Satala'daki harabeler su kemeri parçası değil kilise kalıntısıymış

Satala'daki harabeler su kemeri parçası değil kilise kalıntısıymış

Doç. Dr. Şahin Yıldırım; Satala Antik Kenti’nde 47 gözlü su kemeri olarak nitelendirilen arkeolojik kalıntıların aslında 6. yüzyıla ait bir bazilika olduğunu hatta bölgede ilk arkeolojik kazıyı yapan Alfred Biliotti tarafından rölevesinin yapıldığını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından arkeolojik kazı programına alınan ve Bartın Üniversitesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Şahin Yıldırım’ın başkanlığında arkeoloji kazıları başlayan Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Satala Antik Kenti’nde bir gerçek daha ortaya çıktı.

Yıllardır yerli kaynakların mimarisini göz önünde bulundurarak 15. yüzyılda bölgeye su getirmek için 47 gözlü olarak yapılan ve su kemeri olarak nitelendirilen, bugüne kadar tanıtımlarda bile hepsi su kemeri olarak adlandırılan kalıntıların aslında 6. yüzyıla ait bir bazilika olduğu ve bu bazilikanın 1873 yılında bölgede ilk arkeolojik kazıyı yapan Alfred Biliotti tarafından rölevesinin yapıldığı ortaya çıktı.

Alfred Biliotti, 1873 yılında buraya geldiğinde yapının ayaktaki bölümün rölevesini çıkartmış

Satala Antik Kenti’ndeki arkeolojik kazıyı yürüten Doç. Dr. Şahin Yıldırım, konuyla ilgili şunları söyledi: “Sadak Çayı’nın kenarında yer alan yapı uzunca bir süre literatürde su sarnıcı olarak gözüktü. Erken dönemden itibaren bu yapının bir bazilika yani erken bir kilise yapısı olduğu biliniyordu. Özellikle 19. yüzyıl kaynaklarında var. Satala’daki ilk arkeolojik kazıyı gerçekleştiren Alfred Biliotti, 1873 yılında buraya geliyor ve burada kazılar yapıyor. O geldiği zaman bu yapının bir bölümü açıkta ve apsis bölümü açıktı. Onun rölevesini alıyorlar. O kaynaklarında öyle geçiyor” dedi.

“Kamulaştırma tamamlanınca oradaki çalışmaları da gerçekleştireceğiz”

Yapı yabancı kaynaklarda bazilika olarak geçerken, yerli kaynakların yapısal durumuna, mimari tipine bakarak revakları su kemerine benzetildiğini ifade eden Yıldırım, “Ondan dolayı yanlış bir yorumlama olmuş. Biz de ilerleyen yıllarda oradaki kamulaştırma tamamlanınca oradaki çalışmaları da gerçekleştireceğiz. Orada Milattan Sonra 6. yüzyıla tarihlendirilen bir yapı, belki de Justinyan dönemi bir yapı, kilise yapısı söz konusu” diye konuştu.

Sözlüklerde “bazilika” için Roma kamu binası, haç şeklindeki gibi orta alanı ve koridorları olan kilise ve resmi törenler için papa tarafından yetkilendirilen büyük kilise tanımı yapılıyor. Kazı çalışmasıyla bir çok önemli eserin gün yüzüne çıkarıldığı Satala Antik Kenti’nde bugüne kadar çıkarılan eserler Erzurum ve İstanbul Arkeoloji Müzelerinde, bronzdan yapılan Afrodit büstü ise İngiltere’deki The British Müzesi’nde sergileniyor. Tarihi kaynaklara göre Roma İmparatorluğu döneminde 15. Lejyon Lego Apollinares tarafından kurulan ve antik dönemde garnizon olarak kullanılmasıyla birlikte Anadolu ve Kapadokya’dan Karadeniz’e geçen askeri yolların birleştiği yerde Roma’nın stratejik bir karakolu olan Satala Antik Kenti’nde kazı çalışmalarının en az 10 yıl sürmesi ve Roma tarihiyle ilgili çok sayıda önemli esere ulaşılması bekleniyor.

İHA

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar