Bitlis Kalesi'nde Mısır'dan gelmiş 30 gümüş sikke bulundu

Bitlis Kalesi'nde Mısır'dan gelmiş 30 gümüş sikke bulundu

Bitlis Kalesi'ndeki arkeoloji kazılarında Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait yaklaşık 120 bronz sikke ile Mısır'dan getirildiği anlaşılan 30 gümüş sikke bulundu. Osmanlı dönemi sikkeleri, Sultan Mahmut, Sultan Abdülhamid adına Bitlis'de darp edilmiş.

Bitlis'te, kent merkezindeki kaya bloklarının üzerine kurulan ve günümüzde de tüm ihtişamıyla ayakta duran Bitlis Kalesi'nde, Ahlat Müze Müdürlüğü Başkanlığı ile Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi ve Bilimsel Kazı Koordinatörü Korkmaz Şen'in gözetiminde yürütülen kazıların bu yılki bölümünde kalenin güney kısmındaki açmalarda 1050-1060 yıllarına tarihlenen Bizans dönemi ile Osmanlı dönemine ait 10'u gümüş, 130 sikke ortaya çıkarıldı.

Gümüş sikkeler Mısır'dan getirilmiş

Dr. Öğretim Üyesi Korkmaz Şen, Bitlis Kalesi'nde bir ay önce akademisyen ve işçilerden oluşan 18 kişilik ekiple bu yılki kazı çalışmalarına başladıklarını ve kalede sondajın yanı sıra 4 mekanda kazı yaptıklarını belirterek; çalışmalar sırasında sırlı ve sırsız seramikler, kemik ve metal objeler, cam kalıntılar ile sikkeler bulduklarını aktardı.

Sikkelerin kazı evinde yapılacak incelemenin ardından tasnif edilerek müzeye teslim edileceğini anlatan Şen, şu bilgileri verdi: "Şu ana kadar yaklaşık 130 sikke bulduk. Bunlardan 10'u gümüş, diğerleri bronz. 1050-1060 yıllarına tarihlenen Bizans dönemine ait sikkelere ulaştık. Osmanlı dönemi sikkelerinin bir yüzünde Duribefi Bedlis (Bitlis'te basıldı) yazısı, diğer yüzünde ise Osmanlı sultanlarından Sultan Mahmut Han, Sultan Abdülhamid Han isimlerinin, unvanlarının ve tuğralarının yer aldığını gördük. Gümüş sikkelerin geneli Mısır basımı. Bu sikkelerin ticaret yoluyla buraya geldiğini tahmin ediyoruz."

Kalenin en nitelikli yapısı olan hamam bölümünün de röleve projesini hazırladıklarını bildiren Şen, projenin kuruldan geçmesiyle restorasyon işlemlerine başlayacaklarını ifade etti.

Arşiv çalışmalarında hamamın 1540'ta inşa edildiğinin belirlendiğini dile getiren Şen, şunları kaydetti: "Hamamın Sinan Bey Mescidi'ne gelir getirmek için inşa edildiğine dair belgelere ulaştık. Bu yıl Sinan Bey ve Mehmet Ağa mescitleri ile hamamla ilintili iki mahzene ulaşmayı hedefliyoruz. Kaledeki iki su sarnıcını da ortaya çıkarmayı planlıyoruz. Şu ana kadar hamamın yanı sıra günlük yaşam ve kahvehane olarak kullanıldığı değerlendirilen yerleri tespit ettik. Bazı mekanlarda yoğun şekilde lüle buluntularına ulaştık. Buraların kahvehane olabileceğini değerlendiriyoruz. Hamam ise buradaki en önemli yapılardan biri."

Şener Toktaş - AA


Benzer Haberler & Reklamlar