Heykeltraş Zühtü Müridoğlu imzalı 50. yıl anıtı, 50 yıl gecikmeyle ayağa kaldırıldı

Heykeltraş Zühtü Müridoğlu imzalı 50. yıl anıtı, 50 yıl gecikmeyle ayağa kaldırıldı

Cumhuriyetin ilk kuşak heykel sanatçılarından Zühtü Müridoğlu'nun Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının 50. yıl dönümü için tasarladığı, eser 50 yıl gecikme ile tamamlandı ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi önüne dikilerek halkın görüşüne açıldı.

Heykeltraş Zühtü Müridoğlu'nun Cumhuriyet'in ilanının 50. yıl dönümü için tasarladığı, fakat bütçe sıkıntısı ve diğer engeller nedeniyle zamanında bitirilemeyen çalışması Rahmi Aksungur, Aykut Köksal, Ferit Özşen, Fatma Akyürek ve Hasan Karakaya’dan oluşan Bilim Kurulu kararlarıyla tamamlandı.

Sanatçının 4 metre yüksekliğinævde, yuvarlak sütun formundaki heykeli, çizim, fotoğraf, belgeleme ve kalıplarının yardımı ile bronz döküm olarak hayata geçirildi.

Resim Tophane'deki Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) İstanbul Resim ve Heykel Müzesi önünde sergileniyor.

- "Eserin bronza dökülmesini çok istemişti ve asıl niyetimiz onun bu isteğini yerine getirmekti"

Müridoğlu'nun eserinin tekrar gün yüzüne çıkartılması ve tamamlanmasını sağlayan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Rektörü Prof. Dr. Handan İnci "Müridoğlu, Cumhuriyet döneminin son derece kıymetli ilk kuşak ressamlarından bir hocamızdı. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz çalışma onun Cumhuriyet'in 50. yılı için tasarladığı bir heykel. Eser, dönemin ekonomik şartları içinde bronz haline getirilemediği için ilk yapıldığında betondan yapılıyor. Bu değerli çalışma, üniversitemizin rektörlük otopark alanının çitleri arasında kalmış. Biz bunu fark ettik ve 'bu heykeli nasıl gün yüzünü çıkartabiliriz' diye o günden beri heykel bölümündeki hocalarımızla uzun istişarelerde bulunduk. Müridoğlu, eserin bronza dökülmesini çok istemişti ve bizim de asıl niyetimiz onun bu isteğini yerine getirmekti."

Bu sürecin oldukça zor ve maliyetli olacağını bildiklerini söyleyen İnci, "Bütün bu zorluklarla boğuşurken imdadımıza Finansbank yetişti. Bu eseri için güzel bir sponsorluk desteği verdiler. Biz de bu kıymetli destekle birlikte tam elli yıl sonra bu eseri bronzlara döktürdük ve müzenin önüne koyduk. Böylece gözlerden uzak, kaybolmuş bir eser kamusal alanı açılmış oldu." dedi.

Cumhuriyetin 100. yılında QNB Finans'ın desteği ile başarıldı

QNB Finans Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras da eseri sanatseverlerle buluşturmaktan mutluluk duyduğunu dile getirerek, "QNB Finansbank olarak, kültür sanat alanına elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz. Her yıl sanatın farklı alanlarında önemli eserler yayımlamaya gayret gösteriyoruz. Bu eserlerden birisi için Handan İnci Hanım'la görüşmeye geldiğimizde bize, Zühtü Müridoğlu'nun yarım kalan bu çalışmasından bahsetti. Biz, tam da Cumhuriyetimizin 100. yılında bu önemli eseri bronzdan tekrar yaparak İstanbul'a kazandırmaya karar verdik ve bunu da başardık." ifadelerini kullandı.

İstanbul'un heykeller açısından biraz geride kalan bir şehir olduğu yorumunu yapan Aras, "Bizim tarihimiz ve kültürümüz böylesi eserlere fazlasıyla imkan veren bir anlama sahip. Bu alanda fazlasıyla önemli işler yapılabilir. Biz kendi adımıza tam da böylesi bir fırsatı değerlendirdik ve bu güzel çalışmaya destek olduk." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhuriyet'in 50. yılı dolayısıyla Zühtü Müridoğlu'nun yanı sıra 20 sanatçının eserleriyle katkıda bulunduğu "Cumhuriyetin 50. yılı Heykelleri" projesi kapsamında 1973'te İstanbul'un farklı yerlerine heykeller yerleştirildi. Bu eserlerden 7 tanesi halen İstanbul'un farklı bölgelerinde sergileniyor....

Zühtü Müridoğlu kimdir?

Zühtü Müridoğlu, Cumhuriyet tarihinin heykel eğitimi almış, yurt dışına gönderilen ilk kuşak sanatçılardandı. 1906 doğumlu sanatçı, 1924’te o da Sanayi-i Nefise Mektebi öğrencisi oldu. Okulun heykel bölümünün ilk öğrencisi hocası İhsan Özsoy’un yönlendirmesiyle kısa süre sonra heykele yoğunlaşmaya karar verdi.

1928 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’nde eğitimini tamamlayan Müridoğlu Avrupa bursu kazanarak Paris’e gitti.

Türkiye’ye döndükten sonra 1936 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi heykeltıraşlığına getirilen sanatçı pek çok sergi açtı, Türk heykelciliğinde öncü isimlerden oldu. ‘Osman Hamdi Bey Büstü’ başta olmak üzere anıt heykeller de yapan sanatçı Anıtkabir kabartmalarından Dumlupınar’a, Muş Atatürk Anıtı’nı ve Büyükada Atatürk Anıtı’na da imza attı. 


Benzer Haberler & Reklamlar