Adana genel bilgiler

Adana genel bilgiler

Adana iline ait genel bilgiler

Genel Bilgiler

Il Trafik No: 01
Yüzölçümü: 17.253 km² 

Nüfusu: 1.849.478 (2000) 

Cografi Konumu: Adana Toros daglarinin güneyinde yer alan Çukurova'da Seyhan nehri üzerinde kurulmustur. Akdeniz’e yaklasik 160 km'lik kiyisi bulunan Adana Avrupa'yi, Asya'ya baglayan önemli ulasim yollari üzerindedir.
Komsu illeri: Dogusunda Osmaniye 90 km, Hatay 190km, Kuzeydogusunda K.Maras 187 km, Kuzeyinde Kayseri 332 km, Kuzeybatisinda Nigde 205 km, Batisinda Içel 70 km.

Topografyasi: (Daglar, Nehirler, Göller vb.)
Orta dogu ile kara ve demiryolu baglantisi Adana üzerinden yapilir. Bu baglanti Toroslar'da Gülek Bogazi'ndan saglanir. Il yüzölçümünün % 49 daglik, % 23 yaylalar ve %27 ova ve düzlük alandir. Güneyden kuzeye gidildikçe Toroslara varinca yükseklik 2500 m. asar. Toroslarin etekleri Akdeniz’e dogru ova biçimini alir. Iç Anadoludan dogan Seyhan ve Ceyhan Nehirleri Akdenize akar. Toros Daglarinin zirvesinde yedi göller vardir. Seyhan nehri üzerinde Seyhan ve Çatalan Baraj gölleri, Ceyhan Nehri üzerinde Aslantas Baraj gölü ile, Karatas’ da Akyatan ve Agyatan kus cenneti gölleri vardir.

Iklimi : Adana Akdeniz iklim özelliklerini tasir. Yazlari sicak ve kurak, kislari ilik ve yagislidir. Ortalama yagis miktari 625 mm.'dir. Yagislar % 51 kisin, % 26 ilkbaharda, %18 sonbaharda, % 5 yazin düser. En soguk ay Ocak (ortalama 9 C), en sicak ay Agustostur (Ortalamasi 28C ).

Bitki örtüsü:
Akdeniz iklimi özellikleri tasiyan bitki örtüsü, yüksekligi 700-800 metreye kadar olan kesimde, mersin (murt) (myrturs cummunis) sandal (arbutus andrachne) kermes mesesi (quercus coccifera), çinar (platanus orientatis), yabani zeytin (oleaeuropea sylvestris), akça kesme(philyrea latifolia), menengiç (pistacia terebinthus), sakiz agaci (pistacia lentiscus), funda (erica verticillata), erguvan (cercis siliquastrum), kara çali (paliurus spina), zakkum (nerium oleander), okaliptus (ecalypus spp) gibi maki türü agirliklidir. 800 metreden itibaren yayvan yaprakli mese (quercus calliprinus), kizilcik (cornusman), defne (laurus canseriensis), daha yükseklerde çam türleri (pinus nigra, pinus sylvestres), ardiç (junipearus), kayin (fagun), toros göknari (abies cilicica), sedir (cedrus libani) ve 2000 metreden sonra alp tipi çayirlar rengarenk çiçekleriyle dogal bir hali görünümündedir.

Çukurova bölgesinde yumrulu bitkilerden kardelen (galanthus plicus), yabani siklamen (cyclamen mirabille hidebr), ada sogani, nergis (narissus), sümbül (ylacinthus) ve benzeri bitkilere bahar aylarinda sikça rastlanir.

Yine bölgede kirsal kesimde yetisen, gelincik (pampal) çiçeginin Avrupa'daki türlerinden farkli oldugu bilinmektedir.

Tarihçesi:
M.Ö. 1900 Luvi Kralligi (Hititlerin bir kolu), M.Ö. 1500-1333 Arzava Kralligi (Hititlerden ayri dogu kökenli bir grup), M.Ö. 1900-1200 Hitit Kralligi, M.Ö. 1190-713 Kue Kralligi (Frigler), M.Ö. 713-660 Asur Kralligi, M.Ö. 663-612 Kilikya Kralligi, M.Ö. 612-333 Pers Satrapligi, M.Ö. 333-323 Helenistik dönemi, M.Ö. 312-1333 Selökidler, M.Ö. 178-112 Karsunlar dönemi, M.Ö. 395-638 Bizanslilar ve M.S. 638 Islam devri sirasiyla Ermeni Kralligi, Misir Türk Memluklulari, Ramazanogullari Osmanlilar, Fransizlar tarafindan isgal edilen Adana 5 Ocak 1922'de kurtarilmistir. Böylece tarih boyunca on ayri ve büyük medeniyete, 18 ayri siyasi yapilasmaya sahit olmustur.

Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltasinda verimli sulak arazide kurulu Adana'nin tarihi, cografi konumu nedeni ile M.Ö. 6000 yillarina uzanmaktadir. Adana, Antik Kilikya Bölgesinin en önemli sehirlerinden birisidir. Hititler’den Osmanli’ya, gelmis geçmis birçok medeniyetlerin besigidir. Adini Yunan mitolojisine göre Gök tanrisi Uranus’un oglu Adanus’dan almistir. Toroslardan ovada genis kivrimlar yaparak Akdeniz’e dökülen Seyhan (Sarus)nehrinin kiyilarinda kurumustur. Adana’nin merkezinde bulunan Tepebag höyügü, Insan oglunun yerlesik hayata geçtigi neolitik döneme aittir. Tarihi M.Ö.6000 lere kadar dayanan Dünyanin en eski yerlesim birimlerinden birisidir.

Adana Kiznuwatna Kralligi’nin Merkezi iken M.Ö.1350 lerde Hitit Federasyonuna dahil olmustur. M.Ö. 9.yy.da Asurlular’in M.Ö. 7.yy.da Iranlilarin eline geçmistir. M.Ö. 333’ de Büyük Iskender ve ordusuna ev sahipligi yapan Adana, Issos savasindan sonra Makedonyalilar’in , Iskender’in ölümünden sonra da Selefkiler’in eline geçmistir.
M.Ö. 1. yy. da Bölgede Eyalet valisi olarak görev yapan ünlü Hatip Çiçeron zamaninda Roma devletinin hakimiyetine giren Adana, Dogu Roma’nin en büyük ticaret merkezi olmustur. M.S. 260’da Sasaniler’in, M.S. 4. yy. da Bizanslilar’in, 8. yy. da Abbasilerin, 10, yy, yine Bizanslilar’in, 11. yy. da Selçuklular’in, 12. yy. da Ermeniler’in, 14.yy.da da Memlüklüler’in eline geçerek tamamen Türklerin olmustur.

Türk Memlük Devleti zamaninda Orta Asya’dan Çukurova’ya gelen Türkler, bu verimli ve sulak topraklar üzerine yepyeni bir medeniyet kurulmasinda öncülük etmislerdir. Pyramos nehrinin adi Ceyhan, Sarus nehrinin adi ise Seyhan olmustur.

Adana’da 1352 yilinda kurulan Ramazanoglu beyligi 1517 yilina kadar devam etmistir. Bu tarihte, Misir seferine giden padisah Yavuz Sultan Selim, Adana’yi Osmanli Imparatorluguna baglamistir. 1535 yilinda dogu seferine çikan Kanuni Sultan Süleyman’a, 1638’de Bagdet seferine çikan padisah lV. Murat’a,1833’de Osmanli devletine bas kaldiran Misir valisinin oglu Ibrahim Pasa’ya ve ordusuna ev sahipligi yapmistir.

I.Dünya Savasinin bitis tarihi olan 1918’de Türkler için yen bir mücadele baslamistir.
31 Ekim 1918’de Adana’ya gelerek Alman maresali LIMAN Von Sanders’den Yildirim Ordulari Komutanligi’ni devralan Mustafa Kemal , “Savas, müttefikler için bitmis olabilir; Ama bizi ilgilendiren savas, kendi istikbalimizin savasi, ancak simdi basliyor” diyerek, Adana’da Kurtulus savasinin ilk isaretini vermistir. Bu sirada düsman kuvvetleri Adana ve yöresini isgal etmeye baslamilardir. Amaçlari, Avrupa devletlerine destek veren bir Ermeni devleti kurmaktir. 1918-1919 yillarinda, isgalciler, Adana’da zulüm ve iskence uygulamislardir. Bunca baskiya dayanamayan Adanalilar örgütlenerek “Kilikya Milli Kuvvetler Teskilati”ni kurmuslardir.

5 Agustos 1920’de Mustafa Kemal, Fevzi Bey (Çakmak) ve milletvekilleri Pozanti’ya gelerek burayi il merkezi haline getirmisler ve Pozanti kongresini yapmislardir. 1920 Kasim ayinda Fransizlar yenilgiye ugramislar ve Fransiz Hükümeti, T.B.M.M. Hükümeti’ni resmen tanimistir. 20 Ekim 1921’de Fransizlar’la “Ankara Antlasmasi” imzalanmistir. Bu antlasmaya uygun olarak 5 Ocak 1922’de Fransizlar, Çukurova’dan tamamen ayrilmislardir. Bu tarihten itibaren il merkezi tekrar Adana’ya tasinmistir. 

İlçeleri

Aladağ : Adana'ya 105 km uzaklıkta olan bu ilçede antik devirden kalma bir ören yeri ile harap Ortaçağ kalesi, Akören beldesindeki Kırık Kilise harabeleri çok önemlidir. 40 km mesafedeki Acısu içmesi, Meydan yaylasında "Bığbığı" mağarası bulunmaktadır.

Ceyhan : Adana İl Merkezine 47 km uzaklıktadır. 1097 yılında Haçlı Ordusu'nun işgaline uğramış sonra sırasıyla Ermeni Krallığı, Mısır Kölemenler, Dulkadir Beyliği ve Osmanlı Egemenliğini yaşamıştır. Osmanlılar zamanında "Yarbisi" , "Yarsuvat" adlarını almıştır. Adana Ceyhan karayolu üzerinde 700 m. uzunluğunda dört cepheli masif kaya üzerinde etkileyici görünümlü Yılan kale bulunur.
Ulucami, Mecidiye Cami ve Durhasan Dede Türbesi bulunmaktadır.
Ceyhan İlçesi Kurtkulağı Beldesi'nde bulunan Kurtkulağı Kervan Sarayı 1711 yılında yapılmış olup eski Halep Kervan yolu üzerindedir.

Yılankale'nin güney batısında Tepebağ höyüğünden sonra en büyük höyüğü Sirkeli Höyüğünde Ceyhan nehri kıyısında büyük bir kaya üzerinde Hitit Krallarından Muvattali'nin sakallı ve uzun elbiseli rölyefi görülür.

Feke : İl Merkezine 121 km mesafededir. Bizanslılar ve Ermeniler zamanında önemli bir yerleşim merkezi olduğuna dair buluntular vardır. Tepe Mahallerinde 1945 yılında Bizans tapınağının zemin mozaikleri ortaya çıkarılmıştır. Feke kalesini 12. yy.'da Bizanslılar veya Selçuklular tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Rafting için ülkemizin en elverişli ırmaklarından olan Göksu bu ilçede bulunmaktadır. Çok sayıda yaylalar vardır.
Karaisalı : İl Merkezine 47 km. mesafededir. İlçede önemli bir yapı bulunmamakla beraber 8 km. kuzey batısında Milvan kale vardır. 17 km. batısında 1912 yılında Almanlar tarafından yapılan Alman Köprüsü, 12 km. güneyinde Altınova köyü yakınlarında tarihi İpek yolu güzergahında Kesiri Han bulunmaktadır. Yerköprü mesire yeri ve Kızıldağ yaylası görülmeye değer.

Karataş : İl Merkezine 47 km. mesafededir. Coğrafi konumu ile ilk çağda büyük önem taşıyan bir şehirdir. Magarsus adıyla anılan bu kent bugünkü yerleşim yerinin 5 km. batısında yer almaktaydı. Rumlar tarafından siyah renkli taşlarla inşa edilmesinden, yine aynı taşlarla yapılan kiliseden dolayı Kara Kilise, sonradan yine Rumlar tarafından yakılıp yıkıldığı için Yanık Kilise adını almıştır.
Karataş'da Osmanlılardan kalma iki han vardır. Çarşı içindekinin kapısı üzerinde taşa yazılı kitabeden 1608 yılında inşa edildiği anlaşılmaktadır. Pazan yerindeki diğer han ise Menzil han Mar Ali tarafından 1782 yılında yaptırılmıştır. Ramsar sözleşmesinde yer alan Akyatan Kuş Cenneti ve gölü bu ilçededir.

Kozan : İl Merkezine 72 km. mesafededir. Sis adı ile anılan İlçe M.Ö. 19. yüzyılın ilk yarısına kadar Hititlerin egemenliğinde kalmış sırasıyla Asurlular, İranlılar, Makedonyalılar, Selefkuslar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Ermeniler ve Ramazanoğlu egemenliği yaşamıştır. Kozan kalesi Asurlular tarafından yapılmıştır. Önemli eserlerinden biride Hoşkadem cami 1448 yılında Mısır Kölemen Sultanı Abdullah Hoşkadem tarafından yaptırılmıştır.

Kozan'ın 22 km. Güney doğusunda Dilekkaya köyü'nün 2 km. uzağında bir ada gibi yükselen tepenin üzerinde Anavarya şehri M.Ö. 9. yüzyıldan Asurlular tarafından kurulmuştur. Kaya mezarları, kilise, sarnıç gibi eserler bugüne ulaşan kalıntılardır.

Ayrıca 18 çeşit deniz, hayvanını gösteren Anavarza mozaikleri bulunmaktadır.
Dağılcak mesire yeri ve yaylaları ile ünlüdür.

Pozantı : İl Merkezine 116 km. mesafededir. Coğrafik konumu nedeniyle tarihte önemli olaylara sahne olmuştur. Makedonyalı Büyük İskender, Abbasi Halifesi Memnun'un kardeşi Mutasım Pozantı'dan geçen ünlü devlet adamlarıdır. Eski ve yeni Annaş’a kaleleri, Torosların en önemli geçidi olan Gülek Boğazı'nın girişindedir. İskitler zamanında yapıldığı sanılmaktadır.
Gülek boğazı ile Tekir yaylası arasındaki Kızıltabya ve Aktabya kaleleri Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Saimbeyli : Adana İl Merkezine 156 km mesafededir. Eski adı Hacin'dir. 1923 yılında Kurtuluş Savaşında büyük kahramanlık gösteren Hacınlı Saim Beyin adı ilçeye verilmiştir. Buradaki Ermeni kale ve kilise kalıntılarından orta çağda Ermenilerin buralara hakim oldukları anlaşılmaktadır.
İmamoğlu : İlçe Adana İline 45 km. uzaklıktaki Adana, Kozan, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli karayolu üzerindedir. Yeraltı şehri mevcuttur.
Seyhan : Adana'nın Merkez İlçesi iken 05.06.1986 tarihinde ayrı bir İlçe haline gelmiştir.
İlçenin bulunduğu yöre, pek çok uygarlıklara sahne olmuştur.
İlçenin başlıca eserleri Büyük Saat, Taş köprü, Yağ cami, Yeni cami, Çarşı hamamı, Bebekli kilise, eski Adana evleri vs.

Tufanbeyli : İl Merkezine 200 km. mesafededir. Hitit, Roma, Bizans ve Ermeni krallıkları dönemlerini yaşamış çok eski bir yerleşim yeridir.
İlçenin 20 km. kuzeydoğusunda Hititlerin dini merkezi konumunda olan "Şar" kenti Hieropolis ve Çomana adları ile tanınır. Romalılardan kalma açık hava tiyatrosu, Bizans kilise kalıntısı, ana tanrıça tapınağının kapısı olduğu sanılan Alakapı antik şehrin sağlam kalmış yapılarıdır.
Şar harabelerinin güneyinde Doğanbeyli köyü yakınında höyükler, batıda Hanyeri yakınında Hitit anıtı önemli eserleridir.
Tufanbeyli'de bu eserlerden başka hiyeroglif yazıtlar, sütunlar ve yapı kalıntıları, kaya mezarları da hala durmaktadır.

Yumurtalık : İl Merkezine 81 km. mesafededir. Antik çağda "Aegaea" adıyla bilinen önemli bir liman kenti olan Yumurtalık 13. yüzyılın ikinci yarısı ile 14. yüzyılın başlarında deniz ve karayolu ile Hindistan'dan gelen mallar Venedik ve Cenova'ya sevkedilmesiyle en parlak dönemini yaşamıştır.
İlçenin en önemli eserleri Ayas kalesi, Süleymaniye Kulesi ve Markopolo İskelesidir.

Yüreğir : Bugün merkez ilçe konumunda olan Yüreğir'in en önemli eseri Ceyhan nehri kıyısında bugün Yakapınarı'nın bulunduğu yerde kurulan Misis, Roma ve Memluk döneminde önemini korumuştur. İran Satrapların başkenti olan Misis 1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ceyhan nehri üzerinde 4. yüzyılda Bizans imparatoru Flauius Constantinus tarafından yaptırılan "Misis köprüsü" 9 gözlüdür köprü yakınında bozulmamış mozaik Roma bazilikası, su kemeri, stadyum, hamam, kervansaray,mescit günümüzde harabe halindedir.

Korunan Alanlar 

Milli Parklar ve Tabiat Parkları

Aladağlar Milli Parkı

Aladağlar Milli Parkı gerçek anlamda bir jeomorfolojik açık hava müzesidir. Yörenin belli başlı jeomorfolojik karakteri, vadilerle derin bir şekilde parçalanmış olmasıdır. Yörede buzul morfolojisine ait birçok ize rastlanmakta olup, özellikle birçok sirk gölleri bu morfolojinin tipik şekilleri olarak görülmektedir. Yöre, iklimsel açıdan kendine has özelliklere sahiptir. Yazları sıcak, kışları soğuk ve kar yağışlı olarak tanımlanabilecek bu yapı yörenin yüksek kesimlerinde kalıcı karların bulunmasına imkân sağlamaktadır. Yörede gece ile gündüz sıcaklık farkı oldukça fazla olup, geceleri göllerin donmasına neden olan sıcaklık, gündüzleri 30 dereceye kadar çıkmaktadır. 

Aladağlar Milli Parkı, bitki örtüsü açısından da oldukça zengin olup, ormanı oluşturan hâkim türler karaçam ve kızılçamdır. Ormanın üst sınırından itibaren başlayan alpin zonda, çayırlar yer almaktadır. Bu alanlardan daha yüksek kesimlerde yükseklik ve eğimden kaynaklanan çıplak kayalık kesimlere ulaşılmaktadır. Milli parkın yaban keçisi, ayı, vaşak, sansar, su samuru ve yırtıcı kuşlar gibi nesli tükenmekte olan hayvanlardan oluşan zengin bir faunası vardır.

Milli park içerisinde kamp alanları, günübirlik alanlar, doğa yürüyüşü ve tırmanma güzergâhları yer almaktadır. Milli parkta "Yaban Hayatını Koruma Bölgesi" ayrılmış olup, bir üretme istasyonu kurulmuştur.


Yumurtalık Tabiatı Koruma Alanı

Karataş ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 16.430 ha. büyüklüğündeki koruma alanına, Karataş-Adana ve Yumurtalık-Adana yolundan ulaşmak mümkündür. Karataş ilçe merkezine 35 km. Yumurtalık ilçe merkezine 30 km. mesafedeki alan, Seyhan-Ceyhan nehirleri deltası, göl lagünleri, kıyı kumulları, barındırdığı bitki ve hayvan türleri, tarihi ve kültürel değerleri ile kompleks bir yapı oluşturmaktadır. Sulak alan kompleksi, kuş göç yolları üzerinde bulunmakta olup, kışın kuş popülasyonu çok yüksek değerlere ulaşmaktadır. Kuş göçlerinin emniyetli bir şekilde tamamlanması bakımından son derece önemli bir mevkide bulunmanın yanı sıra alan, soğuk kış şartlarında Orta Anadolu’da donan göllerin su kuşlarına da çok önemli bir kışlak görevi yapmaktadır.
Koruma alanı sınırlarında yer alan Akyatan ve Ağyatan gölleri barındırdığı kuş türleri açısından Türkiye’deki “A sınıfı” niteliğindeki 19 sulak alandan ikisini oluşturmaktadır. Ayrıca nesli tükenmekte olan iki tür deniz kaplumbağası "Caretta caretta" ve özellikle "Cheloria mydas"ın Akdeniz’de varlığını sürdürebilmesi açısından da bu alanlar önem taşımaktadır. Ayrıca Yumurtalık Lagünü ülkemizde halepçamının (Pinus halepensis) nadir yayılış alanlarından birisi niteliğindedir.

Korunan Alanlar
1 – Tuzla YHG Sahası
2 - Akyatan YHG Sahası
3 – Kozan Çandık YHG Sahası
4 - Seyhan Baraj gölü YHG Sahası
5 – Körkün Eğlence YHG Sahası
6 – Pos Çatalan YHG Sahası
7 – Anavarza Kayalıkları YHG Sahası
8 – Kozan Baraj gölü YHG Sahası
9 – Tufanbeyli Kürebeli YHG Sahası
10- Karanfil Dağı YHG Sahası

Mesire Yerleri

Kozan İlçesine 10 km. Adana’ya 90 km. uzaklıkta olan Dağılcak Orman içi mesire yeri on hektar alana sahiptir. Karaisalı İlçesine 11 km. Adana’ya 56 km. uzaklıkta olan, Çakıt Çayının 300 mt. Batıp çıktığı düden teşkil eden yer köprü ve Adana’ya 20 km. mesafedeki Sarıçam ormanları, Adana’ya 70 km. mesafedeki Eğner köyü önemli mesire yerleridir. Eğner’deki Simit Şelalesi yörenin eşsiz doğal güzelliklerinden biridir. Adana’nın Pozantı İlçesinde, Belemedik başta olmak üzere birçok dinlenme alanı bulunmaktadır. Adana kentinin içinde ise Seyhan Baraj Gölünün çevresi ve Seyhan Nehrinin iki yanı ile Çatalan Baraj Gölü çevresi, halkın yararlanması için düzenlenmiştir.

Yapmadan Dönme 

İlimizi ziyaret eden bir turistin mutlaka yapmasını, gezmesini, görmesini, yemesini tavsiye ettiğimiz ürün, yer ya da aktiviteler:

Kent merkezindeki Bölge Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ve Atatürk Evi gezilmelidir.

Ulu Cami, Sabancı Merkez Cami, Bebekli Kilise, Taş köprü ve Tepebağ Eski Adana Evleri görülmelidir ayrıca merkez dışındaki Anavarza, Şar ve Misis ören yerleri ile Akyatan ve Ağyatan Kuş Cennetleri görülmelidir.

Adana kebabı mutlaka yenmeli, şalgam suyu ve aşlama (meyan kökünden yapılmaktadır.) içilmelidir. Bici bici'nin tadına bakılmalıdır. Ayrıca halka tatlı yenmelidir.

Eski çarşılar gezilmeli, Karatepe kilimleri alınmalıdır.

Altın Koza Festivali uzunca yıllardan beri Adana'da yapılmaktadır.

Hitit, Roma, Bizans Osmanlı dönemlerine ait eserlerin bulunduğu Arkeoloji Müzesi, Etnoğrafya Müzesi, Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi, Misis Mozaik Müzesi, Anavarza ve Şar Ören yerleri ile Misis Örenyeri ve Magarsus Antik Kenti gezilmeye ve görülmeye değer yerlerdir.

Adana yöresinin zengin bir mutfağı vardır. Yemeklerin başlıca malzemeleri un, bulgur, et, sebze çeşitleri, baharat türleri, süt, yoğurt ve çökelektir. Yörenin kendine has ünlü yemeği “Adana Kebabı” yanında bol yeşillik ve soğan salatası ile yenir, şalgam suyu ve ayran içilir. Diğer ünlü yemekleri cartlak kebabı, içli köfte, çiğ köfte, analı kızlı, humus, bartefit, sıkma, şırdan, mumbar, etli kömbe, dul avrat çorbası, yüksük çorbası vb.dir.

 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar