İzmir'deki Yeşilova ve Yassıtepe kazıları geçmişe ışık tutmaya devam ediyor

İzmir'deki Yeşilova ve Yassıtepe kazıları geçmişe ışık tutmaya devam ediyor

Ege Üniversitesi rektörü Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Zafer Derin’in başkanlığını yaptığı Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerinde sürdürülen kazı çalışmalarını ziyaret ederek, buradaki çalışmaların önemine dikkat çekti.

İzmir’deki ilk yerleşim alanı olan Yeşilova Höyüğü kazı alanını daha önce ziyaret ettiğini belirten Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi öncülüğünde yürütülen çalışmalar neticesinde çok katmanlı zengin bir kültürel mirasın ortaya çıkarılmasının ve İzmir’in tarih öncesi yerleşimine ışık tutan bölgenin turizme kazandırılmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.

Kentin içindeki ilk yerleşimin kalıntılarının, Bornova Ovası’nın ortasındaki ‘Prehistorik Yerleşim Alanında’ keşfedildiğini dile getiren Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, “Yeşilova Höyüğünde 2005 yılından, Yassıtepe Höyüğünde ise 2010 yılından itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı adına çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yeşilova Höyüğü’nde; günümüzden en az 8 bin 500 yıl önce Neolitik Çağ’ın başından itibaren yerleşen ilk köylüler, bin yıldan fazla bu alanda kalmışlar. Zengin buluntular; güneş şekilli pişmiş toprak mühürleriyle organize bir yapıya sahip, avcılık, toplayıcılık ve çiftçilik yapan Egeli bir toplumun varlığını ortaya koyuyor. Yerleşimciler, Gökdere’yi evlerinin arasına yönlendirerek günlük yaşamlarında su ihtiyacını karşılamışlar. Vatoz, çipura gibi balıkları avlayıp, sülünez ve midye toplayan Neolitik toplumun, denizden ve karadan elde ettikleri bu ürünlerle yiyecek kaynaklarını zenginleştirdiği, Anadolu’da Kapadokya Bölgesi ve Melos Adası gibi uzak deniz aşırı yerleşimlerle ticari ilişkiler kurduğu bilinmekte. İnanç bağlamında yabanıl yaşam içinde panter, dağ arslanı ve ayının yanı sıra ana tanrıça kavramının da ön plana çıktığı görülmüştür. Her yıl devam eden çalışmalarla Egeli toplumun yaşamına ilişkin binlerce buluntu elde edilmiştir. Üniversite kampüsümüzün hemen yanında sürdürülen bu çalışmalar; arkeoloji, müzecilik ve mimarlık stajları için açık bir okul niteliğindedir. Kent içinde olması nedeniyle yüzlerce öğrencimizin aktif eğitimine önemli katkıda bulunmaktadır” diye konuştu.

“Anadolu’nun en büyük tarih öncesi yerleşim alanı”

Yassıtepe Höyüğü’ndeki tarihsel yerleşimi anlatan Doç. Dr. Derin, “Neolitik toplumun alanı terk etmesinden sonra, günümüzden 5 bin yıl önce Erken Tunç Çağ kültürü ile İzmir’in Tarih Öncesi Yerleşim Alanı’nın kuzeydoğusundaki Yassıtepe Höyüğü’nde ilk kentleşmeye doğru adım atıldı. Yassıtepe’de etrafı sur ile çevrili radyal planlı bir yerleşim kuran bu toplumun, Anadolu ve Ege toplulukları arasında süren siyasi ve ticari ilişkilerin gelişiminde de önemli bir rolü var. Çoğunlukla yapıların arka odalarını depo olarak kullanan Yassıtepe yerleşimcileri için bazı ürünlerin ticari bakımdan önem kazandığı görülmekte. Bunlardan biri üzüm ve incir, ikincisi çömlekçilik ve üçüncüsü pota ve bazı bronz buluntulardan anlaşıldığı kadarıyla metal üretimi olmuştur. Bütün bu veriler, Bornova Ovası’nın ortasında kentin kültürünün doğduğu Yeşilova-Yassıtepe Höyükleri ile henüz kazılmamış İpeklikuyu Höyüğü’nün bulunduğu alanın, kentin kültürünün ve ticari hayatının geliştiği en önemli noktalarından biri olduğunu ortaya koymaktadır. Neolitik Dönemden itibaren kültürel süreklilik gösteren birbirine yakın üç höyüğün yer aldığı kent içindeki bu bölge, aynı zamanda Anadolu’nun en büyük ‘Tarih Öncesi Yerleşim Alanı’dır” dedi.

“Bornova’yı turizm merkezine dönüştürüyor”

Yerleşim alanlarının turizme önemli katkılar sağladığını söyleyen Doç. Dr. Derin, “Halen ‘Tarihi Liman Kenti’ İzmir’in bağlantı noktası olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne aday adayıdır. Her iki alan kentin içinde turizm bakımından da yeni bir hareketlilik kazandırmış, her yıl binlerce ziyaretçinin geldiği Bornova’yı turizm merkezine dönüştürmeye başlamıştır. Yeşilova ve Yassıtepe’de ele geçen eserlerin bir kısmı Alsancak Kültür ve Sanat Fabrikası ile İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. 2023 yılı çalışmalarında elde edilen buluntular ile Ege Kültürel Sürecine yeni bilimsel veriler sunulmuştur” diye konuştu.


Benzer Haberler & Reklamlar