Amphiaraos

Amphiaraos nedir?

Amphiaraos: Öyküsü Thebai efsaneler zincirine bağlı Melampus soyundan ünlü bir kâhin.

Oikles ile Hypermestra'nın oğlu, Alkmaion ile Amphilokhos'un babası.

Geleceği bilen, her edimin doğuracağı sonucu önceden gören tanrı sözcülerinin hayatı yürekler acısıdır çokluk. Amphiaraos da öyle, anlayışsız kimselerin çıkarlarına kurban gitmiştir.

Argos ili, kral Proitos zamanında üçe bölünmüştü.  Bir bölümünü kendisi alır, öbürünü aynı soydan olan Bias ile Melampus arasında böler.

Bu soyların vârisleri arasında kavga çıkar günün birinde. Melampus soyundan Amphiaraos, Bias soyundan Adrastos'un babası Talaos'u öldürür. Adrastos Sikyon'a, ana tarafından dedesi Polybos'un yanına sığınır ve o ölünce kral olur.

Bir süre sonra Amphiaraos ile Adrastos barışırlar, Amphiaraos bu barışı candan ister, Adrastos ise art düşüncelerle karşılar. Amphiaraos'un kendisine karı olarak verdiği Eriphyle'yi bir şartla alır, kaynatasıyla arasında bir anlaşmazlık çıkacak olursa, yargıçlığını Eriphyle yapacaktır. Amphiaraos bu şartı da
kabul eder.

Amphiaraos, Kalydon avına ve Argonaut'lar seferine katıldıktan sonra, Adrastos onun Thebai'ye savaş açan Yediler'den olmasını İster. O sırada Thebai'den kardeşi Eteokles'in sürdüğü Polyneikes Adrastos'un konuğudur ve kardeşinden öç almak için yardım istemektedir. Amphiaraos bu seferin yıkımla sonuçlanacağını, kendisinin de sağ dönmeyeceğini bilir, hem katılmak istemez, hem de Adrastos'u vazgeçirmeye çalışır. Ama Polyneikes Eriphyle'yi baştan çıkarır, Kadmos'la evlenirken Harmonia'ya tanrıların düğün hediyesi olarak verdikleri gerdanlığı armağan eder ona. Kadın büsbütün Polyneikes'le Adrastos'tan yana döner, kocasını zorlar sefere katılmaya.

Amphiaraos verdiği sözü tutmak zorundadır, sefere çıkar. Ama gitmeden önce oğullarına yemin ettirir: Analarından öc alacaklardır. Yolda başlarına gelen bazı olaylardan sonra, Yedilerin düzenledikleri Nemea yarışmalarında Amphiaraos atlama ve disk atmada birinci gelir. Thebai'ye varınca önderlerin her biri şehrin bir kapısına dayanır.

Aiskhylos'un ölmez eseri "Thebai'ye Karşı Yediler" tragedyasında Amphiaraos hem akıllı, hem yiğit bir adam olarak tanımlanır.


Sonra kardeşine, güçlü Polyneikes 'e çevirir bakışlarını;

iki kez çağırır onu adını heceleyerek

ve şu sözler dökülür ağzından:

"Güzel iş doğrusu bu yaptığın,

tanrıların seveceği, torunlarının övünecekleri

şanlı şerefli bir iş:

Bir yabancı orduyu üstlerine salıp

atalarının yurdunu, soyunun tanrılarını perişan etmek!

Hangi dava insana ana sütünü kurutma hakkını verir?

Kılıçla fethedeceğin yurt toprağı mı destek olacak senin davana?

Bana gelince, ben düşman ülkesinde saklı kâhin,

ben bu toprağı besleyeceğim ölü bedenimle. 

Çarpışalım:

Şerefsiz olmayacak beni bekleyen ölüm!"

Böyle söyledi kâhin,

kalın tunç kalkanını kaldırıp göğsüne.

Hiçbir arma yoktu kalkanında;

çünkü o kahraman görünmek değil,

kahraman olmak istiyordu.

Derin kazıyor yüreğinin derin düşünceler yetiştiren toprağını.

Böylesi bir insana hem akıllı,

hem yiğit hasımlar göndermelisin derim ben:

Tanrılara saygılı olandan korkulur.

Düşman kardeşler Eteokles ile Polyneikes birbirlerini öldürünce, şehir kurtulur, ama korkunç bir bozgun başlamıştır. Amphiaraos İsmenos ırmağının kıyılarına doğru kaçar ve tam düşmanı Periklymenos ona yetişecekken, Zeus'un saldığı bir şimşekle toprak yarılır ve ünlü kâhini atları, arabasıyla yutar.

Amphiaraos'un toprağa gömüldüğü yer Pausanias zamanında da gösterilirmiş. Zeus bu tanrı sözcüsüne ölümsüzlük bağışlamış,  Attika'da Oropos denilen bir yerde kâhinliğini sürdürürmüs.


Benzer Haberler & Reklamlar