Memduh Şevket Esendal kimdir?

Hikaye ve Roman yazarı. Modern Türk hikayesinin kurucularından biri kabul edilen ve Çehov tarzı diye bilinen durum hikayesinin Türk edebiyatındaki güçlü temsilcilerinden...

Memduh Şevket Esendal, Mehmet Şevket Bey ve Emine Şadiye Hanım'ın çocuğu olarak Tekirdağ Çorlu'da 28 Mart 1884'te dünyaya geldi.

Asıl adı Mustafa Memduh olan sanatçı, lisede okuduğu yıllarda Mustafa ismini bırakarak babasının adı olan Şevket ismini Memduh'la birlikte kullanmaya başladı. Soyadı kanunu çıkınca da İsmet İnönü'nün önerisi üzerine Esendal soyadını aldı.

- Kendi kendine Farsça, Rusça ve Fransızca öğrendi

Esendal, babasının adını kullanmaya başlamasını büyük oğlu Mehmet Suat'a yazdığı bir mektupta şu sözlerle anlattı:

"Benim adımı babam Mustafa Memduh koymuş. Ben senin yaşına geldiğim zaman bu ismi beğenmedim, o zaman modasına göre babamın adını ilave edip adımı Memduh Şevket koydum, öyle de kaldı. Vakıa fena da olmadı. Bu ismin birçok zamanlar bir tesiri oldu. Hayatta moda ve süslü bir ismin tesiri olduğunu ihtimal bugün sen dahi hissedersin."

İlk ve orta tahsilini Çorlu'da yapan Esendal, gittiği okulların mezuniyet sınavlarına girip diploma almadığı için rüştiye ve idadiye sınavla girdi. İdadi eğitimi için önce Edirne'ye gitti, sonra İstanbul'da Mülkiye mektebinin idadi kısmına devam ederken babasının ölümü üzerine tahsilini yarıda bırakarak 1907'de Çorlu'ya döndü ve ailesinin sorumluluğunu üstlendi.

Esendal, dosyaları arasında bulunan ve hiçbir yerde yayımlanmayan kendisinden "Meşe" diye bahsettiği otobiyografisinde kendisi için "Okumak sözü açıldıkça, kendisinin alaylı olduğunu söyler." ifadelerini kullandı.

Kendi kendine Farsça, Rusça ve Fransızca öğrenen yazar, zaman içerisinde geniş bir bilgi birikimine ulaştı. Okulu bıraktıktan bir yıl sonra dayısının kızı Ayşe Faide Hanım'la evlendi. Bu evlilikten üç çocukları dünyaya geldi.

- Edebiyatçı kimliğinin yanı sıra siyasetle de ilgilendi

İkinci Meşrutiyetin öncesinde Reji idaresinde memur olarak çalışmaya başlayan Memduh Şevket Esendal, Balkan Savaşı'nın başlaması üzerine bütün mal varlıklarını geride bırakarak ailesiyle birlikte İstanbul'a geldi.

Savaştan sonra geri dönen aile, Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine bir daha dönmemek üzere doğduğu toprakları terk ederek İstanbul'a yerleşti. Bu yıllarda yaşanan göçlerin sebep olduğu olaylar sonraki yıllarda Esendal'ın kaleme aldığı eserlerine de yansıdı.

Esendal yaşadığı zorluklara rağmen hayata umutla bakışını ve insan sevgisini bir röportajında şöyle anlattı:

"Ben insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. İnsanları yoğunmuş mutfak paçavrasına çeviren ve yeise düşüren yazılardan hoşlanmam. Zaten tam bir refah içinde yaşamıyoruz. Bir de karanlık, kötü şeylerden bahsederlerse bize, onları okursak… Bu insanları bir havana koyup ezmeye benzer. Halbuki insanların içinde bir umut olmalı… Neşe vermeli insana okudukları."

Edebiyatçı kimliğinin yanı sıra siyasetle de yakından ilgilenen usta hikayeci, 1906'da İttihat ve Terakki ile başlayan siyasal hayatını aralıklarla sürdürdü. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra cemiyetin İstanbul Merkez Heyeti’ne üye seçildi, ardından Esnaf Odaları Mümessilliği'ne getirildi.

Uzun süre İttihat ve Terakki'nin Anadolu Vilayetleri Müfettişliği görevini yürüten Esendal, müfettiş olarak Anadolu ve Trakya'yı gezip dolaştı. Bu sayede Anadolu insanını yakından tanıma ve her türlü sıkıntılarını görme imkanı buldu.

Esendal, Birinci Dünya Savaşı'nın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine İtalya'ya gitti, Milli Mücadele’nin başlamasıyla birlikte geri döndü.

- Uzun yıllar büyükelçilik yaptı

Kurtuluş mücadelesinde aktif rol üstlenen Esendal'ın sahip olduğu birikim, önce Ankara Hükümeti adına daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti adına uzun yıllar dış temsilciliklerde bulunmasını sağladı.

Bu görevi kısa aralıklarla 1941'e kadar sürdüren yazar, 1920-1924'te Ankara Hükümeti Bakü Mümessili olarak Azerbaycan'da görev yaptı.

Esendal ardından 1925-1932 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Tahran Büyükelçiliği ve 1933-1941 yılları arasında Kabil Büyükelçiliği görevlerinde bulundu.

Bu görevinden istifa ederek aktif siyasete atılan yazar, ilk defa 1931 seçimlerinde Elazığ milletvekili olan ve Kabil'e atanmasıyla son bulan meclis görevine 1941-1950 döneminde milletvekili olarak devam etti. 1942'de CHP Genel Sekreterliği görevine getirildi.

Modern Türk hikayesinin kurucularından biri kabul edilen ve Çehov tarzı diye bilinen durum hikayesinin Türk edebiyatındaki güçlü temsilcilerinden olan yazar, 1952'de yüksek tansiyona bağlı olarak geçirdiği beyin kanaması sebebiyle 16 Mayıs'ta hayatını kaybetti. Cenazesi, aynı gün Ankara Asri Mezarlığında toprağa verildi.

- Sanat hayatı

Memduh Şevket Esendal'ın sanat kabiliyetinin gün yüzüne çıkması, İstanbul’a geldikten sonra gerçekleşti.

II. Meşrutiyetin hemen akabinde Tanin'de ilk hikayesi, bu tarihten yaklaşık 3 yıl sonra da Çığır gazetesinde peş peşe 7 hikayesi yayınlandı.

Bunu bir yıl sonra Halka Doğru gazetesinde yayınlanan bir hikaye takip etti

Yirmili yaşların başındaki bu kalem tecrübelerinden sonra 1924'e kadar herhangi bir yerde hikaye yayınlamayan Esendal'ın hikayelerinin sonuna yazdığı tarihlere göre bu süreçte yazmaya devam etti.

Esendal, Bakü dönüşü arkadaşlarıyla çıkardığı Meslek gazetesinde daha önce kaleme aldığı hikayelerden 35'ini yayınladı. Buradaki hikayeler, edebiyat çevrelerinde az da olsa tanınmasını sağladı.

"Miras" isimli ilk romanı da yine bu gazetede tefrika edilirken bilinmeyen bir sebeple yarım kaldı.

Sanatçı, Tahran'dan döndükten sonra Vakit gazetesinde bazı hikayeleriyle birlikte 1934'te "Ayaşlı ve Kiracıları" isimli ikinci romanını yayınladı. Roman aynı yıl bu isimle kitap olarak basıldı. Romanın daha sonraki baskılarında "Ayaşlı ile Kiracıları" ismi kullanıldı. Bu romanla 1942'de katıldığı CHP roman yarışmasında aldığı dereceyle edebiyat dünyasında daha da tanınır oldu.

Esendal'ın "Ayaşlı ile Kiracıları" romanının dışında sağlığında iki de hikaye kitabı yayınlandı. Arkadaşlarıyla birlikte kurduğu "Kültür Basım ve Yayın Kooperatifi" aracılığıyla yayınlanan bu iki kitapta 50 hikayesine yer verdi.

Kitaplar, 1946'da Ulus Basımevi tarafından Hikayeler üst başlığı ile yayınlandı.

Üç yüzün üzerinde hikayesi bulunan Memduh Şevket Esendal, yapıtlarında birden çok imza kullandı.

M.Ş.E., M.Ş., Mustafa Memduh, Mustafa Yalınkat, M. Oğulcuk, İstemenoğlu, Meşe gibi farklı imzaların sebebini Esendal, "Aslında ben politikada eskittiğim adımı çok sevdiğim sanatta kullanmak istemiyorum." ifadeleriyle açıkladı.

- "Modern anlamdaki Türk hikayeciliğinin hakiki babası "

Esendal için, "Kısaltarak kullandığı adının kendince makbul remzi olan meşe dalı gibi sağlam bir adamdı." diyen Cahit Külebi, vefatından sonra onun için şu sözleri sarf etmişti:

"74 yıllık hayatının en az 50 yılında yazdığı halde pek az eser yayınlamıştı. Her sanatçıya vergi olmayan bu sabır şüphesiz, sanatının geleceğine olan inancındandı. Bir gün, ta ikinci Meşrutiyet yıllarında yazdığı ve eski bir dergide yayınladığı bir yazısını okuyunca şaşırmıştık. Bir gün bile birçok gazetelerde göremeyeceğimiz sade bir dille yazılmıştı. Biçimi ise o günlerin modası olan Fecr-i Ati yazılarına hiç mi hiç benzemiyordu."

Yazar için Haldun Taner, "Klasik hikaye tarzını aşmak cesaret ve maharetini bütün Türk hikayecileri arasında ilk olarak onda görüyoruz. Esendal kurulu bir zemberekle harekete geçen ve bundan dolayı da ister istemez sun'i bir kuklavari olmaktan kurtulamayan şahıslar ve vakalar yerine, önümüze gerçek olaylar, nefes alıp veren insanlar çizen, bir kelime ile bize belirli bir vaka anlatmaktan çok, önümüze başsız sonsuz bir hayat parçası seren ilk Türk hikayecisidir. Bu itibarla onu modern anlamdaki Türk hikayeciliğinin hakiki babası saymak hiç de yanlış olmaz sanırım." değerlendirmesinde bulunurken, Necip Tosun ise şunları kaydetmişti:

"Memduh Şevket Esendal kime nereye bakarsa baksın, kimden yana olursa olsun, hiç şüphesiz yerli kalmış ve bu toprağın insanını yazmıştır. Serinkanlı anlatım, olaylara ve insanlara iyimser bakış, hümanist yaklaşım, hayatı olduğu gibi aktaran nakilci tavır, onun öykü dünyasının temel noktaları olmuştur. Esendal bu toplamıyla da kendine özgü bir öykü evreni kurmayı başarmış, Türk öykücülüğüne yepyeni bir tat ve birikim kazandırmıştır."

- Eserleri

Hikaye: "Hikayeler Birinci Kitap" (1946), "Hikayeler İkinci Kitap" (1946), "Otlakçı" (1958), "Mendil Altında" (1958), "Temiz Sevgiler" (1965), "Ev Ona Yakıştı" (1971), "Sahan Külbastısı" (1983), "Veysel Çavuş" (1984), "Bir Kucak Çiçek" (1984), "İhtiyar Çilingir" (1984), "Hava Parası" (1984), "Bizim Nesibe" (1985), "Kelepir" (1986), "Gödeli Mehmet" (1988), "Güllüce Bağları Yolunda" (1992), "Gönül Kaçanı Kovalar" (1993), "Mutlu Bir Son" (2005)

Roman: "Ayaşlı ve Kiracıları" (1934), "Vassaf Bey" (1983), "Miras (1988)

Esendal'ın ayrıca "Kızıma Mektuplar" (2001) ve "Oğullarıma Mektuplar" ile (2003) "Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar" (1999) adlı üç kitabı bulunuyor.

Derleyen: Saadet Firdevs Aparı - aa


Benzer Haberler & Reklamlar