İndus Vadisi Yazıtları ve İnka Taşı Yazıtlarının gizemi Karatepe yazıtları ile çözülebilir!

İndus Vadisi Yazıtları ve İnka Taşı Yazıtlarının gizemi Karatepe yazıtları ile çözülebilir!

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde bulunan ve UNESCO Dünya Belleği Uluslararası Kütüğü'nde yer alan Karatepe yazıtlarında incelemeler sürüyor. OKÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faris Demir, İndus Vadisi'ndeki yazıtlar ile Karatepe'de bulunan Anadolu hiyerogliflerinin gramer bakımından benzerlik gösterdiğini söyledi.

Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faris Demir, Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi'ndeki yazıtlarda süren  incelemeler hakkında bilgi verdi.

Gazetecilere, Karatepe yazıtlarının evrensel niteliğe sahip olduğunu anlatan Demir, dünyadaki tüm yazıtların resimden yazıya dönüştüğüne dikkat çekti.

Resim yazısının evrensel olduğunu belirten Demir, "Yani herhangi bir dile bağlı değildir. Karatepe yazıtları evrensel bir niteliğe sahiptir. Dünyadaki tüm yazılar resim yazısından türemiştir. Resim yazıları evrenseldir. Yani herhangi bir dile bağımlı değildir. Bu nedenle Karatepe yazıtları, İndus Vadisi ve Brezilya'daki İnka Taşı yazıtlarını çözebilecek ipuçları vermektedir."dedi.

İndus Vadisi'ndeki yazıtları çözenlere ödül vaadedildi!

İndus Vadisi'ndeki yazıtların çözülmesi için ödüller koyulduğunu vurgulayan Demir, Luvi ve Girit hiyerogliflerinin okunmasını sağlayan Karatepe'deki yazıtların evrensel olması nedeniyle İndus Vadisi'ndeki yazıtların da çözülmesini sağlayabileceğini dile getirdi.

Demir, İndus Vadisi'ndeki yazıtlar ile Karatepe'de bulunan Anadolu hiyerogliflerinin gramer bakımından da benzerlik gösterdiğini söyledi.

GİZEMLİ İNDUS VADİSİ YAZITLARI 

İndus Vadisi Yazıtları (İndus Yazısı olarak da bilinir), İndus Vadisi Uygarlığı'na (MÖ 2600-1900) ait mühürler, tabletler ve çeşitli nesneler üzerinde bulunan, henüz çözülememiş bir yazı sistemidir. Uygarlığın çöküşüyle yazı da kaybolmuş, bu da dilin rekonstrüksiyonunu zorlaştırmıştır.

Yazıtların çoğu Pakistan ve Hindistan'daki müzelerde sergilenmektedir. Bu yazıtlar, antik dünyanın en gizemli yazı sistemlerinden biri olarak kabul edilir.  İndus yazısının, Mezopotamya çivi yazısı veya Eski Elam yazısıyla bağlantılı olup olmadığı araştırılıyor.

İndus yazıtları ilk olarak 1875'te keşfedildi, ancak sistemli incelemeler 1920'lerde Harappa ve Mohenjo-Daro kazılarıyla başladı.

Çoğunlukla taş ve pişmiş toprak mühürler, bakır tabletler, seramik ve bronz aletler üzerinde bulunur.

Yaklaşık 400-600 farklı sembolden oluşur. Bazıları logogram (kavram temsili), bazıları ise fonetik işaretler olabilir.

Sağdan sola doğru yazıldığı düşünülmektedir.

Yazıtlar genellikle 5-10 sembol uzunluğundadır; en uzunu 26 işaret içerir. Bu durum, yazının tam anlamıyla deşifre edilmesini zorlaştırır.

Mühürlerdeki yazıların, mal sahipliği veya ticari kayıtları gösterdiği tahmin ediliyor.

Yazıtlarla birlikte boğa, gergedan, fil ve "tek boynuzlu at" gibi sembolik hayvan tasvirleri sıkça görülür.

Çözümleme Çabaları

Dil Bilinmiyor: Yazıtların hangi dil ailesine ait olduğu (ör. Proto-Dravidyan, Sanskrit öncesi bir dil) tartışma konusudur.

İstatistiksel Analizler: Bilgisayar destekli çalışmalar, yazının logografik ve hece temelli olabileceğini öne sürdü, ancak kesin sonuç alınamadı.

Önerilen Çözümler: Bazı akademisyenler (Asko Parpola gibi) yazıyı kısmen çözdüklerini iddia etse de, bu görüşler genel kabul görmemiştir.

Harvard ve Hint araştırmacılar, yazıyı çözmek için yapay zeka ve 3D tarama teknikleri kullanıyor.

İndus yazısının çözülmesi, antik Güney Asya'nın sosyal, dini ve ticari yapısına ışık tutabilir. Ancak şimdilik, bu yazı sistemi bir bilmece olarak kalmaya devam ediyor.

İNKA TAŞI YAZITLARI NEDİR?

İnka Taşı Yazıtları, Güney Amerika'daki İnka İmparatorluğu (15.-16. yüzyıl) dönemine ait taş yapılar, anıtlar ve duvar yazılarıdır. İnkalar, gelişmiş taş işçiliğiyle ünlü olmalarına rağmen, yazılı bir dil sistemi kullanmadıkları için "yazıt" terimi, genellikle sembolik kabartmalar, geometrik desenler veya kipu (düğümlü sicim kayıtları) dışındaki görsel anlatımları ifade eder. Çoğu yazıt, İspanyol işgali sırasında tahrip edilmiş olsa da, Machu Picchu ve Sacsayhuamán gibi sitelerde orijinal örnekler korunmuştur. İnka Taşı Yazıtları, arkeologlar için hâlâ gizemini koruyan bir alandır ve yeni keşiflerle bilgiler güncellenmektedir.

Malzeme ve Teknik:

İnkalar, andezit, granit gibi sert taşları hassas şekilde işleyerek birleştirme gerektirmeyen (harçsız) yapılar inşa etmiştir. Taşlar arasındaki mükemmel uyum, deprem direnci sağlamıştır.

Yazıtlarda geometrik desenler (örneğin, zigzaglar, spiraller), hayvan figürleri (puma, kondor, yılan) ve soyut semboller kullanılmıştır.

Bazı taşlarda "Chakana" (And haçı) gibi kozmik simgeler bulunur.

Dini ritüeller, astronomik gözlemler veya idari kayıtlar için kullanıldığı düşünülür. Örneğin, Intihuatana Taşı (Machu Picchu), güneşle ilişkili bir astronomik araçtır.

Önemli Örnekler

Sayhuite Taşı (Peru): Üzerinde tapınaklar, kanallar ve hayvan figürleri oyulmuş dev bir monolit.

Ollantaytambo'daki Duvar Yazıtları: Kutsal alanlarda bulunan nişler ve trapezoid kapılar.

Coricancha'nın Duvarı (Cusco): Altın kaplamalı tapınağın taş temellerindeki karmaşık işçilik.

Çözümleme Çabaları ve Tartışmalar

İnkaların yazılı bir dil kullanmaması nedeniyle, bu yazıtların anlamı tam olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar, sembollerin ayinlerle veya su yönetimiyle bağlantılı olduğunu öne sürer.

Arkeolojikhaber - AA


Benzer Haberler & Reklamlar