Roma Uygarlığı

Roma Uygarlığı

Roma Uygarlığı nedir?

Roma Uygarlığı nedir?

Roma Uygarlığı; Çekirdeğini Roma şehrinin oluşturduğu, M.Ö. VIII. yüzyıl - M.S. V. yüzyıllar arasındaki uzun bir zaman dilimine yayılmış uygarlık.

Tarihsel bakımdan; Erken Roma, Cumhuriyet ve İmparatorluk dönemleri olarak üç evrede incelenir.

M.S 395 yılında ise Roma İmparatorluğu Batı Roma ve Doğu Roma olarak ikiye bölünür.

Batı Roma İmparatorluğu M.S. 476 yılında yıkılarak tarih sahnesinden çekilmiştir.

Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans-Byzans) ise 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesine kadar varlığını sürdürmüştür.

M.Ö II. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ve M.Ö. I. yüzyıl boyunca Roma eyaletleri kurulmaya başlamıştır.

Makedonya-Makedonia, Anadolu, Suriye ve Mısır’da anlaşmalar ya da savaşlar sonucu eyaletler kuran ve M.Ö. I. yüzyılın ikinci yarısında Augustus ile imparatorluğa dönüştürülen Roma devleti M.S. IV. yüzyılın sonuna kadar Doğu Akdeniz’e hakim olmuştur.

Anadolu’daki Hellenistik Krallıklardan bazıları, vasiyet yoluyla Roma devletinin egemenliği altına girmişlerdir.

Bu dönemde Anadolu’nun politik bağımsızlığı olmamasına rağmen uzun bir geçmişe dayanan kültürel etkinlikler Roma modasına uydurularak devam etmiştir.

Sanat alanında, örneğin Anadolu’da yerleşmiş bir geleneği bulunan büyük boy heykeltraşlık eserleri Roma döneminde de devam etmiştir. Özellikle portre heykeltraşlığı Bizans-Byzans döneminde de sürmüştür.

Anadolu’daki zengin mermer yatakları Romalılar tarafından yeniden işletilmeye başlamıştır.

Hellenistik dönemde önem kazanmış olan kent planlaması, Roma Uygarlığı ile görkemleşerek kentleri mermer şehirlere dönüştürmüştür.

Roma mimarlığındaki en önemli değişiklikler, yeni yapı türleri ile yeni malzemelerin bulunup, kullanılması olmuştur.

Bu dönemin en önemli malzemesi mermer olmuş ve yapıların dış yüzleri tamamen mermer ile kaplanmıştır.

Yine bu dönemde yeni keşfedilen inşaat malzemesi olan harç ve harçla tutturulmuş tuğla ilk kez kullanılmıştır.

Bu dönemde inşa edilen yapılar; tiyatrolar, hamamlar (thermae), anıtsal çeşme binaları (nympheum), kitaplıklar (bibliotheca), tapınaklar (templum), sütunlu caddeler, Zafer Takları (arcus triumphalis), su kemerleri (aquaeductus), amphitheatrumlar, taş köprüler, zengin evleri ve villalardır.

Bunların arasında, sütunlu caddeler, arcus triumphalisier , aquaeductuslar, amphitheatrumlar ile tonoz ve kemer kullanımı tümüyle Roma’ya özgüdür.

Nympheumların, bibliothecaların cepheleri ve tiyatroların scenelerinin (scaena) gerisindeki duvarlar oldukça süslüdür.

Yontu eserlerinde ise daha çok Yunan eserlerinin kopyaları üretilmiştir.

Bu dönemde duvar resimleri ve mozaikler de yapı süslemesinde önemli bir yer tutar.

Kaliteli işçilik ve zengin bezemelerin yer aldığı duvar resimleri ve mozaiklerde çoğunlukla mitolojik konular işlenmiştir.
 


Benzer Haberler & Reklamlar