Danimarka'daki arkeolojik kalıntılar Barbarlığın hikayesini anlatıyor

Danimarka'daki arkeolojik kalıntılar Barbarlığın hikayesini anlatıyor

Danimarka'da çalışan arkeologlar, Kuzey Avrupa'da 2000 yıl önce gerçekleşen "Barbar" savaşları hakkında şaşırtıcı gerçekleri ortaya çıkardılar.

Kısa süre önce 2000 yıl evvel gerçekleşen vahşi savaşta ölen ve ağır yaralanan savaşçılara ait binlerce kemik Danimarka'daki bir bataklıktan çıkarılmıştı.  Danimarka ’nın Jutland Yarımadası ’ndaki Mossø Gölü ’nün kıyısında,  Alken Enge bölgesinde bulunan 185 dönümlük sulak alanından 2,095 insan kemiği parçasına ulaşıldı. Çoğunu genç yetişkin erkek kemiklerinin tümü aynı anda ölmüş insanlara aitti.

Alanda bulunan kalıntılar üzerinden yapılan bir araştırmanın sonucu PNAS (Proceedings of the National Academy of Sciences - Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri) dergisinde Mads Kähler Holst, Jan Heinemeier, Ejvind Hertz, Peter Jensen, Mette Løvschal, Lene Mollerup, Bent Vad Odgaard, Jesper Olsen, Niels Emil Søe, ve Søren Munch Kristiansen imzaları ile yayınlandı.



21 Mayıs tarihinde yayınlanan makale Kuzey Avrupa Roma dönemi büyük savaş etkinliğinin doğrudan kanıtı ve savaş sonrası ceset manipülasyonu (Direct evidence of a large Northern European Roman period martial event and post-battle corpse manipulation) başlığını taşıyordu.

Danimarka’daki geniş  sulak alanda çalışan arkeologlar, kuzey Avrupa’daki “barbar” savaşları hakkında geleneksel fikirlere meydan okuyan 2000 yıllık insan kalıntılarını ortaya çıkardılar. Araştırma, aynı zamanda, Cermen kabilelerin savaşlarını nasıl andıklarına dair de benzersiz bir bakış sunuyor.

Arkeoloji kazılarında neler bulundu?

Arkeologlar, Danimarka’nın Jutland Yarımadası’ndaki Mossø Gölü’nün kıyısındaki 185 dönüm sulak alan boyunca en az 82 kişinin kalıntılarını içeren 2.095 insan kemiği ve kemik parçası buldu.

Bilimsel çalışmalar, bireylerin çoğunun genç erkek yetişkinler olduğunu ve hepsinin MS 1. yüzyılın başlarında tek bir olayda öldüğünü gösterdi. Kalıntılar üzerinde iyileşmemiş travma yaraları ve aynı zamanda silah buluntuları da bireylerin savaşta öldüğünü gösterdi.

Ekip, 185 dönümün tamamını kazmadı, ancak araştırmacılar kazılan kalıntıların dağılımına dayanarak, yaklaşık 2.000 yıl önce, 380’den fazla insanın göl kıyısındaki vahşi sulara karışmış olabileceğini tahmin ettiler.

Arkeolojik keşif neden çok önemli?

Bulgular, Demir Çağı Avrupa’sındaki tahmin edilen ordu büyüklüklerini önemli ölçüde artırıyor.

Antik Romalı yazarların Germania’nın “vahşi ve zalim” “barbarlar” hakkındaki tüm kayıtlarına rağmen, Cermen kabilelerin savaş kabiliyetleri hakkında çok az şey biliyoruz.

Almanya’da (özellikle Teutoburg Ormanı Savaşı çevresinde yoğunlaşan) bilinen az sayıdaki savaş alanı, çok iyi korunmuş kalıntıların arasında çok az yer kaplıyor ve büyük “barbar” orduların gerçekte ne kadar organize oldukları ve nasıl organize edildiğiyle ilgili soruları yanıtlayamıyor.

Yüzlerce insandan oluşan bir ordunun bölgedeki Demir Çağı köylerinin nüfus ölçeğini aşması, bir savaş bandına bu kadar çok erkek savaşçıyı uzak mesafelerden almak için doğru örgütlenme ve liderlik becerilerini gerektirdiğini düşündürüyor.

Arkeolog Peter Bogucki (bu çalışmada yer almıyor) şimdiye kadar, Demir Çağı güney İskandinavya’sındaki savaş gruplarının yaklaşık 80 kişi olduğunun düşünüldüğünü, bunun Hjortspring’de bulunan ritüel silahlara dayanan bir tahmin olduğunu belirtiyor.

“Eğer bu makalenin tahminleri doğruysa, bu ordular birkaç kat daha büyük olabilir.”

İnsanlar niçin bataklıkta savaşmıştı?

Burada gerçekten ilgi çekici olan nokta şu: İnsan kalıntılarının birçoğu, sulak alanın içine girmeden altı ay ya da bir yıl önce kemirgen hayvanlar tarafından yapılmış çiğneme izlerini taşıyor.

Diğer kemikler kasıtlı olarak diğer bölgelerden getirilen taşlarla bir araya toplanmış ve bir durumda, dört farklı şahıstan kalça kemiği parçaları bir ağaç dalı üzerinde işlenmiş.

Bu durum araştırmacıları, bir süre sonra kalıntıların henüz keşfedilmemiş bir savaş meydanından toplandığını ve ritüel olarak bataklığa atıldığından şüphe etmelerine yol açıyor. Ancak, buranın güney bölgelerinde, iskelet kalıntıları toplanırken kolayca göz ardı edilebilecek birçok küçük kemik ortaya çıkarılmıştı. Bu durum, arkeologlara, gerçek savaş alanına çok yakın olabileceğini gösterebilir, diyor çalışmanın eş yazarı Mads Kähler Holst.

Bogucki, kuzey Avrupa’daki bataklıkların ve sığ göllerin binlerce yıllık ritüelistik ve törensel önemine dikkat çekerek, bir süre sonra savaş alanından cesetlerin kaldırıldığına inanıyor ve bataklıktaki müdahalelerin büyük olasılıkla onların anılarını anmaya çalışan insanlar tarafından yapıldığını söylüyor.

“Bu, savaştan sonra yapılan bir anma durumu. Kasıtlı olarak olayın toplu bir şekilde anısını yaratmaya çalışıyorlardı.”

1. yüzyılda Avrupa’nın çoğunda Cermen kabileleriyle savaşmış olsalar da, Roma orduları bu savaşları hiçbir zaman güney İskandinavya kadar kuzeye taşımamıştı ve ekip bu savaşta doğrudan Roma’nın katılımı için kanıt bulamadı.

Holst, “İskeletlerdeki travmalar izleri, iyi donanımlı bir Cermen ordusuyla karşılaşmalarından beklediğimiz gibi gerçekleşmiş.” diyor.

Erman Ertuğrul - Arkeofili.com (National Geographic. 21 Mayıs 2018)

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar