Arkeoloji yardımıyla Çorum'da Hitit Sirki kurulsun önerisi

Arkeoloji yardımıyla Çorum'da Hitit Sirki kurulsun önerisi

Çorum'da 2019'nın Hattuşa Yılı ilan edilmesi için çalışmalar sürerken, arkeolojik belgeler yardımıyla orijinal Hitit Sirki kurulması önerildi.

Çorum Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Özlem Sir Gavaz'ın Kent Konseyi Genel Kurulu’nda yaptığı sunumunda, 2019 yılının “Hattuşa Yılı” ilan edilmesi halinde yapılabilecek etkinliklerle ilgili öneriler dile getirildi.   Öneriler arasında, dünyada ilk olması açısından “Hitit Sirki” kurulması teklifi dikkat çekti. ****

Çorum Belediyesi Kent Konseyi Bilgilendirme Genel Kurulu’nda Kadın Meclisi’nin çalışmalarını anlatan Yrd. Doç. Dr. Özlem Sir Gavaz, son olarak geçtiğimiz yıl içinde Türkiye’de Ankara, İstanbul ve Çorum’da Hititçenin çözülmesinin 100. Yılı nedeni ile düzenledikleri etkinliği hatırlattı.

Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kabul edilmesi halinde 2019 Hattuşa Yılı etkinliklerinin planlanması ve uygulanmasında etkin rol almaya hazır olduklarını ve yürütücülüğüne de talip olduklarını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Özlem Sir Gavaz, 300 yıl dünyaya hükmetmiş Hititler’in merkezi Çorum’un böyle bir etkinlik ile tüm dünyada tanıtımına katkı sağlanacağını da vurguladı.

Valilik, Belediye, Kent Konseyi ve milletvekilleri başta olmak üzere projeye destek veren ve katkı sağlayacak olan ilgililere de teşekkür ederek konuşmasını sürdüren Gavaz, Anadolu’da doğup gelişen ve yıllar sonra yurtdışına telif hakkı ödenerek satın alınan nice değerlerden biri olan Sirk kültürünün Hititlere ait bir kültür olduğunun bilimsel verilen ışığında ortaya çıktığını hatırlattı.

Hititlerden günümüze kadar uzanan figürlerde insanların boğa üzerinde akrobasi gösterisi yaptığını, kılıç yutan insan figürünün bulunduğunu ve bu kültürün de Hititlere ait olduğunun kabartma ile vazolarda resmedilerek günümüze kadar ulaştırıldığını dile getiren Özlem Sir Gavaz dünyada bir ilk olan Hitit Sirki önerisini de getirdi.

HİTİT SİRKİ PROJESİNDE NELER OLMASI ÖNERİLİYOR

HİTÜ Öğretim Üyesi Gavaz, Kadın Meclisi’nin “Hattuşa Yılı” etkinliklerine talip olduklarını bir kez daha yineleyerek bu kapsamda yapılması planlanan çalışmaları şu şekilde açıkladı: “Arkeolojik ve filolojik belgeler yardımıyla orijinaline uygun bir Hitit Sirki kurulması.

Gençlerden oluşan atölye çalışmaları (Barış, kültürel miras, tarih bilinci kapsamında farkındalık üzerine workshoplar, resim ve heykel çalışmaları, seramik, ahşap ve taş oymacılığı atölyeleri) İki tekerlekli atlar tarafından çekilen GIŞ GIGIR (Hitit arabası) ile Boğazkale turu yapılması. Yeni oluşturulacak orijinal kreasyonla Hitit Defilesi yapılması. Boğazkale’de Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’nin oluşturulması ve açılışı. Hititler’den günümüze şifalı otlar, mutfak araç ve gereçleri sergisi. Bir binanın Hitit usulüyle temelinin atılması. Ünlü gurmelerden oluşan bir jüri ile Hitit yemekleri yarışması. Takı tasarım sergisi. Yazılıkaya’da meşaleli bir Hitit Bayram kutlaması. Barışın kenti Çorum ve Hattuşa’dan barış için dilek fenerlerinin uçurulması”

2011 YILINDA SİRK KÜLTÜRÜ TANITIM TOPLANTISINDA HİTİT SİRKİ TANITILMIŞTI

Sirk kültürünün atası Hititlerı, Hitit Uygarlığı Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Ünal’a ait.

Prof. Dr. Ahmet Ünal, Safari Sirki yetkilileri ile birlikte, 18 Ekim 2011 tarihinde Anitta Otel’de düzenlediği “sirk kültürünü tanıtma amaçlı” toplantıda, “Anadolu’da doğup gelişen ve yıllar sonra yurtdışına telif hakkı ödenerek satın alınan nice değerlerimiz vardır. Sirk kültürü de bu değerlerimizden bir tanesidir. Yıllarca kaynağı başka ülkelere atfedilen sirk kültürü, hiç tartışma ve tereddüte mahal vermeksizin Hititlere ait bir kültürdür. Bilimsel veriler bu konuyu tüm çıplaklığı ile ortaya sermektedir.” demişti.   Prof. Ünal, Hititlerden günümüze kadar uzanan figürlerde insanların boğa üzerinde akrobasi gösterisi yaptığını, kılıç yutan insan figürünün bulunduğunu dile getirerek, “Bu kültür Hititlere aittir ve kabartmalarla vazolar üzerine resmedilerek günümüze kadar ulaştırılmıştır” değerlendirmesini yapmıştı.   Prof. Dr. Ahmet Ünal, gerçekte Anadolu’ya ait olduğu halde kaybolup gitmiş, binlerce yıl İtalyanlar ve Ruslar tarafından Türkiye’ye pazarlanan Anadolu ürünü kültürü yeniden canlandırmanın önemine de işaret ederek, kültür sömürüsüne karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurgulamıştı.     Prof. Dr. Ahmet Ünal'ın "Bilgin Kültür Sanat Yayınları"ndan yayınlanmış "Hititlerde ve Eski Anadolu Toplumlarında Din, Devlet, Halk ve Eğlence" adlı kitabı da bulunuyor.

 2019 yılının “Hattuşa Yılı” olması önerisinin Çorum Haber gazetesi tarafından gündeme getirildiği ila

  Volkan Sınayuç - Çorum Haber Gazetesi


Benzer Haberler & Reklamlar