Glaukos

Glaukos nedir?

Glaukos:

1. Bellerophontes'in torunu, Hippolokhos'un oğlu Glaukos, ilyada'da parlak bir rol oynar.

Homeros, dünya görüşü üstüne en güzel sözlerinden birkaçını onun ağzına vermiş, Bellerophontes efsanesiyle Lykia'lıların Troya savaşındaki serüvenini onun kişiliğinde anlamlandırmıstır.

Işık ülkesinden gelen ve adı denizin maviliğini, parlaklığını yansıtan bu yiğit ne kadar da sevimli! Anadolu insanı sanki o günden kendini bulmuş, yansıtmıştır onun kişiliğinde.

Anadolu'nun dört bir yanından Troya'yi savunmaya gelenlerin listesi şöyle biter;

Lykia'lılara Sarpedon'la kusursuz Glaukos komuta eder.

Gelmişler uzak Lykia ülkesinden,

anaforlu Ksanthos'tan gelmişler.

Altıncı bölüme kadar Glaukos'un adı geçmez ama birdenbire Akhalı Diomedes ile karşı karşıya görürüz onu. Diomedes saldırır, ama birden durur, içine bir kuşku girer bu parlak yiğit bir tanrı olmasın diye, korkar tanrılarla boy ölçüşmekten. Kimsin diye sorar. Glaukos'un verdiği karşılık şu:

Ulu canlı Tydeus oğlu, soyumu ne sorarsın ?

Yapraklar gibidir insan soyu.

Bir yandan bakarsın rüzgar onları döker yere,

bir yandan bakarsın bahar gelir,

yenilerini yetiştirir, yeşerir orman,

böylece soyların biri göçer, biri doğar.

İyicene bilmek istersen soyumuzu,

-bilir onu birçok kişiler.-

Ve başlar Bellerophontes'in eşsiz serüvenini, Lykia'ya göçüşünü anlatmaya. Diomedes'te şafak atar, anlar düşmanının eski bir dost olduğunu. Birbirleriyle dövüşmemeye karar verirler ve silahlarını değişirler:

Değişelim gel silahlarımızı, bellesin Akha'larla Troya'lılar,

atalarımızın konuk kardeşi olmakla övündüğümüzü.

Böyle konuşup atladılar arabalarından, el sıkışıp ant içtiler.

Ama Kronos oğlu Zeus, tam o sıra,

Glaukos'un aklını başından aldı,

Tydeus oğlu Diomedes'le değişti silahlarını.

Altını tunçla değişti, yüz öküzlük silahı dokuz öküzlük silahla.

Cömertlik Anadolu'da kalır. Diomedes çekilir gider, Glaukos da Lykia'lı önder Sarpedon'la birlikte savaşa döner. "Kapkara fırtına" gibi saldırırlar ve "zorlu savaşta bela" olurlar Akha'lara. Glaukos yaralanır. O sırada Sarpedon Patroklos'un kargısıyla vurulup can vermek üzereyken, Lykia'lıların kaderini Glaukos'un eline verir.

Ne yapsın Glaukos, yaralıdır, eli, ayağı tutmaz, işte o zaman tanrısı gelir aklına, Lykia'lıların büyük tanrısı, ışık tanrı Apollon, ona yakarır.

Apollon dinler onu, iyi eder yarasını. Glaukos da aslan gibi dövüşmeye koyulur yeni baştan. Hektor'u bile kınar, savaş ortaklarını korumuyor diye. Engin bir yas kaplar Troya'lıları, Hektor utanır uzak illerden gelen cömert dostunu kurtaramadı diye, o güçle saldırır Patroklos'a ve öldürür onu, Glaukos'un da sözü edilmez bir daha İlyada'da. 

2. Sisyphos'un oğlu Glaukos, yukarda sözü geçen Glaukos'un atasıdır. Sisyphos'un kurduğu Ephyra (sonradan Korinthos olur) kentinde kraldır.

Ölümüyle ün salmıştır bu Glaukos: Pelias'ın ölümü için düzenlenen yarışmalarda araba yarışına katılır ve yenilir, arabası devrilince de atları parçalar ve yer.

Nedeni de Glaukos'un atlarına büyülü bir pınardan su içirmiş, ya da Aphrodite'nin hışmına uğramış olmasıdır. Çünkü daha hızlı olsunlar diye hayvanlarının çiftleşmesine engel oluyormuş Glaukos.

Bir başka anlatıma göre Glaukos ölümsüzlük veren bir pınardan su içmiş, ölümsüz olduğuna kimseyi inandıramadığı için de kendini denize atmış ve bir deniz tanrısı olmuş.

Ama uğursuz bir tanrıymış, onu gören denizcinin teknesi batar, kendisi boğulurmuş.
 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar