Karayipler Su Altı Arkeolojisinin tarihteki en ilginç kullanımına tanıklık ediyor. Deniz arkeologları, Blockchain teknolojisinde kullanılmak üzere Bahamalar‘ı çevreleyen sulardaki batık hazineleri ve muhtelif su altı kaynaklarını arıyorlar.

Karayipler ülkesi Bahamalar (Bahama Milletler Topluluğu) merkezli teknoloji şirketi PO8 (Blockchain İle Deniz Arkeolojisi / Marine Archaeology on the Blockchain) tarafından desteklenen projede, dünyaca ünlü deniz arkeologları, deniz yaşam alanlarını iyileştirmek ve ülkenin mavi ekonomisi (sürdürülebilir büyüme ve istihdam için okyanusların, denizlerin ve kıyıların ekonomik potansiyelini çevre ile uyumlu bir şekilde geliştirme) için para toplamak amacıyla batık hazineleri arıyor.

Bulunan her esere daha sonra söz konusu nesne için akıllı sözleşme işlevi görecek token’lar (NFT) sağlanacak ve bu eserlerin verileri, Blockchain üzerine kaydedilecek.

Gerçek dünya varlıkları, sergilenecekleri PO8 Müze Vakfı’nda kalacakken bunların ekonomik değerini dijitalleştirecek olan NFT’ler de dünyanın her yerinde satılacak ve işlem görecek.

"Batık eserlerin mülkiyetini okyanus zeminlerimizden kurtarmak ve yeniden şekillendirmek için blockchain teknolojisini kullanmak" amacıya kurulan PO8 Şirketi, projenin Bahamalar ekonomisine yılda 60 milyon dolar katkıda bulunacağını ve en yoğun sezonunda 100’den fazla yeni iş alanı sağlayacağını öngörüyor.

Bahamalar ekonomisinin 3. ayağı olacak

PO8’e göre, batık hazine Blockchain projesi Bahamalar’a büyük bir kazanç getirecek.

PO8’in CEO’su Matthew Arnett, konu hakkında şunları söylüyor: “NFT’ler şu anda mavi ekonominin tam da ihtiyacı olan yeni bir değer saklama aracı ve emtia sınıfı. Ayrıca, Bahamalar gibi ada ülkeleri için gelir elde etmenin ve gerçek etkiler yaratmanın yeni bir yolu. Bahamalar’ı turizm sektöründen 3. bir teknoloji ayağına kaydırıyoruz. Okyanusa olan sevgimizle birlikte ondan sadece almıyoruz, ona bir şeyler de veriyoruz. Aslında bizi besleyen şeyleri besliyoruz.”

Projenin deniz yaşamına faydaları

Projenin ülke ekonomisi için önemli faydalarının yanı sıra bölgedeki deniz yaşamını korumaya da yardımcı olacağı söyleniyor. Kazılan deniz eserlerinin çoğu balıkçılığa ve bölgedeki geniş deniz yaşamına zarar verme potansiyeline sahip olan metallerden yapıldığı için bunların temizlenmesiyle deniz yaşamının zenginleşmesi bekleniyor.

Batık hazinenin bölgeden uzaklaştırılması denizdeki doğal resiflerin restorasyonuna yardımcı olacağı, arkeolojik kazı alanlarına yerleştirilen yeni yapay resiflerle de deniz yaşamının daha da iyileşeceği ifade ediliyor.

Projede çalışan deniz arkeologları arasında RMS Titanic gemi enkazı bölgesine en son giden keşif ekibinde yer alan David Gallo, Amazon’un Apollo F-1 motor kurtarma ekibinin üyesi Troy Launay ve tanınmış gemi enkaz araştırmacısı Claudio Bonifacio bulunuyor.

Burak Çiçek - uzmancoin.com