Canlılar fosilleşirken 'zombi'leşiyor

Canlılar fosilleşirken 'zombi'leşiyor

Zombi Fosillerin Laneti bir kaç kemik parçasından hareketle tarihe gömülmüş canlılara şaşaalı bedenler tasarlayan ressam ve paleontologları tehdit eder mi bilinmez ama o bilim insanlarına daha kolay tasarım yapmayı sağlayacak ilginç bir laboratuar araştırmasına imza atıldı.

Zombilere ya da popüler söylemle Yaşayan Ölülere sinema ve TV dizilerinde rağbet sürerken Leicester Üniversitesinde gerçekleştirilen ilginç çalışma, canlıların yaşamsal öneme sahip organlarının fosilleşme sürecinde çürürken, bedenlerini tıpkı bu film ve dizilerdeki yaratıklara benzettiğine dikkat çekti. 

Araştırma özetle; "Organizmaların fosilleşme sürecinde ortaya çıkan kimyasal ve biyolojik faktörler sonucu fosilleşen parçaların aslında o canlı hayatta iken göründüğü gibi olmayabileceğini, popüler tabirle zombileşerek aslından farklılaştığını ve o görüntüyü gerçek gibi sunmanın bilimsel doğruları zedeleyebileceğini" savunuyor.

Haberde görsel olarak kullandığımız sanatçı Herschel Hoffmeyer'in "zombi fosil" adlı çalışması ünlü dinozor T-Rex'in eksik parçalarından ilhamla kurgulanmış. Şüphesiz arkeoloji ve paleontoloji haberlerinde, nesli tükenmiş hayvanlara ait olası canladırma resimleri için böyle 'gerçekçi' ürkünç tasarımlar kullanılmıyor. Söz konusu canlandırma resimlerinin hemen hepsinde eksik parçalar hayal gücü ile tamamlanıyor.

Paleontoloji dergisinde yayınlanan bilimsel makaleye konu olan Leicester Üniversitesinin ilginç araştırması 'hayal gücü' ile bu tip canlandırmalar yapanların işini kolaylaştıracak sonuçlar içeriyor.

İngiltere ve İrlanda'dan bir grup paleontolog tarafından gerçekleştirilen ilginç araştırmada; hayata veda eden canlılara ait bedenlerin zaman içinde nasıl çürüdüğü, organların çözülerek nasıl ayrıştığı gözlemlendi.

Bilgiye giden yoldaki belirsizlikleri aşabilmek için cesetleri konu edinen araştırmada, fosilleşmenin daha iyi anlaşılabilmesi için hayvan bedenlerindeki karkasların kemik yapılardan nasıl ayrıştığı gözlemlendi. Araştırmanın konusu yumuşak dokuların fosilleşme aşamasındanasıl yok olduğuydu.

Palaeontology dergisinde 20 Mart 2018 tarihinde, Mark A. Purnell, Philip J. C. Donoghue, Sarah E. Gabbott, Maria E. McNamara, Duncan J. E. Murdock, Robert S. Sansom imzaları ile Experimental analysis of soft‐tissue fossilization: Opening the black box (Yumuşak doku fosilleşmesinin deneysel analizi: kara kutunun açılması) başlıklı makaleye göre; fosiller, tıpkı The Walking Dead gibi popüler TV dizilerindeki ekran zombileri gibi canlı bedenlerinin zamanla yavaş yavaş çürüyen parçaları haricindeki kalıntıları koruyabiliyor.

Paleontolojik araştırmanın önemli bir parçası da fosil parçaları bulunan yaratıkları hayatta iken nasıl göründüklerini ve neye benzediklerini anlayabilmektir. Uzun zaman önce soyu tükenmiş canlıların yeniden inşa sı da bunu içerir. Bu olası görüntüler yaratıkların; nasıl hareket ettileri, çevreleri ile nasıl etkileşim sağladıkları, nasıl besledileri ve üredikleri, bugün yaşam süren organizmalarından hangilerine benzedikleri gibi
temel sorulara cevap vermeyi sağlar.

Bir fosilin ne kadarın eksik olduğunu, çürüme ve fosilleşme aşamasında nasıl değişim gösterdiğini anlamak o canlının ve dahil olduğu ekosistemin daha doğru anlaşılmasına yardımcı olur. Özellikle sert iskelet yapısına ve kabuklara sahip olmayan canlıların fosilleşmesinin daha zor olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bugün bizim dünyamızın geçmişini anlayabilmemizde fosiller, hayati önem arz ederler.

Leicester Üniversitesi Coğrafya, Jeoloji ve Çevre Yüksek Okulu'ndan Profesör Sarah Gabbott; "Bir organizma öldüğünde, çürümeye başlar. Yumuşak dokular sıvılaşabilir veya bakteriler tarafından yenilir.Ayrıştırma süreci kaçınılmaz olarak bedenin temel özelliklerini değiştirir veya vücut parçalarının nasıl göründüğünü algılamayı zorlaştırır.  Bu aşamada organların yok olması, kemiklerin şekil ve konumlarını da değiştirebilir" diyor.

Makalenin baş yazarı Profesör Mark Purnell ise “Zamangeçtikçe vücut daha fazla bozuluyor ve daha fazla vücut parçası eksiliyor. Bu aşamada bedenler, Game of Thrones ve The Walking Dead'deki zombiler gibi gürünüyor. Malesef paleontologlar, bu çürümenin sonucu olarak, pek çok kısmı eksik ve iç organları olmayan fosillerle çalışmak zorunda kalıyorlar. Ancak paleontogların bu noktada gözden kaçırmamaları gereken bir nokta var.  Organların biçimi fosilin sahibinin hayatta olduğu zamanki gibi görünmüyor. Birçok özellik zaten tamamen eksik olduğu içinkalanlar üzerinden özellikleri tanımlarken bu gerçeği göz ardı etmemek gerekiyor" yorumunda bulundu. 

İngiltere - İrlanda işbirliğiyle gerçekleştirilen 'laboratuvar çürüme deneylerini' çalışmadaki yaklaşım her vücut parçasının çürüme aşamasında sergilediği fonkisyonların kayıtlarını esas alıyor.

Dikkatle tasarlanmış ortamlarda; yabani balık ve lampreylerden (ilkel yılanböceği benzeri canlılar) böceklere ve çeşitli solucanlara kadar bir dizi ölü hayvanın çürümesi gözlemlenmiş ve sonuçları tek tek kaydedilmiş. Bu sayede  ayrıştırma ve fosilleşme süreçleri hakkında benzersiz bilgiler sağlanmış. Makalede, bir fosilin yeniden inşa edilmeye çalışılırken, daha önce nasıl olabileceğinin anlaşılmasında bu aşamaların önemini vurgulanıyor.  Vücut parçalarının kaybına yol açan çürüme süreçlerinin, korunmalarına ve fosilleşmelerine neden olan süreçlerle nasıl etkileşime girdiği de analiz ediliyor.

Araştırmaya imza atan  Dr. Maria McNamara; “Bu süreci anlayabilirsek, önemli parçaları eksik veya çürük olan fosillerin restorasyonlarını hatalı üretmekten kurtulur ve bilgilerimiz sayesinde boşlukları fark ederek, daha gerçeğe yakın tasarımlar sağlayabiliriz" diyor.

arkeolojikhaber.com


Benzer Haberler & Reklamlar