Depremle yerle bir olan Hatay’da madencilik faaliyetleri de hız kesmeden devam ediyor. Ağustos ayında Hatay Valiliği tarafından alınan kararla bundan sonra maden arama ve taş ocakları için ÇED raporu almaya, ÇED bilgilendirme toplantısı yapmaya gerek kalmayacak.

3 Ağustos tarihinde AFAD Koordinasyon Merkezi’nde yapılan toplantıda, Hatay Valiliği Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü bünyesinde bir komisyon kararıyla 2020 yılında düzenlenen 192 sayılı Mahalli Çevre Kurul kararı ile hassas alan düzenlemesi yürürlükten kaldırıldı. Bu karara göre, Hatay’da madencilik faaliyeti için ÇED raporu şartı aranmayacak.

Gazeteduvar'dan Burcu Özkaya Günaydın'ın haberine göre;  Hatay Valiliği Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü bünyesinde yapılan toplantıya dair belgede, “06.02.2023 tarihinde meydana gelen depremde ilimizde çok fazla yıkıma neden olmuş, ilimizin inşasında maden-madeni malzemeye ihtiyaç duyulmuştur. İlimizin inşasında ihtiyaç duyulan maden-madeni malzemenin temininde sıkıntı yaşanmaması için 30.01.2020 tarih ve 192 sayılı Mahalli Çevre Kurulu Kararı’nın yürürlükten kaldırılmasına oy birliği karar verilmiştir” denildi.

Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, hassas alanının bölgedeki canlı yaşamını, ekosistemi, havayı koruyan bir düzenleme olduğunu söyledi. ÇED raporu aranmaması kararını insan ve çevre sağlığını önceleyen bir karar olmadığını vurgulayan Kara, “Deprem yükü, kirliliği yaşamış bir kentte daha fazla kirliliğe neden olacak bu düzenlemeye şiddetle karşı çıkıyoruz. Deprem sonucunda ortaya çıkan büyük konut ihtiyacı, doğanın tahrip edilmesi için bir bahane olamaz. Canlı yaşamını ve yurttaşlarının sağlığını tehlikeye atacak kamulaştırma ve maden ocağı projeleri kabul edilemez” diye konuştu.

Hatay Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu ise bu kararı Hatay’ı öldürmek olarak nitelendirdi. Sekiz aydır asbestten, tozdan boğulan Hatay’ın taş ocakları ile yok edileceğini söyleyen Karasu, “Şu an halihazırda 12 tane taş ocağı için mahkeme ÇED raporu gerekli değildir kararı verdi. Bu karara itiraz etmeye hazırlanıyoruz. Tozdan, enkazdan boğulan Hatay’ı taş ocakları yapmak öldürmek anlamına geliyor. Biz bir toplantıda Valiye bu sorunu ilettiğimizde Vali “Hatay’ın taşa ihtiyacı var” dedi. Hatay’ın taşa ihtiyacı olduğu kadar havaya, suya da ihtiyacı var. Tüm taş ocakları şehre yakın yerlere kuruldu. İnsanların olmadığı yerde yapılmalı. Zaten enkaz tozlarından yaşanamayacak durumda olan Hatay, taş ocağını, maden aramasını kaldırmaz” dedi.

Valilik kararına dava açtıklarını söyleyen Baro Başkanı Cihat Açıkalın, “BARO bu karara dava açtı. Dava usulen reddedildi. BARO ‘bu tarz dosyalara dava açamaz’ gerekçesiyle reddedildi. Biz bu karara itiraz ettik. Dava şu an Adana istinafta. Bu karar kabul edilir bir karar değil. Hatay’ın her yerine maden ocağı açılabilir bu karara göre. Biz takip ediyoruz, itiraz da ediyoruz ama STK’ler, Çevre örgütleri Hatay’a daha çok yüzünü dönmeli, biz yalnız kalıyoruz. Daha çok takip etmeli ve gündem yapmalı” sözleriyle çevre örgütlerine çağrı yaptı.