Kalypso

Kalypso nedir?

1. Kalypso: Homeros'un Odysseia des­tanında çok büyük bir rol oy­nayan Kalypso, Theogonia'da, Okeanos kızlarından biri olarak anılır.

Ancak ya­pıtın sonunda, ünlü kadınlar katalogunda Kalypso'nun Odysseus ile olan aşkından ve ondan doğurduğu Nausithoos ile Nausinoos'tan söz edilmektedir. 

2. Kalypso: Tanrıça 

Yunanca saklamak, gizlemek anlamına gelen "kalyptein" fiilinden türeme. Saklı tanrıça mı, saklayan tanrıça mı demeli Odysseus'u, eşi Penelope'den sonra en çok seven bu kadına?

Tanrıçalığı da bir tuhaf,Odysseia'nın en sevimli kişilerinden Kalypso'yu bir gizem perdesi örter. Adı da öyle: 

Homeros ona Olympos tanrıçalarının en büyüklerine verdiği "dia theaon" (yüce tanrıça, tanrıçaların yücesi) unvanını verir, öte yandan da bir nympha olduğunu söyler. Başka mythos yazarları, Atlas'la Pleione'nin kızı, yani Pleiad'ların biri olduğunu ileri sürerler, kimi de der ki güneş tanrı Helios'la Perseis'in kızıymış. Hiç önemi yok, Kalypso öyle kanlı canlı olarak karşımıza çıkar ki, kimin nesi olduğunu araştırmak aklımızdan bile geçmez. Nausikaa, Penelopeia, Andromakhe gibi Homeros'un yarattığı ölümsüz, unutulmaz kadın tiplerinden biridir. Odysseia'nın ilk dizelerinden şöyle tanıtılır bize.

Ölüm uçurumundan kurtulanlar kurtulmuştu,

savaştan ve denizden dönenler dönmüştü.

bir Odysseus kavuşmamıştı yurduna ve karısına,

oyuk mağaralarda alıkoymuştu onu Kalypso

yüce tanrıça, yanıp tutuşuyordu,

güzel peri, kocası olsun diye.

Ama Odysseus yurduna özlem çekmektedir. 

Kıyıda oturur buldu Kalypso onu,

boyuna gözyaşı akıyordu gözlerinden,

tüketiyordu tatlı ömrünü,

dönüşünü özleye özleye,

Nymphe 'den hoşlanmıyordu artık o,

İsteksiz uzanıyordu geceleri mağarada onun yanına.

Gündüzleri kayalarda, kumsallarda

yer bitirirdi kendini gözyaşları,

hıçkırıklar, iniltilerle bakardı boyuna

hasat vermez engine,

bakardı iki gözü iki çeşme.

Sonunda tanrılar acır Odysseus'a, Zeus Hermes'i buyruklarla gönderir Kalypso'ya. Haberci tanrı Ogygie adasında güzel perinin oturduğu mağaraya uçup gelir, gördüğü manzara şudur:

Varınca ta uzaklardaki adaya,

çıktı karaya menekşe rengi denizden,

yürüdü, gitti koca mağaraya doğru,

o mağarada güzel örgülü Nymphe otururdu.

Buldu onu İçinde mağaranın.

Kocaman bir ateş vardı ocakta,

kokusu uzaklara yayılıyor,

sarıyordu odayı çatır çatır yanan

dağ servisinin, mazı ağacının.

Kalypso içerde altın mekikle tezgâhına gide gele. 

Hermes Kalypso'ya Odysseus'u yurduna göndermesi gerektiğini söyleyince, yüce Nympha'nın ilk tepkisi öfke olur, tanrılara çatar kendisinin ölümlü bir erkekle sevişmesini kıskanıyorlar diye, ama sonra da Odysseus'a tanrıların kararını bildirir ve ona bir sal yapmasında yardım edip şöyle uğurlar sevgilisini.

Kalypso uğurladı Odysseus 'u adadan beşinci günü,

onu yıkamış, urbalar giydirmişti

güzel kokulu bir tulum siyah şarap vermişti yanına,

daha büyük bir tulum dolusu da su,

koymuştu kumanyayı bir meşin torbaya,

her türlü yiyecek vermiş bol bol.

Ardından uğurlu, tatlı bir yel saldı,

Odysseus da sevinç içinde açtı rüzgâra yelkeni.

Kalypso'nun başkaca da adı geçmez destanda. Şimdi bakalım, tanrılardan uzak, denizle çevrili ıssız bir adada oturan ve Olympos'luları hor görmese de, onlardan ayrı bir biçimde yaşayan, onlara baş kaldırmayı göz alan bu saklı tanrıça kim?

Bilginler uzun araştırmalardan sonra Kalypso'nun Ogygie adasının Malta olduğu sonucuna vardılar. Malta müzesinde bizim Anadolu kazılarından bol bol çıkan Ana Tanrıça heykelcikleri gibi geniş kalçalı figürinler bulunmaktadır, Malta adasına ise çok eski zamanlarda Fenikelilerin ayak bastığı ve oraya Maleth, yani saklı liman, saklı koy adını verdikleri anlaşılmıştır.

Kalypso bu Maleth adının Yunanca çevirisi olsa gerek. Olympos tanrı dünyasından uzakta, başka bir tanrı düzenini simgeleyen kadının egemen olduğu anaerkil bir düzenin tanrıçası olan Kalypso, Kybele'nin, yani Anadolu'nun Ana Tanrıçasının bir benzeri, başka adla bir tıpkısı olmasın?

Odysseus, serüvenleri sırasında iki kez -biri Kirke, öteki Kalypso- kadın eline düşer, kurtulamaz onların etkisinden. Bu iki kadın tanrıça tipik Ana Tanrıça nitelikleri taşır. Bunun ilerde daha belirgin biçimde aydınlanacağına güvenilebilir.

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar