Kula Volkanik Jeoparkı Divlit

Kula Divlit Volkanik Park, Kula-Salihli Jeoparkı’nın doğu kesiminde, Kula ilçe merkezinin kuzeydoğusunda yer alır.

Kula divlit volkanik park, Kula volkanizmasının 3. evresinde gelişmiş volkanik etkinliklere bağlı oluşmuş bütün karakteristik yer şekillerini bünyesinde barındırır. Park alanı içerisinde Kula divlit cüruf konisi ve lav akıntısı, parazit koniler, spatter koniler lav tünelleri ve hendekleri gözlemlemek mümkündür. Park alanı içerisinde, jeositlerin ziyaret edilmesine olanak sağlayan 1 adet yürüyüş yolu (yaklaşık uzunluğu 2,7 km) ve ahşap köprüler ile 1 adet bisiklet parkuru (Yaklaşık uzunluğu 34,8 km) bulunmaktadır. Kula Yöresinde volkanizma şu şekilde özetlenebilir;

Kula yöresi Türkiye’nin en genç volkanik alanlarından biridir. Günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce, Geç Pliyosende başlayan volkanizma, tarihi dönemlere kadar devam etmiş olup üç evrede gerçekleşmiştir.

1. Evre (Burgaz Volkanitleri); Volkanizmanın yaşı 1.7 milyon yıl olarak belirlenmiştir. Bu evreye ait lav akıntıları, oldukça kalın bazalt örtülerinden oluşur. Ve günümüz topografyasının yüksek kesimlerini oluşturur. Kula çevresindeki yüksek platoluk alanlarda görülür. Bu bazalt akıntıları üzerinde çok iyi gelişmiş sütun yapıları görmek mümkündür.

2. Evre (Elekçitepe Volkanitleri); Kula volkanizmasının ikinci evresini oluşturur. Günümüzden yaklaşık 200bin yıl ila 130 bin yıl öncesinde gerçekleşen volkanizmal faaliyete bağlı oluşmuş bazalt akıntılarıdır. Bu evre volkanizması ile yöre de bazı kaynaklara göre 45 bazı kaynaklara göre 49 volkan konisi oluşmuştur.

3. Evre (Divlit Tepe Volkanitleri): Kula volkanizmasının üçüncü ve son evresini oluşturur. Günümüzden 30bin ila 2600 yıl arasında oluşan bu evre çeşitli cüruf konileri ve lav akıntılarından oluşmaktadır. Kula yöresinde 3. evrede oluşan genç yolkan konilerine “Divlit” adı verilir. Bu nedenle 3. evre volkanitlerine “Divlit Tepe” volkanitleri adı verilmiştir. Oldukça taze görünüme sahip olan bu evre volkanitleri, insana volkanizmanın adeta dün gerçekleştiği hissini vermektedir. Lavlar koyu siyah renkleri ile diğer evrelerden kolaylıkla ayırt edilirler. Çok genç oldukları ve iyi korundukları için, bazaltik bir akıntının gösterdiği akma yapılarını net bir şekilde gözlemek mümkündür.

Kula divlit volkanik park içerisindeki ziyaret edilebilecek jeositler 

Kula Divlit Volkan Konisi: Kula volkanizmasının 3. evresinde (Divlit Tepe Volkanitleri) oluşmuş en önemli volkanik şekillerden biridir. Oluşumu ve şekil özellikleri açısından sinder koni veya skorya konisi tipindedir. Sinder koniler, volkan bacasından püsküren çeşitli boyuttaki materyallerin (piroklastik maddeler) havada katılaşıp baca etrafında birikmesi ile oluşmuş dik yamaçlı volkan konileridir. Koniyi oluşturan parçalar çok ince taneli kül boyutunda malzemeden çapı 1metreyi geçebilen boyutta volkan bombalarına kadar çok farklı farklı boyutlarda olabilir.
Kula divlit konisi genellikle siyah koyu kahve rengi genellikle fındık-mercimek boyutunda, çok boşluklu, gevşek unsurlardan (skorya) meydana gelmiştir. Koninin denizden yüksekliği 860m çevresine göre nisbi yükseltisi 170 metredir. Kula volkanizmasına bağlı oluşmuş anıtsal yapılardan biri durumundaki kula divlit konisi, Türkiye’nin en genç volkan konilerinden biri durumundadır.

Kula divlit lav akıntısı: Yüksek sıcaklığa sahip bazaltik lavların yeryüzeyine ulaşması ve yüzeyde akışa geçmesi sonucunda oluşan örtüdür. Yeryüzeyine ulaşan lav çıkış merkezi veya merkezlerinden çevredeki nispeten alçak alanlara doğru akar. Bu hareket lav soğuyana kadar devam eder. Bir sure sonra katılaşıp kalan bu lav üzerinde akmakta olduğu arazinin üzerini örter. Lav akıntısının yaklaşık alanı 20,73 km2’dir.

Kula divlit volkanik parkı, kula divlit konisi ve çevredeki fay zonları boyunca çıkıp yayılan lav akıntısı üzerindedir. Burada kula divlit konisi ve çevredeki çıkış merkezlerinden yer yüzeyine ulaşan yüksek sıcaklıktaki lavlar, gediz vadisine doğru akışa geçmiştir. Akışa geçen bu lavlar zaman içerisinde soğuyup katılaşmış, lav yüzeyinde boyutları bikaç cm ile 1 metre çapında çukurlar yer yer çıkıntılar oluşmuştur (Bu tip lavlara Hawaii dilinde “Aa lavı” denir. Bilimsel literature de buradan geçmiştir.) Oldukça genç olan lav akıntıları üzerinde toprak örtüsü henüz gelişmemiştir. Bu nedenle sözkonusu akıntılar üzerinde sınırlı miktarda bitki yetişmektedir.  


Benzer Haberler & Reklamlar