Mezopotamya'nın gizemli hayvanı Kunga'nın ne olduğu anlaşıldı

Mezopotamya'nın gizemli hayvanı Kunga'nın ne olduğu anlaşıldı

Çivi yazılı ve resimli tarihi tabletlerde Kunga olarak geçen Mezopotamya’nın gizemli hayvanının, bir tür melez eşek olduğu DNA analizi ile ortaya çıkarıldı.

Suriye'de 4500 yıllık bir mezarda bulunan koşum hayvanlarına ait DNA'lar analiz edilerek, Göbeklitepe'de bulunan 11 bin yıllık eşek kemiği ve günümüz Suriye Yaban Eşeklerinin DNA'ları ile karşılaştırıldı. Mezardaki melez binek hayvanı iskeletlerinin, Sümer tabletlerinde yer alan savaş arabalarına koşulan 'Kunga'lar ile aynı tür olduğu tahmin ediliyor.

Çivi yazılı tabletler ve mühürler,Mezopotamya'da evcil atların kullanılmaya başlanmasından çok önce,M.Ö 3. binlerde, özelliklediplomatik törenlerde ve savaş araçlarındakunga adı verilen çok değerli binek hayvanlarının kullanıldığını belgelemekteydi. Ancak kungaların ne cins bir koşum hayvanı olduğu tespit edilemiyordu. Bugüne dek kazılarda ortaya çıkan bulgular, Kungaların zoolojik sınıflandırılmasına dair bilgi vermiyordu.

Suriye'nin kuzeyindeki Umm el-Marra'daki Erken Tunç Çağına ait eserlerin bulunduğu kraliyet mezarlığında gerçekleştirilen arkeoloji kazılarda ortaya çıkan ve 4500 yıllık olduğu tespit edilen koşum hayvanlarına ait iskeletler, büyük ihtimalle Kunga adı verilen binek hayvanlarının soyunun aydınlatılmasını sağladı..

Kunga'nın ikonografik ve metinsel tasviri.(A) UrIII Girsu/Lagaš'tan (British Museum BM23836) bir kil tabletin fotoğraf ve çiziminde kunga. M. Ö üçüncü binyıl çivi yazısı işaretleri, yan yana çizimde vurgulanmıştır.(B) Savaşta dört tekerlekli bir vagonu çeken eşit bir takımı gösteren Ur Standardından bir detay (fotoğraf: The British Museum Images).(C) Ur'daki bir kraliyet mezarından dekoratif bir atlı dizgin halkasının görüntüsü, çağdaş ve Ur Standardında görülene benzer.(D) Ninova paneli: “yabani eşek avı” (MÖ 645 - 635) (British Museum, Londra). /Fotoğraf telifi: E. Andrew Bennett.

Araştırmayla ilgili sonuçlar, Science Advances'te 14 Ocak tarihinde yayınlanan "İnsan yapımı en eski melez hayvanların genetik kimliği, Suriye-Mezopotamya kungaları"(The genetic identity of the earliest human-made hybrid animals, the kungas of Syro-Mesopotamia) başlıklı makalede yayınlandı.

Makalede yer alan bilgilere göre; Umm el-Marra'daki kraliyet mezarlığında bulunan ve ilk etapta bir tür at iskeleti olduğu sanılan hayvanlardan elde edilen DNA'lar incelendi. DNA'dan elde edilen genomun analizine göre hayvanın annesi Suriye yaban eşeği, babası ise soyu 1929'da tükenen Asya yaban eşeği.

Arkeologlara göre, mezarda ortaya çıkan melez hayvan; Sümer sanat eserlerinde resmedilen, çivi yazılıkil tablet metinlerinde bahsedilen ve atların gelmesinden önce Mezopotamya'da yaşadığı tasvir edilen at benzeri bir hayvan olan kunga olabilir. 

Aştırmacılar "Göbekli Tepe’den gelen ~ 11.000 yıllık bir Suriye yaban eşeği (hemippe) ve hayatta kalan son iki hemippe ile birlikte bu ~ 4500 yıllık tek eşlilerden birinin genomlarını sıraladık. Kungaların dişi evcil eşekler ile erkek hemipler arasındaki F1 melezleri olduğu sonucuna vardık ve böylece melez hayvan yetiştiriciliğinin en eski kanıtlarını belgeledik” diyorlar.

www.arkolojisanat.com


Benzer Haberler & Reklamlar