İki bin yıl önce Taşoz adasında yaşayan boyu 1.70 santimetreden uzun, gelişmiş kaslı atletik ve güçlü bir adam, vücuduna 'mükemmel delik' açan bir silahla öldürüldü. Arkeologlar, bir silahın, bir insanın vücudunda en ölümcül noktaya tam 90 doksan derecelik açıyla nasıl saplanabildiğine akıl, sır erdiremiyor...

Günümüzde Yunanistan sınırları içinde kalan Ege'nin en kuzeyindeki Taşoz (Thasos) adasındaki antik nekropolde 2002 yılında gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda 57 ceset kalıntısına ulaşıldı. Ocesetlerden biri adli-arkeoloji tarihinin en büyük gizemlerinden birini bünyesinde barındırıyordu.

Şu anda Taşoz Arkeoloji Müzesi'nde muhafaza edilen Helenistik döneme ait iskelet kalıntıları üzerinde yapılan arkeolojik araştırmaların sonuçlarının yakında Access Archaeology dergisinde yayınlanması bekleniyor.

Yaklaşık 2000 yıl önce Taşoz adasında öldürüldüğü anlaşılan adamın önce cinayete kurban gittiği sanıldı. Ancak yapılan incelemeler onun sıradan bir cinayetin kurbanı olmadığını, itinalı şekilde infaz edilerek öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Ancak adamın nasıl bir yöntemle öldürüldüğü halen anlaşılabilmiş değil. Çünkü adamı öldürüren mızrak ya da benzeri silah, vücuduna tam 90 derecelik açı ile saplanmış ve "mükemmel daire" denilen bir delik açmış. Üstelik delik kurbanın göğsünde en ölümcül noktaya açılmış.  Yara kurbanın  muhtemelen 1 dakika içinde ölmesini sağlayacak şekilde açılmış.

New York eyaletinin Garden City kentindeki Adelphi Üniversitesi'nin antropoloji profesörü Anagnostis Agelarakis, "Böyle bir yara izi görülmesi çok zor. Sahada çalıştığım 40 yıl boyunca böyle bir şey ne gördüm ne de duydum. Mızrak, göğüs kemiğine tam karşıdan ve tam 90 derecelik açıyla saplanmış" diyor.

Anagnostis Agelarakis'in bilimsel illüstratör ve antropolog olan eşi Argiro Agelarakis'in, bronz alaşımdan yapılmış yedi taraflı styrax silahlarının birkaç kopyasını kullanarak ölümü aydınlatmayı denedi ama kesin bir sonuca varamadı.

Deliğin açılması için silaha 227 kilogramlık basınçverilemsi gerekiyordu

Adli Arkeologlara göre; mızrak ya da benzeri bir cismin elle atılarak böyle bir delik oluşturması imkansız gibi. Ölümcl silahın yakın mesafeden içeri doğru itilmesi gerekiyor. Bu yüzden deliğin mekanik itme gücüyle çalışan bir mekanizma ile açılmış olması daha muhtemel.

Adelphi Üniversitesi'ndeki fizik bölümünde yapılan birkaç deney, adamın kemiğini delmek için aşırı kuvvete ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. Deneysel arkeoloji verilerine göre; böyle bir delik için yaklaşık 227 kilogramlık basınç uygulanması gerekiyor.

Adam çok güçlü ve gelimiş kaslara sahipti

Anatomik analizler, adamın o dönem ortalamasına göre uzun boylu (yaklaşık 170.5 santimetre) ve öldüğünde en az 50 yaşında olduğunu göseriyor.  Ayrıca, kasların kemiklerde bıraktığı izler, adamın hayatı boyunca hayatı boyunca fiziksel olarak aktif işlerde çalıştığını ya da sportif yaşadığını, hayli gelişmiş kaslı olduğunu gösteriyor. Adamın yüzme, koşma gibi aktif işler yapmış olması onun bir gemici ya da sporcu olabileceğine yorumlanıyor..

Ancak diş analizlerine göre; hayatı boyunca iyi beslenen adamın ölümünden bir süre önce kötü beslendiği anlaşılıyor ki bu da onun son günlerinini mahkum olarak geçirdiğine yorumlanıyor.

Adamın neden tutuklandığınbilmek imkansız ama tutukluluk hayatının sıradışı bir infazla bittiği anlaşılıyor.

Adamı göüğüs kemiğindeki kusursuz çember şeklindeki delik, adamın muhtemelen öldürülmeden önce hareketsizleştirildiğini,  duvara ya da yere yaslanmış, elleri arkasına bağlanmış şekilde idam ya da infaz edildiğini gösteriyor.

Agelarakis, adamın neden idam edildiği belli değil, ancak muhtemelen siyasi bir karışıklık döneminde, belki de bir askeri karışıklığa karıştığı ya da karışıklığı engellemek için çalıştığından dolayı öldürülmüş olması muhtemel görünüyor.

arkeolojikhaber.com