Sivas'ta Hitit tarihini değiştirebilecek mühürler ve bir arşiv kalıntısı bulundu

Sivas'ta Hitit tarihini değiştirebilecek mühürler ve bir arşiv kalıntısı bulundu

Hititlerin Yukarı Ülke dediği Sivas'ın Yıldızeli ilçesindeki Hitit şehri Kayalıpınar'da yürütülen arkeoloji kazılarında bu sene ortaya çıkan bulgular alanın Hititler'in bin yıllık merkezi olduğunun kanıtlarken, yerleşimin bilinenden çok daha eski olduğunu ve daha geç dönemlere kadar ayakta kaldığını gösterdi. Alanda Hitit tarihini değiştirebilecek mühürler ve bir arşiv kalıntısı olduğu ortaya çıkarken Hitit Kralı 3. Hattuşili ve ailesine ait mühürler baskısı bulundu.

Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde,,Hitit şehri Kayalıpınar'da yürütülen kazı çalışmalarında Hitit Kralı 3. Hattuşili'nin mühür baskısı bulundu.

Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında Hititler döneminde "Yukarı Ülke" olarak adlandırılan Sivas’ta, Kayalıpınar Harabesi'nde yürütülen kazı çalışmalarında sezon tamamlandı.

Maner, AA muhabirine, Kayalıpınar'da 2005'te başlayan kazıların belirli dönemlerde devam ettiğini söyledi.

Boğaziçi Üniversitesinde görevli Kazı Başkan Yardımcısı Emre Kuruçayırlı ile 2021'den itibaren Kayalıpınar köyündeki kazı çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Maner, "Birçok üniversiteden uluslararası ekiple çalıştık ve bu yılki çalışmalarımız yaklaşık 2,5 ay sürdü." dedi.

Bu yıl yapılan kazılarda Kayalıpınar'ın Hititler'in bin yıllık merkezi olduğunun kanıtlandığını vurgulayan Maner, "Kayalıpınar daha önce Eski Asur ve Hitit dönemlerine ait yerleşim yeri olarak biliniyordu. Bu seneki buluntularda ve mimaride bu yerleşimin gerçekten çok daha eski olduğunu ve daha da geç dönemlere kadar sürdüğünü anlayabildik. Bu kazılar, Kayalıpınar'ın bin yılların merkezi olduğunu kanıtlıyor." diye konuştu.

- "Hitit tarihini değiştirebilecek mühür baskıları var"

Maner, Kayalıpınar'da bu sene 4 alanda kazı yaptıklarını anlatarak, şunları kaydetti:

"Alanlarda yaptığımız kazılarda hem önemli mimari kalıntılar hem de önemli buluntular ortaya çıktı. Bir açmamızda özellikle bu kazının stratigrafisini (katmanbilim) anlayabildik. En önemli buluntularımızın arasında ise Hitit tarihini değiştirebilecek mühür baskıları var. Bu mühürler kil üzerine basılıyor ve günümüze kadar ulaşabiliyor. Kazdığımız yangın binasında bunlar ortaya çıktı. Özellikle 3. Hattuşili dönemi, eşi, çocukları ve kraliyet ailesine ait çok önemli mühür baskıları ortaya çıktı. Bunların bulunduğu yapıyı da istişareler ve tartışmalar sonucunda İmparatorluk arşivi olarak tanımlamak istiyoruz. Kayalıpınar'da çok önemli bir Hitit imparatorluk arşivi olduğunu görüyoruz."

- "Festival ve fal metinleri içeren çivi yazılı tablet parçaları bulundu

Kazılarda, Kral 3. Hattuşili, çocukları, eşi ve prenslere ait çok sayıda kil baskılı mührün yanı sıra özellikle Kral'ın büyük oğlu veliaht prens Nerikaili'ye ait kil mühür baskısı bulunduğunu dile getiren Maner, "Bu mühür baskıları hepimizi çok heyecanlandırdı. Onun yanında festival ve fal metinleri üzerine çivi yazılı tablet parçaları bulundu." ifadelerini kullandı.

- "Özellikle dini yapıları ortaya çıkartmak istiyoruz"

Kayalıpınar'da Hitit dönemine ait idari yapılar bulunduğunu aktaran Maner, şöyle devam etti:

"Henüz dini bir yapı bulunmadı ama metinlerin çoğunluğu dini metinler. Dolayısıyla bundan sonraki çalışmalarımızda özellikle dini yapıları ortaya çıkartıp biraz da siyasi metinler bulmak istiyoruz. Boğazköy arşivlerine baktığımızda çok önemli siyasi metinlerin de ortaya çıktığını görüyoruz. Bu sene yaptığımız kazılarda da iki yeni Hitit yapısı ortaya çıktı. Plan ve buluntu itibarıyla onların tapınak olabileceğini düşünüyoruz. Hatta bir yapıda 3. Hattuşili Kralı'nın seramik kap üzerine ismi kazılmıştı onu bulabildik. Dolayısıyla çok heyecanlıyız."

Maner, mühür baskılarını buldukları alanda yanan bir rafın olduğunu tahmin ettiklerini ifade ederek, "Hitit döneminde kullanılan tahta tabletlere sardıkları ipin ucunda kil parçacıkları vardı ve o kil parçalarına da mühür basıyorlardı. O mühürler günümüze ulaştı ama tahta tabletler yandıkları için kül şeklinde günümüze ulaştı." şeklinde konuştu.

Serhat Zafer -AA
 


Benzer Haberler & Reklamlar