Osiris

Osiris kimdir?

1. Osiris: Mısır’ın en önemli tanrılarından.

Önceleri Aşağı Mısır’daki Busiris’in yerel tanrısıydı.

MÖ 2400’e gelindiğinde ölen firavunun kişileştirilmiş simgesi sayılmaya başlandı.

Ölen firavun yer altı dünyasının hükümdarı Osiris’e dönüşür, onun yerine geçen oğlu da Gök tanrısı Horus olurdu. Osiris’in eşi ise tanrıça İsis’ti.

Osiris’in, kardeşi Set tarafından öldürülüp parçalara ayırmasından sonra İsis Osiris’in parçalarını bir araya getirir. Böylece Osiris yer altı dünyasının yargıcı olur, ölüleri yargılama işini üstlenir.

Osiris zaman içinde Memfis’teki kutsal boğa Apis ile ilişkilendirildi.

Hellenistik Dönemde ortaya çıkan tanrı Serapis’in ismi bu ilişkiden doğdu. Yunan ve Romalı yazarlar, örneğin Herodotos ise onu Dionysios ile yakın saydılar.

Mezopotamya’nın Tammus efsanesi de Osiris’in yeniden canlanma efsanesinin bir başka eşidir.

En önemli kült merkezlerinden biri Abydos’tur.

2. Osiris:  Osiris bir Mısır tanrısıdır.

Yunan mitolojisiyle doğrudan doğruya ilişkisi yoktur. Ama efsanesi ve kişiliği Yunan mythos'unu etkilemekle kalmamış, çevresindeki bazı tanrısal varlıklar Yunan-Roma pantheon'una girmiş ve tutunmuştur; örneğin İsis (İsis). Osiris efsanesi Akdeniz yöresine özgü bir doğa bereket efsanesidir. Bu bakımdan AdonisAphrodite, Attis-Kybele ve Demeter-Kore efsanelerlyle benzerlikler gösterir. Soylar ve kuşaklar arasında çarpışma, inek ve boğa biçiminde tanrıça ve tanrı motifleri de Hesiodos'un Thegonia'sında ve İo-Epaphos efsanelerinde rastlanan motif ve imgelerdir. Bunların Mısır kaynaklı oldukları ve Yunan Mythos'una Fenike yoluyla girdikleri sanılır. Osiris ayrıca Mısır'da çok tutunmuş tanrı kral inancını ve insanın ölümünden sonra mumyalaşıp yaşamını sürdürdüğü görüşünü yansıtır. Efsanesi şöyle özetlenebilir: Krallık kurumunun tipik bir simgesi olan tanrı Gebeb yetkilerini oğlu Osiris'e bırakır. Osiris de kız kardeşi ve eşi olan İsis'in yardımıyla bu görevi en iyi biçimde sürdürür: İnsanların iyiliği için çalışır, onlara tarımı, bağcılığı ve çeşitli el sanatlarını öğretir. Ne var ki kardeşi Set (Yun. Typhon) onu kıskanır, öldürmeye karar verir. Bir gün şölene çağırır, yakalar, bir sandığa kapatıp ırmağa atar. Haberi alan İsis ossaat sandığı aramaya çıkar ve uzun dolaşmalardan sonra Fenike'nin Byblos kentinde bulur. Ora kralı bu sandığı yaptırmakta olduğu sarayına tahta olarak kullanmaktadır, İsis sandığın kendisine geri verilmesini sağlar, onunla Mısır'a döner. Set bir kez daha Osiris'in gövdesini ele geçirir, onu on dört parça halinde doğrayarak oraya buraya serper, İsis parçaları toplamaya koyulur, erkeklik uzvundan başka bütün parçalarını bir araya getirip başka tanrıların yardımıyla ilk mumyayı hazırlar... Kocası öldükten sonra İsis Nil deltasında Horus'u doğurur, onu Setten korumak için gizlice büyütür, yetiştirir, babasının öcünü almak görevini yükler ona. Horus da Set'le teke tek savaşa girişir, bu dövüşmede düşmanının erkekliğini koparır, Set de Horus'un gözünü oyar. Hekim tanrı Thot her ikisini de iyi eder, tanrılar mahkeme kurar, Set'i Horus'a gözünü vermeye mahkûm ederler, Horus da gözü babası Osiris'e verir, kendisi de gözünün yerine bir yılan koyar. Bu yılan (adı Uraeus'tur) krallık simgelerinden biridir. Osiris de egemenliği oğluna bıraktıktan sonra Mutluları Ülkesine göçer. Bu efsaneyi anlatırken yazar Plutarkhos, Set'in Yunanlıların Typhon'uyla bir tutulması gerektiğini bildirmişti. 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar