4250 yıl önce İskoçya’da ölen kadının yüzü muhtemelen böyleydi

4250 yıl önce İskoçya’da ölen kadının yüzü muhtemelen böyleydi

İskoçya'daki Achavanich’de yaklaşık 31 yıl önce yapılan arkeolojik çalışmalar sırasında bir kayaya mezarda Beaker kültürüne ait bir çömlekle birlikte kafatası kemikleri bulunan kadınınn yüzü, DNA verilerine göre ikinci kez tasarlanarak yeniden canlandırıldı.

4.250 yıl önce ölen ve Ava ismi takılan bir kadının yüzünü yeni verilerle tekrar canlandırıldı. “Ava” olarak bilinen kadının kemikleri, 1987 yılında Achavanich’de yekpare bir kayaya oyulmuş bir mezarda bulundu.

Yeni antik DNA araştırması, Ava doğmadan birkaç kuşak önce İngiltere’ye gelen Avrupalı göçmenlerden olduğunu gösterdi. Analizler ayrıca kahverengi gözleri ve siyah saçları olduğunu ve laktoz intoleransı olduğunu da gösteriyor.

Arkeolog Maya Hoole tarafından yürütülen araştırma, Ava’nın görünüşü hakkında önceki fikirlere de ışık tuttu. Önceden düşünülenden daha erken bir tarihte yaşadığı anlaşıldı.

Proceedings of tje Society of Antiquaries of Scotland (İskoçya Antik Araştırmalar Derneği'nin Bildirileri) dergisinde  Maya Hoole, Alison Sheridan, Angela Boyle, Thomas Booth,  Selina Brace,  Yoan Diekmann, Iñigo Olalde, Mark G Thomas, Ian Barnes, Jane Evans,  Carolyn Chenery, Hilary Sloane, Hew Morrison, Sheena Fraser,  Scott Timpany, Derek Hamilton imzaları ile yayınlanan ‘Ava’: Achavaniclı Beaker kadını,  Highland'da bir kaya mezardaki keşifin yeninden çalışılmasının hikayesi (‘Ava’: a Beaker associated woman from a cist at Achavanich, Highland,and the story of her (re-)discovery and subsequent study) başlığıyla yayınlanan makalede yer alan bilgilere göre; Genomik verilerinin yeni analizi, adli sanatçı Hew Morrison tarafından yeni bir Ava yüzünün yeniden yapılandırılmasıyla sonuçlandı. Daha önceki orijinal rekonstrüksiyonda, Ava kırmızı saçlı ve mavi gözlü olarak yorumlanmıştı.

Ava 4.250 yıl önce yekpara taşa oyulan mezara böyle gömülmüştü. C: Maya Hoole

Hoole, Londra’daki Doğal Tarih Müzesi ve Harvard Tıp Okulu’nda uzmanlar tarafından toplanan yeni antik DNA kanıtlarının, Ava’nın neye benzediğini daha doğru bir şekilde ortaya koyduğunu söylüyor.

Hoole, “Arkeologlar nadiren saç, göz veya ten rengini gösteren kanıtlar elde edebiliyor, ancak bu devrim niteliğindeki yeni teknikler, tarih öncesi insanlara dair daha önce hiç sahip olmadığımız şeyleri görmemizi sağlıyor.” diyor.

“Ava’nın atalarının birkaç nesil önce Kuzey Avrupa’dan gelmiş göçmenler olduğunun açığa çıkması, özellikle de ondan önce Caithness’de ikamet eden yerel Neolitik popülasyonla hiç veya çok az sayıda genetik bağa sahip olduğunu öğrenmemiz açısından heyecan verici.”

Ava’nın mezarı burada bulunmuştu. C: Maya Hoole

Öldüğü zaman, 18 ila 25 yaşlarında olan Ava, fındık ağacı, çam, kızılağaç ve huş ağaçlarıyla kaplı bir alanda Erken Bronz Çağı topluluğunda yaşıyordu. Bu topluluk, sığır besliyordu, et açısından zengin bir diyet yiyordu, muhtemelen tıbbi uygulamalar için yerel flora kullanıyorlardı ve alet ve objelerin işçiliğinde oldukça yetenekliydi.

Hoole, “Ava, muhtemelen fiziksel emeğe dayalı çalışan sağlıklı bir genç kadındı. Ölümüne neyin sebep olduğunu bilmiyoruz, fakat mezara gömülme biçimi, fazladan mesai harcandığını gösteriyor. Muhtemelen çok fazla saygı görüyordu. Ava’dan bu kadar çok şey öğrenebileceğimizi hiç hayal etmiyordum.” diyor.

Ava, Beaker kültürüne ait bir çömlekle gömülmüştü. C: Maya Hoole

Dundee Üniversitesi’nden mezun Morrison, yüzün yeniden yapılandırması sırasında büyük özen gösterildiğini söyledi: “Kafatası çok eski ve hassas olduğundan, Ava’nın yüzünü yeniden yapılandırmak için kullanılan yaklaşım iki boyutlu bir yöntemdi.

“Bu, bir alçı döküm kafatasından yapıldığında geleneksel üç boyutlu yönteme göre daha az müdahaleci bir yaklaşım ve yüz manuel olarak elle oluşturuluyor.”

Ava’nın kafatası 1987 yılında bulunmuştu. C: Michael Sharpe

Sanatçının takip ettiği süreç, Ava’nın kafatası ve dişlerinin ölçümlerini ve kafatası fotoğraflarını kullanarak, Ava’nın yaşı, cinsiyeti ve soylarıyla ilişkili olan ve kadının kafasının ve yüz özelliklerinin şeklini çizen modern Avrupa doku derinliklerine ait bir veri tabanından bilgi almayı içeriyordu.

Morrison, “Ava’nın düz siyah saçları, kahverengi gözleri ve daha az açık bir ten rengine sahip olduğunu gösteren testinin sonuçlarını aldığımda, ilk yüz rekonstrüksiyonu gözden geçirme fırsatı sunuldu. Ava’nın yüz ve yüz özelliklerinin genel şekli, daha önce olduğu gibi kaldı fakat gözlerinin, cilt tonunun daha koyulaştırmak ve tamamen yeni saçları koymak, DNA sonuçlarını aldığımda hayal ettiğim şeyden çok farklı görünüyordu.”

Bir kafatası ve dişler de dahil olmak üzere Ava’nın kemikleri bir taşocağı operasyonunda keşfedildi. Ava, erken Bronz çağda en yaygın mezar tipleri olan bir tümülüse ya da toprağa kazılmış bir mezardan ziyade işaretsiz bir kaya mezarına gömülmüştü.

Ava ilk yüz canlandırmasında böyle hayal edilmişti. C: Hew Morrison

Beaker kültürüne ait olarak bilinen bir çömlek parçası, Ava’nın yanına gömülen az sayıda parça arasındaydı.

Arkeologlar buluntuları incelediler ve Avrupa kıtasına ve büyük bir göç olayında İngiltere’ye yayılan Beaker halkı olarak bilinen bir Avrupalı grubun parçası olduğunu tespit ettiler.

BBC. 3 Aralık 2018 (Erman Ertuğrul - Arkeofili.com)


Benzer Haberler & Reklamlar