İran'da 6 bin yıllık toplu mezarda şiddete uğramış uzun kafataslı kadın iskeleti bulundu

İran'da 6 bin yıllık toplu mezarda şiddete uğramış uzun kafataslı kadın iskeleti bulundu

İran'da Chega Sofla'da yapılan arkeoloji kazılarındadünyanın en eski tuğla toplu mezarı keşfedilirken, mezarda bulunan hasara uğramış uzun kafatası arkeologları şaşırttı. Çünkü hem deforme edilmiş hem de normal kafatasları aynı mezardaydı. Oysa Uzan Kafatası senaryolarından biri de Statü Farkı idi. Oysa burada aynı mezarda yer almaları bu senaryoya uygun değil.

İranlı arkeologlar, 6.000 yıldan uzun bir süre önce şiddetli bir olay sonucu hayatını kaybeden genç bir kadına ait sıra dışı bir kafatası keşfetti.

Kadının konik şekilli kafatası, genç yaşta geniş kenarlı bir nesnenin darbesiyle öldüğünü gösteriyor. Ancak bu darbenin kaza mı yoksa kasıtlı bir saldırı mı olduğu belirsizliğini koruyor.

arbiat Modares Üniversitesi'nde tarih öncesi arkeoloji uzmanı olan Mahdi Alirezazadeh, Live Science'a verdiği demeçte, "Bu kadının hayatının son anlarında kafatasında oluşan bir kırık yaşadığını biliyoruz, ancak bunun kasıtlı olarak yapıldığına dair doğrudan bir kanıtımız yok" dedi. Alirezazadeh ve aynı üniversiteden arkeoloji profesörü Hamed Vahdati Nasab, Uluslararası Osteoarkeoloji Dergisi'nde 22 Mayıs'ta yayımlanan çalışmada, Chega Sofla mezarlığında bulunan Bakır Çağı'na ait iskeleti detaylı bir şekilde analiz etti.

Chega Sofla: Tarih Öncesine Ait Bir Hazine

Chega Sofla, İran'ın batısında, Basra Körfezi'nin kuzey ucunda yer alan ve MÖ 5. binyıla dayanan bir arkeolojik alan. Bölgedeki tarih öncesi mezarlıkta hem bireysel gömüler hem de aile mezarları olabilecek toplu definler bulunuyor. Alirezazadeh’e göre, bu bölge MÖ 4700 ile 3700 yılları arasında, "olaylarla dolu bir binyıl" boyunca yerleşim gördü.

"İnsanların tapınakları, inanç sistemleri ve büyük yapıları vardı" diyen Alirezazadeh, bu dönemin sonlarına doğru "yazının ortaya çıkışını ve kentleşmenin başlangıcını gördüklerini" belirtti.

Dünyanın En Eski Tuğla Mezarları ve Uzun Kafatasları

Arkeolog Abbas Moghaddam liderliğindeki Zohreh Prehistorik Projesi ekibi, on yılı aşkın süredir Chega Sofla’da kazı ve araştırmalar yapıyor. Burada, dünyanın en eski tuğla mezar örneklerinin yanı sıra bir düzineden fazla uzatılmış kafatası keşfedildi. Bu sıra dışı kafataslarından biri, şiddetin izini taşıyordu: Genç bir kadına (BG1.12 olarak adlandırılıyor) ait olan kafatasının sol tarafında üçgen şeklinde bir kırık tespit edildi.

Kasıtlı Deformasyon ve Zayıflamış Kafatası

Araştırmaya göre, bu genç kadın çocukken kafatası bandajlamaya maruz kalmıştı. Bu uygulama, büyüme çağındaki bir çocuğun kafatasının etrafının kumaşla sarılarak şeklinin kasıtlı olarak değiştirilmesini içeriyor. Yıllar süren bu uygulama sonucu kafatası uzayarak konik bir şekil alıyor. Chega Sofla mezarlığında, kafatası deformasyonu geçiren ve geçirmeyen bireyler yan yana gömülmüştü.

Alirezazadeh ve Nasab, BT (bilgisayarlı tomografi) taramaları kullanarak BG1.12'nin kafatasındaki kırığı inceledi ve hem kafatası kemiklerinin kalınlığını hem de şok emici görevi gören süngerimsi diploe tabakasını analiz etti. Sonuçlar, yapay olarak şekillendirilmiş kafataslarında beklenildiği gibi, kemiklerin ve diploenin normalden daha ince olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, bu durumun kafatasının darbelere karşı direncini azalttığını ve genç kadının ölümüne yol açan travmatik darbeye karşı daha savunmasız hale geldiğini belirtti.

Ölümünün Sırrı: Cinayet mi, Kaza mı?
 

Kafatasındaki üçgen şeklindeki kırık, alnından sol tarafına kadar uzanıyordu. Araştırmacılar, "Geniş kenarlı bir nesne tarafından uygulanan şiddetli bir darbe, bu genç kadının hayatının son anlarında kafatasını parçaladı" ifadesini kullandı. Ancak bunun bir cinayet mi yoksa bir kaza mı olduğu kesinleşmedi.

Alirezazadeh, "Bu kadar şiddetli bir darbenin, deforme edilmemiş normal bir kafatasını da kırabileceğini unutmamak gerekir" diyerek olayın gizemini vurguladı.

Chega Sofla’da bir başka kırık kafatasının daha bulunduğunu, ancak onun deforme edilmediğini belirten Alirezazadeh, "Dolayısıyla kafatası kırıklarını sadece deformasyonla ilişkilendiremeyiz" dedi.

Araştırmayı Sınırlayan Faktör: Toplu Mezar

Genç kadının kalıntıları, bir toplu mezarda diğer birçok bireyle birlikte gömülü olduğu için iskeletinin geri kalanı henüz tanımlanamadı. Bu durum, ölüm anına dair daha fazla ipucu bulmayı zorlaştırıyor.

Bu keşif, antik dönemdeki şiddet olayları, kültürel uygulamalar ve toplumsal dinamikler hakkında yeni sorular ortaya atarken, aynı zamanda bilim insanlarını tarihin derinliklerindeki sırları çözmeye bir adım daha yaklaştırıyor.

Uzun Kafatasları arkeolojinin hala en büyük gizemleri arasında

"Uzun kafatasları" ifadesi, bebeklikten itibaren özel bir uygulamayla kasıtlı olarak şekillendirilmiş kafataslarını kastediyor. Bu antik pratik, dünyanın farklı kültürlerinde (Güney Amerika, Orta Doğu, Avrupa) görülen bir gelenek. İran'ın Chega Sofla bölgesinde bulunan kafatasları da bu kapsamda değerlendiriliyor.

Nasıl Yapılıyordu?
 

Kafatası bandajlama (Cranial binding): Bebeğin kafası, kemikler henüz yumuşakken (özellikle ilk 2-3 yıl) tahta levhalar, sıkı bez sargılar veya iplerle sarılarak uzatılıyordu.

Konik şekil: Yıllarca süren bu baskı, kafatasının yukarı doğru uzamasına ve alnın daralmasına neden oluyordu.

Neden Yapılıyordu Senaryoları?

Statü sembolü olabilir: Bazı kültürlerde, uzun kafatası soyluluk, dini liderlik veya elit grup aidiyeti göstergesiydi.

Estetik veya kültürel kimlik amaçlı olabilir: Toplumsal güzellik standartlarının bir parçası olabilirdi.

Dini inançlardan kaynaklanabilir: Bazı teoriler, "tanrısal bir görünüm" yaratma amacını öne sürer.

Chega Sofla'daki İlginç Durum:
 

Araştırmada, kafatası deforme edilmiş ve edilmemiş bireylerin yan yana gömüldüğü belirtiliyor. Bu da: Toplum içinde bir ayrım olabileceğini, Ancak ölüm sonrası ritüellerde farklı muamele görmediklerini düşündürüyor.

BG1.12 kodlu genç kadının kafatası, hem deformasyonun fizyolojik etkilerini (kemik incelmesi, travmaya dayanıksızlık) hem de 6.000 yıl önceki şiddet dinamiklerini anlamamızı sağlıyor.

 Benzer uygulamalar, Antik Mısır'da (Akhenaton dönemi), Peru'daki Paracas kültürü ve hatta Hunlarda da görülmüştür. Hatta bazı komplo teorisyenleri bu kafataslarını "uzaylılara" bağlasa da, bilimsel veriler insan eliyle yapıldığını kanıtlıyor:

İşte bilinen en eski kasıtlı kafatası deformasyonu örnekleri ve keşfedildikleri bölgelerle ilgili detaylı bir liste:

1. Avustralya (MÖ 13.000 - 9.000)

Koonalda Mağarası, Güney Avustralya

2016'da bulunan bir Aborijin kafatası, dünyanın bilinen en eski deforme edilmiş kafatası olabilir.

Karbon testleri MÖ 13.000-9.000 arasına tarihlendiriyor.

Önemli: Buradaki deformasyon doğal mı yoksa kasıtlı mı tartışmalı. Kesin kanıt yok.

2. Mezopotamya (MÖ 7.000 - 6.000)

Shanidar Mağarası, Kuzey Irak

Neolitik dönemde (MÖ 7. binyıl) Nübyen tipi deformasyon örnekleri.

Ölülerin kafaları taşlarla desteklenerek şekillendirilmiş.

3. Doğu Avrupa (MÖ 5.000 - 4.000)

Ukrayna ve Romanya (Cucuteni-Trypillia Kültürü)

Bakır Çağı'na ait konik kafatasları.

2018'de Ukrayna'nın Verteba Mağarası'nda 20'den fazla deforme kafatası bulundu.

4. Peru (MÖ 3.000 - 2.000)
 

Paracas Kültürü

En ünlü ve aşırı uzun örnekler burada.

Kafatasları %25 daha büyük ve hacimli (normal insanlardan farklı).

DNA analizleri tartışma yarattı (ancak bilimsel veriler insan olduklarını gösteriyor).

5. Mısır (MÖ 1.350)
Amarna Dönemi (Akhenaton ve Nefertiti)

Firavun ailesinin tasvirlerindeki uzun kafalar, muhtemelen stilize sanat veya gerçek deformasyon.

Tutankhamun'un mumyasında hafif deformasyon izleri var.

Chega Sofla (İran) Nereye Oturuyor?
 

MÖ 4.700-3.700 tarihli kafatasları, Mezopotamya ve Doğu Avrupa örnekleriyle çağdaş.

İran'daki bulgular, Orta Doğu'daki en eski kasıtlı deformasyonlardan biri sayılabilir.

İran'daki bu buluntular, Orta Doğu'daki en erken kafatası deformasyon örneklerinden biri sayılabilir. Toplu mezarlardaki yan yana gömüler, deformasyonun kültürel bir sembol mü yoksa bireysel tercih mi olduğunu sorgulatıyor.

Toplu Mezarlardaki Ortak Örüntü:

Elit gömüler: Paracas ve Maya örneklerinde olduğu gibi, seçkinlerin ayırt edilmesi için.

Göç veya kültürel alışveriş: Fransa'daki Celtic mezarları gibi, yabancı grupların varlığını işaret edebilir.

Aile gelenekleri: Chega Sofla'daki gibi, kişisel tercihler öne çıkabilir.


Benzer Haberler & Reklamlar