Homo Sapiens Avrasya bozkırlarına en az 45 bin yıl önce ayak basmış

Homo Sapiens Avrasya bozkırlarına en az 45 bin yıl önce ayak basmış

Moğolistan’daki Tolbor Vadisinde bulunan taş aletler, insan türünün Avrasya bozkırına en az 45.000 yıl önce ulaştığını gösteriyor.

Moğolistan’da uluslararası bir arkeolog ekibi tarafından bulunan taş aletlerin, modern insanların Avrasya bozkırına yaklaşık 45.000 yıl önce ulaştığını gösterdiği savunuldu. Bu arkeologların daha önce tahmin ettiği tarihten yaklaşık 10.000 yıl daha önce insanların bozkırlara ulaştığını gösteriyor.

Söz konusu araştırma Nature dergisinde "The Northern Route for Human dispersal in Central and Northeast Asia: New evidence from the site of Tolbor-16, Mongolia" (Orta ve Kuzeydoğu Asya'da İnsan Dağılımı için Kuzey Güzergahı: Moğolistan, Tolbor-16 bölgesinden yeni kanıtlar) başlığı ile 13 Ağustosta yayınlandı.

Çalışmanın başyazarı Nicolas Zwyns, arkeolojik alanın aynı zamanda, günümüzde nesli tükenmiş olan modern insanların gizemli kuzeni Denisovalılar (Denisovan ve Altay İnsanı olarak da biliniyor) ile ilk karşılaşmış olabilecekleri yer olduğunu söylüyor.

Zwyns, 2011-2016 yılları arasında Kuzey Hangay Dağları’ndaki Tolbor Nehri boyunca, Sibirya ve kuzey Moğolistan arasında bulunan Tolbor-16 arkeolojik alanındaki kazılara öncülük etti.

Yapılan kazı çalışmalarında, bölgedeki en eski insanların yaşadığı alan ile ilgili 826 tane taş eserin yanında binlerce taş alet de bulundu. Zwyns, bulunan uzun ve düz bıçakların, Sibirya ve Kuzeybatı Çin’deki diğer alanlarda bulunanlara benzediğini ve bunun bölgedeki insanların büyük çapta diğer alanlara dağıldığını gösterdiğini söyledi.

Zwyns, “Bu nesneler daha önce Sibirya’da vardı fakat böyle bir standartlaşma derecesine kadar yoktu. Olayın en ilgi çekici tarafı, bu aletlerin karmaşık ancak sistematik bir şekilde üretilmeleri ve ortak bir teknik ve kültürel geçmişi paylaşan insan grubunun imzasını taşıması.” diyor.

Bölgede İlk Üst Paleolitik olarak bilinen bu teknoloji, araştırmacıları Neandertallerin ve Denisovalıların bu alanda yaşamadığını düşünmeye itti.

Zwyns, “Alanda hiç insan izine rastlamamamıza rağmen, elde ettiğimiz tarihler Sibirya’daki en eski Homo Sapiens’in yaşıyla eşleşiyor. Diğer seçenekleri de dikkatlice inceledikten sonra, teknoloji anlamında yaşanan bu değişikliğin bölgedeki Homo Sapiens’in özelliklerini yansıttığını düşünüyoruz.” diyor.

Aletlerin yakınında bulunan ve lüminesans tarihlemesi yapılan tortuya ve radyokarbon tarihlemesi yapılan hayvan kemiklerine dayanarak bölgenin yaşı belirlendi ve bölgenin Moğolistan’daki insan kafatası fosilinden yaklaşık 10.000 yıl önce ve modern insanların Afrika’dan ayrılışından yaklaşık 15.000 yıl sonra var olduğu görüldü.

Taş aletlerle ilişkili toprak gelişiminin (ot ve diğer organik maddeler gibi) kanıtı, bir dönem ikliminin daha ılık ve yağışlı olduğunu ve normalde soğuk ve kuru olan bölgeyi, insanlara ve otlayan hayvanlara daha yaşanabilir hale getirdiğini gösteriyor.

Yapılan ön analizler, alanda bulunan kemik parçalarının, bölgedeki bir diğer insan yerleşimi belirtisi olan Pleistosen Dönemi boyunca, geniş bozkırlara, ormanlara ve tundraya devamlı uğrayan büyük hayvanlara (yabani sığır ya da bizon), orta büyüklükte boynuzgillere (yabani koyun, keçi) ve atlara ait olduğunu gösteriyor.

Taş aletlerin tarihleri aynı zamanda Homo Sapiens ve Denisovalıların ilk karşılaşmalarının genetik verilerinden elde edilen yaş tahminleriyle de uyuşuyor.

Zwyns, “Buluşmanın nerede gerçekleştiğini henüz bilmesek de, görünüşe göre Denisovalılar daha sonra Homo Sapienslere yüksek rakımlı bir yere yerleşmelerine ve Tibet Platosu’nda oksijen yetmezliğinden kurtulmalarına yardımcı olacak genleri aktarmış. Bu açıdan, Tolbor-16 bölgesi, Homo Sapiens’in Denisovalılar gibi yerel topluluklarla karşılaştığı ve birçok imkanın bulunduğu bir güzergahta bulunan, Sibirya’yı Kuzeybatı Çin ile bağladığı için çok önemli bir arkeolojik bağlantı.” diyor.

Elifnur Bingöl - Arkeofili.com

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar