geçen yıl ortaya çıkartılan kare planlı yapıda devam eden arkeoloji kazılarında, bu yıl, bir kaya parçasında "Kurtarıcı Asklepios'a Ailios Deiotaros sundu" ifadesi bulunan bir yazıt bulundu.

Yazıt, arkeologlarca alanda bir Asklepios'un varlığının işareti olarak yorumlandı.

Doç. Dr. Ersin Çelikbaş: Yazıt Karadeniz arkeolojisi açısından çok önemli

Doç. Dr. Çelikbaş, "Hadrianaupolis ve Karadeniz arkeolojisi açısından çok önemli yazıtta, 'Kurtarıcı Asklepios’a Ailios Deiotaros sundu' yazıyor. Burada Asklepios'un varlığını tahmin ediyorduk ama yazıtın çıkmasıyla artık Hadrianaupolis'te Asklepios kültürünün varlığını net bir şekilde tespit etmiş olduk. Asklepios antik dönemde sağlık tanrısıdır. Asklepios kültürünün olduğu yerlerde genellikle şifahaneler yani antik dönemin hastaneleri bulunur." diye konuştu.

Karadeniz'de Asklepios kültürünün ilk defa tespit edildi

Antik dönemin şifahanelerinin Bergama'da ve Allianoi'de görüldüğüne dikkati çeken Çelikbaş, şöyle devam etti: "Karadeniz'de Asklepios kültürünün ilk defa tespit edildiğini söyleyebiliriz. Hadrianaupolis'in kendi basmış olduğu sikkelerde tanrı Asklepios figürlerini görmüştük. Sikkelerdeki figürler bir yerdeki kültür varlığını yüzde yüz ifade etmez. Bir adak sütununda patera ve yılanları görmüştük. Bunun Asklepios ile bağlantılı olduğunu düşünmüştük fakat yazıtın çıkması ile Hadrianaupolis'te gerçekten bir Asklepios kültürünün olduğunu net bir şekilde ortaya koydu."

Asklepioslar genellikle sıcak su kaynaklarının etrafında olur

Hadrianaupolis'in sınırları içinde Akkaya termal kaynağının olduğunu hatırlatan Çelikbaş, "Genellikle Asklepioslar sıcak su kaynaklarının etrafında olur. Akkaya termal kaynağının yakınında olması Asklepios kültürünün burada olmasındaki en büyük neden olarak karşımıza çıkıyor. Hadrianaupolis, antik dönemin, özellikle Roma döneminin en önemli kült merkezlerinden olduğunu söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

Yazıtın milattan sonra 2. yüzyıla ait olduğunu belirten Çelikbaş, "Bu da erken imparatorluk dönemi demek. Hadrianaupolis'in gerçekten erken imparatorluk döneminde önemli bir Roma kenti ve bir kült merkezi olduğunu söyleyebiliriz." dedi.

Hadrianaupolis Antik Kenti

Milattan önce 1'inci yüzyılda kurulan ve milattan sonra 8'inci yüzyıla kadar yerleşim yeri olarak kullanılan antik kent, ilçenin 3 kilometre batısında yer alıyor.

Hadrianaupolis Antik Kentinde, İncil'de adı geçen nehirler Geon, Phison, Tigris ve Euphrates'un yer aldığı, at, fil, panter, geyik ve grifon (sanat tarihinde görülen karışık bir hayvana verilen isim) gibi birçok hayvanın tasvir edildiği kiliselerin tabanındaki mozaiklerle ünlenen ve bu nedenle "Karadeniz'in Zeugması" şeklinde adlandırılan antik kentte, şimdiye kadar iki hamam, iki kilise, bir savunma yapısı, kaya mezarları, tiyatro, bir kemerli ve kubbeli yapı, anıtsal kültik niş, sur, villa, diğer anıtsal binalar ile bazı kült alanları gibi yapılar bulundu.

Karabük Valiliğince ören yerine dönüştürülmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuruda bulunulan antik kentten elde edilen bulgulardan taşınabilir olanlar, çevre illerdeki müzelere götürülüyor, taşınmazlar ise bulunduğu yerde korunuyor.

Dört Nehir Kilisesi'nin 50 metre kadar güneyinde ilk defa geçen sene yapılan kazılarda bulunan, satır ve ok ucu gibi eserlere rastlanan kare planlı yapıda, son olarak 1600 yıllık kantar ağırlığı gün yüzüne çıkarıldı.

Bulgular bölgenin geçmişine ışık tutarken, antik kenti ziyaret edenler kazı çalışmalarını yerinde görme fırsatı yakalıyor.

Ziyaretçiler, antik döneme ait paraları, ölülere ait kişisel eşyaları ve 1800 yıllık adak levhası ile Roma askerine ait 1800 yıllık demir maskeyi de yakından inceleyebiliyor.

Tezcan Ekizler - AA

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar