İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi

Bünyesindeki 1 milyonu aşkın yayınla yılda yaklaşık 1 milyon 500 bin araştırmacının yararlandığı İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'nin yeni binası 2021 yılı sonunda tamamlanacak.

Bünyesindeki 1 milyonu aşkın yayınla yılda yaklaşık 1 milyon 500 bin araştırmacının yararlandığı, Türkiye'de çıkan her yayından birer nüshanın derlendiği İstanbul Üniversitesi (İÜ) Merkez Kütüphanesi'nin yeni binası 2021 yılı sonunda tamamlanacak.

Teknolojinin tüm imkanlarından yararlanılarak tasarlanan ve 2019 yılında yapımına başlanan İÜ Merkez Kütüphanesi'nin yeni binası modern koşullarda araştırmacılara hizmet verecek.

Yeni kütüphane binasında, çeşitli amaçlara uygun okuma salonları, akademik çalışma alanları, seminer salonu, sayısallaştırma alanı, katalog ve internet araştırmaları için bilgisayar odaları, fotokopi ve multimedya odalarının yanı sıra modern bir kafeterya da yer alacak.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri ve personeli ile tüm engelli bireylerin bilgiye erişimi konusunda köprü görevi gören Engelsiz Bilgi Merkezi de özel tasarlanmış yeni mekanında hizmete devam edecek.

İÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Dr. Pervin Bezirci, Merkez ve Nadir Eserler olmak üzere iki ayrı binada hizmet verdiklerini belirterek, inşa edilecek yeni kütüphane binasına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Eski bina alanı 10 bin 415 metrekare olan Merkez Kütüphanenin 6 katlı yeni binası 12 bin 707 metrekare olacaktır. Okuyucu salonları kapasitesi 1343 kişi, yayın depolarındaki raf uzunluğu 800 metre ve yaklaşık yayın kapasitesi 341 bin adet. Nadir Eserler Kütüphanesi ise iki katlı olup 20 kişilik bir okuma salonu bulunmaktadır."

Yeni İÜ Merkez Kütüphane binasının akıllı ve yeşil bina olarak tasarlandığını ifade eden Bezirci, "Bina, tarihi çevre ile uyumlu, çağdaş kütüphanecilik anlayışına uygun, yeşil bina konseptinde, 2019 deprem yönetmeliğine uygun olarak Üniversite Kütüphane ve Gençlik Merkezi olarak tasarlandı. Kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik yeni mekanlar da eklendi. Bunlar arasında, multimedya dijitalleştirme odaları, kapsamlı engelli erişim merkezi (görsel ve işitsel), serbest çalışma alanı, çok amaçlı salon, akademik çalışma alanları (okuma salonu, kareller, seminer salonu), birbirinden bağımsız iki adet genel okuma salonu, teknolojik kitap depolama alanı ve kafeterya bulunuyor." diye konuştu.

Yeni binanın, biri Beyazıt Meydanı'ndan diğeri ise Ordu Caddesi'nden olmak üzere iki girişi bulunduğunu anlatan Bezirci, önceki binanın Ordu Caddesi'nden girişi olmadığından kentsel erişimin yeterince sağlanamadığını ve binanın ön bahçesinin atıl hale geldiğini ifade etti.

- İçinde bir tarih barındıran nadir eserler kütüphanesi

İÜ Nadir Eserler Kütüphanesi'nin, Türk toplumunun tarihi, siyasi, kültürel ve sosyal hayatına ışık tutacak nitelikte seçkin, çok değerli yazma ve nadir eser örneklerini bünyesinde barındırdığını anlatan Bezirci, sözlerine şöyle devam etti:

''Sultan II. Abdülhamit'in Yıldız Sarayı'nda kurduğu zengin kütüphanesi, 1924 yılında Darülfünun Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Baltacıoğlu'nun teşebbüsü ve Atatürk'ün emriyle İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'ne devredilmiştir. İÜ Nadir Eserler Kütüphanesi Koleksiyonu, yaklaşık 103 bin cilt Türkçe, Arapça, Farsça, Latince ve diğer dillerdeki basma ve yazma kitap, dergi, harita ve notalardan oluşmaktadır. Koleksiyonda, Yıldız Saray Kütüphanesi, Rıza Paşa, Halis Efendi, Mollazade İbrahim Bey, Hakkı Paşa, Şevki Paşa ve İbn'ül Emin Mahmud Kemal İnal'ın eserleri de bulunmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk'ün, kütüphaneden ödünç alarak okuduğu kitaplar da özel bir bölümde sergilenmektedir.''

- Sultan Abdülhamit döneminde çekilen fotoğraflar da hizmete sunuldu

19. yüzyıla ait dünyanın en büyük görsel arşivi olarak tanımlanabilecek, Sultan II. Abdülhamit döneminde çekilen fotoğraflardan oluşan Yıldız Fotoğraf Koleksiyonu'nun da, İÜ Nadir Eserler Kütüphanesi'nde özenli koşullarda muhafaza edilerek hizmete sunulduğunu hatırlatan Pervin Bezirci, ''Koleksiyon 918 fotoğraf albümü ve bunların içinde yer alan 36 bin 585 fotoğraftan oluşmaktadır. Bu fotoğraflar, sadece İstanbul ya da Osmanlı topraklarının değil, neredeyse tüm dünyanın eski bir tapusu niteliğindedir." şeklinde konuştu.

Bezirci, Cumhurbaşkanlığı desteği ve İstanbul Üniversitesi ile Milli Saraylar işbirliğiyle dijitalleştirme ve katalog künye çalışmaları yapılan albümlerin, kütüphane otomasyon sistemi üzerinden (https://kutuphane.istanbul.edu.tr) erişilebilir hale getirildiğini hatırlattı.

- Geleneksel Kütüphaneciliğin Teknoloji ile Buluşması

Kültürel mirasın nesilden nesile aktarılmasının siyasi, tarihi ve kültürel alanda kütüphaneler ve kütüphaneciler sayesinde gerçekleştiğini belirten Bezirci, şunları kaydetti:

''Geleneksel kütüphaneciliğin yanı sıra dijital kütüphane ortamlarının da bir gereklilik olduğu çağımızda, İstanbul Üniversitesi de kütüphaneciliği en modern ortamlara taşıyor. Günümüz gelişmelerine uygun olarak, uluslararası standartlarda bir kütüphanecilik anlayışı yürütüyoruz. Uluslararası entegre kütüphane otomasyon sistemine 2012 yılında geçtik ve 35 şube kütüphanesi verileri bu sisteme aktarılıyor."

7/24 erişim sağlanabilen sistemde, kütüphane koleksiyonunun yanı sıra, yürütülen projelerde üretilen eserlerin dijitalleştirilmiş tam metinlerinin de yer aldığını aktaran Bezirci, ''Otomasyon sisteminin, mobil uygulamalar ve sosyal paylaşım ağları ile de bütünleşmiş durumda. Yaklaşık 4 milyon e-kitaba erişim sağlanmaktadır. Bu kaynaklardan tam metin indirme sayısı 1,7 milyona ulaşmıştır. Üniversitemiz, diğer üniversiteler arasında yapılan kıyas çalışmalarında, tam metin indirme sıralamalarında genelde birinci sırada yer almaktadır.'' ifadesini kullandı.

- Engelsiz Bilgi Merkezi

Merkez Kütüphane bünyesinde 2012 yılından itibaren, önemli bir hizmet veren diğer bir birimin Engelsiz Bilgi Merkezi olduğunu anımsatan Bezirci, sözlerini şöyle tamamladı:

''Merkez, sadece üniversite öğrenci ve akademisyenlerinin değil aynı zamanda Türkiye'deki bütün engelli bireylerin bilgiye erişimine katkı sağlamaktadır. Merkez, Braille alfabesi için kullanılmak üzere kabartma yazıcı, iki adet tarayıcı, tarayıcı olarak kullanılan fotokopi makinesi, üç boyutlu şekil-grafik kabartma cihazı, metin büyütücü ekran ve engellilerin kullanımına özel 12 adet bilgisayar donanımına sahiptir. Profesyonel sesli kitap oluşturma kabinlerinde, gönüllü okuyucuların yardımıyla sesli kitap arşivi sürekli olarak geliştirilmektedir. İki adet okuma kabininde, 65 gönüllü tarafından toplam 1200 saat kitap seslendirme çalışması yapılmıştır.''

30 Kasım 1924'te hizmete açılan ve 1934 yılında "Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu" kapsamına alınan İÜ Merkez Kütüphanesi, bu tarihten itibaren bir üniversite kütüphanesi olmaktan çıkarak aynı zamanda Ulusal Kütüphane niteliği kazandı.

İÜ Merkez Kütüphanesi ayrıca kanun kapsamındaki 6 derleme kütüphanesi arasında tek üniversite kütüphanesi olarak hizmet veriyor. Bu kapsamda kütüphanede yılda yaklaşık 120 bin yayın derleniyor.


AA İlyas Kaçar  


Benzer Haberler & Reklamlar