Koruma altındaki binlerce yıllık kaya mezarı, kaçak işletilen kafeye dönüştürüldü, halı ve sedirle döşendi, içine soba kuruldu. UNESCO Dünya Kültürel Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Afyonkarahisar'ın Frigya bölgesindeki 3 bin yıllık tescilli kaya mezarın kaçak uygulamalarla kafe-restorana dönüştürülmesine arkeologlar tepki gösterdi: “Burası lunapark değil, kutsal bir alan!”. Bakanlık açıklaması ise "İşletme daha önce de denetimden kaçmış! Masa-sandalyeleri gizlice toplamışlar" oldu.
Afyonkarahisar’ın tarihi Ayazini köyünde 3 bin yıllık kaya mezarlarının içi izinsiz biçimde halı, sedir ve elektrikle donatılarak kafe benzeri bir işletmeye dönüştürüldü. “Taş Bahçe” adlı işletmenin paylaşımları sosyal medyada infial yaratırken, arkeoloji dünyası uygulamalara sert tepki gösterdi. Kültür Bakanlığı ise yasal süreci başlattığını açıkladı..
Hurrriyet.com'da yer alan Salim Uzun'un haberine göre; Ayazini köyünde ‘Taş Bahçe’ ismiyle faaliyet gösteren işletmenin sahipleri, koruma altındaki kaya odalarının içini halı ve sedirlerle döşedi, duvarlara çivilerle süs eşyaları taktı, odaların içine kabloyla elektrik çekti. Kış aylarında ise şeffaf kapılarla kapatılan tarihi nitelikli mezar odaları, baca sistemi kurulup kömür ve odun sobasıyla ısıtıldı. Hatta yapının hemen önüne salıncak bile kurdular. Koruma Bölge Kurulu’ndan tamamen izinsiz biçimde yapılan uygulamalar işletmenin sosyal medya hesaplarından, “Taş odaların ihtişamı” notuyla görüntü ve fotoğraf olarak paylaşıldı.
Prof. Dr. Nevzat Çevik: Bu cahillik değil. Bunun önemli bir yapı olduğunu biliyorlar
Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, “Tescilli bir yapıya bırakın masa, sandalye atmayı, elektrik döşemeyi, kafe-restorana dönüştürmeyi, yanına bile belli bir mesafede yaklaşabilirsiniz. Bu cahillik değil. Bunun önemli bir yapı olduğunu biliyorlar. Ancak yapının çekiciliğini ticari olarak kullanıyorlar” diye konuştu.
Prof. Dr. Havva İşkan: Mezar odasının içine bile kayaları delip elektrik çekmişler.
3 bin yıllık kaya mezarda yapılan uygulamalara sert tepki gösteren arkeoloji biliminin en etkili isimlerinden biri olan Prof. Dr. Havva İşkan da “Bu alan arkeoloji bilimi açısından çok önemli. Bu yapılar kaya mezar. O tarihte yaşayan insanlar için manevi değeri de var. Ama biz buraları maalesef lunaparka çevirmişiz. Gerçekten çok yazık. Mezar odasının içine bile kayaları delip elektrik çekmişler. Çayı, kahveyi de burada yapıyorlardır Allah bilir. Derhal bu uygulamalara müdahale edilmeli. Böyle şey olmaz, kabul edilemez” dedi.
Birol İnceciköz: İşletme daha önce de denetimden kaçmış! Masa-sandalyeleri gizlice toplamışlar
Kaçak uygulamalarla ilgili jet hızıyla harekete geçildiğini kaydeden Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Hürriyet’e şu bilgileri aktardı: “Konudan haberdarız. Daha önce de ihbar gelmiş ancak denetimden önce masa ve sandalyeler toplanmış. Buradaki tüm işlemler izinsiz müdahale anlamına gelir. Alan özel mülkiyet yani vatandaşın kendi parseli ancak buradaki kaya mezar tescilli. Tescilli bir yapıda koruma kurulundan izinsiz böyle bir altyapı yapamazsınız. Biz de gerekli yasal işlemi başlattık. Bakanlık olarak bu konunun takibini çok yakından yapıyoruz.”
Afyonkarahisar Müzesi yetkilileri de fotoğraf ve videoların ihbar olarak değerlendirildiğini vurguladı. Valilikten “İlgili müdürlüğümüz süreci takip ediyor” yanıtı geldi.
Uzmanlara göre bu tür ihlaller sadece para cezası ile geçiştirilmemeli, alanların kamuya devri ya da denetimlerin sıklaştırılması gibi yapısal çözümler de gündeme gelmeli. Kültürel mirasın ticarileştirilmesi tartışmasıysa Ayazini örneğiyle bir kez daha alevlenmiş durumda.