Bartın Genel Bilgiler

Bartın Genel Bilgiler

Yüzölçümü: 2.140 Km²

Nüfus: 184.178 (2000)

İl Trafik No: 74

Bartın, Karadeniz Bölgesi’nin batı bölümünde yer almaktadır. Bartın ve çevresine ilk yerleşenler hakkında kesin bilgiler bulunmamakla beraber, yörenin ilk yerleşenlerinin yöreye M.Ö. 14. yüzyılda gelen Gaşkalar olduğu düşünülmektedir. Hitit İmparatorluğu’nun önemli bir güç haline gelmeye başlamasıyla beraber bölgedeki Gaşka hâkimiyeti sona ermiştir.

Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Lydialılar, Persler, Makedonyalılar, Bithynia Krallığı ve Romalılar yöreye hâkim olmuşlardır. Roma döneminde, Bartın’ın askeri ve ekonomik nedenlerden dolayı önem kazandığı bilinmektedir. Roma İmparatorluğu M.S. 395’te ikiye ayrıldığında yörenin Doğu Roma toprakları içerisinde kaldığı görülür. Bu dönemden sonra yörede Bizans etkinliğinin sürdüğü, 13. yüzyılda Türklerin Anadolu’ya gelmesinden sonra Bartın ve çevresinin Candaroğulları Beyliği’nin hâkimiyetine girdiği bilinmektedir.

1395’te Yıldırım Bayezid, Bartın’ı Candaroğulları Beyliği’nden almakla beraber Amasra’da bulunan Ceneviz kolonisi tesirini sürdürmüş, Amasra 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir.

Bartın, 1924’te Zonguldak’ın ilçesi, 1991’de ise il olmuştur.

Tarihçe

Coğrafya

Karadeniz Bölgesinin batı bölümünde, 410 -53’ kuzey enlemi ile 320 -33’doğu boylamı arasında yer alır. Kuzeyini 59 km.lik sahil şeridiyle Karadeniz çevrelerken, doğuda Kastamonu, doğu ve güneyde Karabük, batıda ise Zonguldak illeriyle komşudur. Yüzölçümü 2143 km2 olup, ortalama yükselti 25 m.dir.

YÜZEY ŞEKİLLERİ DAĞLARI
Bartın; doğu, batı ve kuzeyden yüksekliği 2000 m.yi geçmeyen dağlarla çevrilidir. Dağlar, yüksek olmamakla birlikte oldukça dik, sahillere doğru sarp ve kayalıktır. En önemli dağları; Aladağ, Kocadağ, Karadağ, Kayaardı, Karasu ve Arıt Dağlarıdır. Kent merkezini batıdan Aladağ, kuzeyden Karasu dağları ve doğudan Arıt Dağları kuşatmaktadır. Halatçıyaması, Orduyeri, Kırtepe ve Ömertepesi kentin üzerine kurulduğu dört önemli tepedir.

OVALARI VE YAYLALARI
Bartın Irmağı ve kolları tarafından derin bir biçimde parçalanan arazi çok engebeli bir görünümdedir. Irmağın genişlediği alanlarda ve dağların oldukça dik yamaçları arasında dar ve derin vadiler yer alır. Kent merkezlerine inildikçe düz ovalar artmaktadır. Bartın’ın en önemli yaylaları; Uluyayla , Ardıç, Gezen ve Arıt yaylalarıdır. Arıt yaylası, Küre Dağları Milli Parkı içerisinde yer almaktadır.

ULUYAYLA
Ulus İlçesine 27 km. uzaklıktadır. Göktepe (1416 M) ile Ovacuma (300 M) arasında değişik rakımlarda yer almakta olup, ortalama yükselti 1000 M.’dir. Uluyayla, 86000 hektarlık el değmemiş bir orman varlığıdır. Yaylanın genel sahası 18.255 hektar, Yayla alanını oluşturan Kalkanlı mevkiinin alanı ise 60 hektardır. Bitki örtüsünü, iğne ve yayvan yapraklı ağaç türleri ve yüzlerce alt flora oluşturur. Uluyayla; ormanı ve yeşili, rengarenk çiçekleri, pınarları, mağaraları ve yaban hayvanlarıyla bir doğa harikasıdır.

ARDIÇ YAYLASI
Ulus ilçesi, Kumluca beldesine 33 km uzaklıktadır. Yaklaşık 1500 m yükseklikte yer alan yaylanın genel sahası takriben 10 ha olup, yayla düzlüğü 4 ha büyüklüğündedir. Yaylanın bitki örtüsünü; Ardıç, Köknar, Kayın, Meşe, Gürgen, Fındık, Karaçam, Sarıçam, Kavak, Akçaağaç, Üvez, Ormangülü, Çoban püskülü, Yaban gülü, Isırgan, Ahududu, Böğürtlen, Çilek, Ayı üzümü gibi diğer ağaç türleri ve yüzlerce alt flora oluşturur. Ardıç kuşlarının çokluğu ile tanınan yayla, yaban hayatı yönüyle de zengindir. Ardıç yaylası, Kasım ve Nisan arasındaki 6 ayını karlar altında geçirmektedir.

GEZEN YAYLASI
Ardıç bölgesindeki iki yayladan birisi olan Gezen yaylası, Ardıç yaylasına 8 Km uzaklıktadır. Ardıç yaylası ile aynı özelliklere sahip olup, 2 ha büyüklüğündedir.

KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI
Karadeniz Bölgesinin batı bölümünde, Bartın ve Kastamonu illeri sınırları içinde ve Küre Dağları üzerinde yer almaktadır. “Tampon Zon”la birlikte toplam 114.787 ha. alanı kapsayan Milli Parkın 34.000 ha.lık bölümü yerleşim ve kullanıma açılmamış bakir alanlardır. Küre Dağları Milli Parkı; Uluslararası öneme sahip Batı Karadeniz Karst kuşağı içerisinde oluşan özellikle kanyonlar, boğazlar, mağaralar, şelaleler ve düdenler gibi ilginç karstik oluşumları; 1200 yıllık yaşlı doğal ve bakir orman, flora ve endemik bitki varlığı;129 kuş ve 40 memeli türünün yaşadığı fauna zenginliği; çevre yerleşimlerde gelişen halk hekimliği ve özgün folklorik değerleri açısından zengin çeşitlilik sunmaktadır.

AKARSULAR
Bartın’ın en önemli akarsuyu, M.Ö.’ki yıllarda Parthenios adı ile anılan ve kente adını veren Bartın Irmağı’dır. Şehir merkezinde Gazhane Burnu’nda birleşen Koca çay ve Kocanaz çayının oluşturduğu ırmak, 15 Km. akarak Boğaz mevkisinde Karadeniz’e ulaşır. Kocanaz çayı; güneyden doğup Kozcağız’dan kuzeye doğru akarken, Koca çay; Kastamonu’dan gelip Ulus’tan geçen Göksu ve Eldeş Çayları (Ulus Çayı) ile bunlara katılan derelerden oluşur. Arıt ve Mevren Derelerinden oluşan Kozlu Çayı ile birleşen Kışla Deresi, Akpınar ve Karaçay Dereleri Kocaçay’ı besleyen akarsulardır. Diğer önemli akarsuları; Kurucaşile topraklarında doğan ve Karadeniz’e ulaşan Kapısuyu ve Tekkeönü Dereleri ile Ulus-Uluyayla’yı sulayan Ovaçayı ve İnönü dereleridir Bartın Irmağı; üzerinde 500 tonluk gemilerle Karadeniz’den kente kadar ulaşım yapılabilen en düzenli akarsudur. Akış hızı saatte 720 m. olup, denize her yıl 1.000.000.000 m3 su akıtmaktadır. 

İklim

Bartın’da yazları sıcak, kışları serin geçen Ilıman Deniz İklimi (Karadeniz İklimi) hüküm sürmektedir. Denize yakınlığı ve pek yüksek olmayan dağ sıralarının kıyıya paralel oluşu, genellikle kıyı şeridi üzerinde sıcaklık farklarının azalmasına, nemin artmasına ve Balkanlardan gelen hava kütlelerinin etkisinde kalmasına neden olmaktadır. Bartın’da en sıcak ay; ortalama 23 C0 sıcaklık ile Temmuz, en soğuk ay;ortalama 4.2 C0 sıcaklık ile Aralık’tır. Toplam açık günler sayısı; 225, yağışlı günler sayısı; 125 ve karla örtülü günler sayısı; 15’dir. Turizme en uygun aylar; Haziran, Temmuz ve Ağustos olarak belirmekte, Nisan, Mayıs ile Eylül ve Ekim ayları da zaman zaman uygun günler içermektedir. 

Bitki Örtüsü

Bartın’ın 2143 km2 olan yüzölçümünün %46’sını ormanlar, %35’ini tarımsal alanlar, %7’sini çayırlar ve meralar, %12’sini de kültüre elverişsiz alanlar ve yerleşim merkezleri kaplamaktadır. Bitki coğrafyası bakımından oldukça karışık bir durum gösteren Karadeniz bölgesinde; hem Karadeniz, hem de Avrupa-Sibirya bitki coğrafyasına ait bitki grupları ve türleri görülebilmektedir. Bartın’ın bitki örtüsünde geniş yer tutan ormanlar genellikle yayvan ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Sahil boyunca 600 m. yüksekliğe kadar olan alanın karakteristik ağaçları; Meşe, Kayın ve Gürgen’dir. Sahilden içeride ve 1500 m.den yüksek kesimlerde; Kayın, Kestane, Köknar ve Çam türleri, sahil şeridinde de Ceviz, Kestane ve Fındık plantasyonları yaygındır. Diğer ağaç ve bitki türlerini ise; Kızılcık, Muşmula, Böğürtlen, Ihlamur, Kuşburnu, İncir, Adaçayı, Kuşkonmaz, Defne, Sarmaşık, Zakkum, Ormangülü, Eğreti, Yasemin, Kurtbağrı, Alıç, Çançiçeği, Papatya, Hinduba, Sütleğen, Ayrık, Yonca, Üçgül, Sinirotu, Çuhaçiçeği, Kavak, Menengiç, Sumak, Sakız, Yapışkanotu, Yavşan, Çobançantası, Laden, Selvi, Kocayemiş, Dönbaba, Funda, Abdestbozan, Katırtırnağı, Arapotu, Çirişotu, Kekik ve yüzlerce alt flora oluşturur. Toprak karakteri ve iklimi bağ-bahçe tarımına uygun olan yörenin ürün deseni arasında; tarla ürünleri ile sebze ve meyve türlerinin hemen hemen tümü sayılabilir. Ayrıca; son yıllarda adına festival düzenlenen kaliteli Çilek yetiştiriciliği dikkat çekmektedir. Bartın’da Bern sözleşmesi gereği koruma altına alınmış bitki türü bulunmamaktadır. 

Yaban Hayatı

Bartın’ın faunasını çift yaşamlılar, sürüngenler, memeliler ve kuşlar oluşturur. Çift yaşamlılardan kurbağa çeşitleri ve şeritli semender; sürüngenlerden keler, kertenkele, yılan ve tosbağa; memelilerden kurt, çakal, gelincik, porsuk, tilki, ağaç sansarı, sincap, kirpi, köstebek, yediuyur, fare çeşitleri, boz ayı, yabani domuz, tavşan, karaca ve yarasa türlerini sayabiliriz. Kuş çeşitleri arasında ise leylekler, atmacalar, doğanlar, baykuşlar, şahin, alakarga, saksağan, üveyik, gugukkuşu, kukumav, puhu, saka, serçe, çam baştankarası, ağaçkakan, çalı ötleğeni, bıldırcın, kınalı keklik, sülün, çulluk, kara tavuk ve ardıç yer alır. 

İlçeler

Amasra: Bartın'ın kuzeyinde dik yamaçları Karadeniz'le buluşturan bir yarımada ve iki ada üzerine kurulmuştur. Yüzölçümü 120 km2 .'dir Amasra, o kadar otantik ki, Tanrı'nın yaratmak için ne kadar uğraştığı bilinmiyor. Bilinen tek şey, turkuvaz renkli sularında çamların, defnelerin ve sarmaşık resimlerinin çizili olmasıdır. Mavi, yeşil ve turkuvazın muhteşem uyumu adeta ruhları okşar. Doğuya, batıya ve kuzeye giden gemilerin bıraktığı izler, tarih dolu yeşil tepelerden koylara uzanan eşsiz panorama, ressamın fırçasından çıkan bir tablo görünümü verir Amasra'ya. Hele pencere ve balkonlardan doğaya bir bakış, gün boyu birçok gizemi seyrettirir doyasıya Cenova izlerini taşıyan dar sokaklar, martılarla kucaklaşan adalar, rengarenk zakkumlar, susamlar ve nergisler, biteviye dans eden mavi ve yeşil, deniz perilerinin çok uzaklardan gönderdiği sevgi mesajlarını okuyan dalgalar ve güneşin veda ederken bıraktığı bakıra çalan hüzün dolu renkleri ile ay ışığı gecelerde yaratılan yakamozlar ve daha neler neler görülür Amasra'da. 
Anlatılan mitolojisi değişik his verir insana. İsterseniz bir de onu dinleyelim. Bir inanca göre, susam ve nergis çiçeklerine aşık Sesamos'lu (Kadros'un oğlu) Neleus, şehir kuracak yer arar. Karadeniz sahillerini adım adım dolaşır ama, hoşlanabileceği bir yer bulamaz. Bunun üzerine Baş Tanrı Zeus'la görüşmeye karar verir Zeus kendisine, genç bir kızın toprağı su ile karıştırdığı bir yere rastladığında şehir kurmak için karar verebileceğini öğütler. 
Neleus, Paphlagonia'nın bomboş topraklarında gezerken, deniz kenarında Tanrı Eros ve yanında, kumlardan tepecikler yapıp kargıdan oyuncağını yüzdürmeye çalışan kız çocuğu ile karşılaşır. Neleus da oyuna iştirak eder. Bir taraftan da bulunduğu yerin Zeus'un tarifine uyup uymadığını düşünür. Bu sırada etrafı sis basar ve oynamaktan vazgeçer. Hemen çevresinde çok hoşlandığı nergis ve susam çiçeklerini aramakla meşgul olur. Dağ tepe demeden gezer durur, fakat bulamaz. Yorgun harkın Aşk tanrısı Eros'un ve o kız çocuğunun bulunduğu yere tekrar geldiğinde, aradığı çiçekleri bu defa onlara sorar. Hem Eros, hem de kız Boztepe'yi gösterir. Neleus gösterilen tepeye hızla ulaşır. Bir bakar ki etraf nergis ve susamlarla dolu…Biraz ileride pike yapan martılar canhıraş balık avlıyor…Koylarda sönmüş dalgalardan arta kalan beyaz köpükler...Dört bir yanda denizin homurdanan sesi…Adaların denize uzayan egzotik şekilleri… ve denizin karaya hüzünlü sığınışı… İşte Neleus bu manzaralara dayanamayıp şehrin temellerini atmaya karar verir. Şehrin adını "Susam Diyarı" manasında Sesamos koyar. O antik çağ boyunca bu isimle anılır. Sonrasında Amastris, Cenevizliler döneminde Samastro ve Osmanlılar zamanında ise Amasra derler ona Kuruluşunda Tanrıların öğüdü bulunan Amasra'da gezerken, nostaljik çizgilerin, günümüz çizgilerinden daha zarif olduğuna tanıklık edilir. İşte o tanışma insanı günümüzden alıp geçmişin anılarıyla tanıştırır. Tarihin derinliklerinde bir an için yalnız bırakarak eşsiz bir duygu verir. Binlerce yıl öncesinin havasını solutur. Apollon, Artemis ve Hermes'le tanıştırırken Fatih Sultan Mehmed'in "Lala Lala Çeşm-i Cihan Bura mı Ola" nidalarını dinletir. O nedenledir ki bağrında sakladığı kale, kilise, cami, hamam, müze ve daha birçok kültürel ve arkeolojik değerlerle, 1940 yılından beri Türkiye'nin ilk turizm kasabası onurunu taşımaktadır. 

Kurucaşile: Bartın'ın kuzey doğusunda zeytin ve sandal burunları ile sınırlanan koylar üzerine kurulmuştur. Yüzölçümü 159 km2.'dir. Tarihi adı, "Uç halkı" anlamına gelen Kromna'dır. İlyada'da anılan Paphlagonia bölgesinde Amasra ile aynı kaderi paylaşan antik kentlerimizdendir. Eski yerleşim merkezi Tekkeönü köyü olarak bilinir. Kromna tarihine; Tekkeönü kalesi, kale içindeki Mahzen, Galeri ve Kayakuyuları ile Tekkeönü köyünde bulunup Amasra müzesinde sergilenen ve üzerinde Amazon portreleri taşıyan sikkeler, yazıtlı taş ve sütunlar gibi buluntular tanıklık ederler. Kurucaşile ve birer balıkçı köyleri olan Tekkeönü ve Kapısuyu; Osmanlı Donanmasının Kalyon ihtiyaçlarını karşılayan Tersaneler diyarıdır. Bu gün de babadan oğula öğretilerek günümüze ulaşan ahşap yat ve tekne yapımcılığıyla bu ününü sürdürmektedir. Kurucaşile'de geçmişi günümüze taşıyan tarihi ve folklorik değerler yanında, birbirinden ilginç turizm aktivitelerine olanak sağlayan; Kurucaşile, Tekkeönü, Kapısuyu, Karaman ve Çambu koyları, Gölderesi Şelalesi, Kümes-Akkaya Perikayaları, Kanyon ve Düdeni olağanüstü güzellikler sergiler. 

HİSAR KALESİ VE MAHZENİ
Tarihi Kromna Kenti'nin merkezi olan Tekkeönü (Hisar) Köyündedir. Tekkeönü Kalesine ait kalıntılarla bütünleşen ve kale içinden denize kadar uzanan bir dehliz ile 7 adet Kayakuyusundan oluşmaktadır. Dönemi bilinmemekle birlikte, kuyuların, Kromna halkınca savaşta erzaklarını saklamak için kullanıldığı, dehlizin gerektiğinde kaleden denize kaçış dehlizi olduğu ve denize açılan kapısının liman yapımı sırasında doldurulduğu söylenmektedir. 

KURUCAŞİLE, TEKKEÖNÜ, KAPISUYU, KARAMAN VE ÇAMBU PLAJLARI 
Bartın'ın kuzeydoğu ucunda yer alan Kurucaşile, Tekkeönü, Karaman ve Kapısuyu plajları; Karadeniz'in vahşi güzelliğini sergileyen doğası, temiz kumu ve sularıyla beğenilen tatil beldelerimizdir. 

Tarihi Kromna kentinin merkezi olan Tekkeönü ile balıkçı köyümüz Kapısuyu; turizme yönelik Ahşap Yat ve Tekne yapımcılığı ile de ilgi çekmektedir.

Ulus:
Ulus, Bartın'ın güneydoğu yönünde, Ulus ve Eldeş çaylarının birleştiği bir vadide kurulmuştur. Doğusunda İğneciler, batısında Ulu Kaya ve Kara Kaya dağları bulunmaktadır. Ulu Kaya Köyü yakınında ise şelale ve kanyon oluşmuştur. Batıdaki Ulu Yayla eteklerinde Eldeş Vadisinin uzunluğu 30 km. civarındadır. Ulus'un tarihi M.Ö.3000 yılına kadar uzanmaktadır. M.Ö. 2000- 800 Yılları arasında yöreye önce doğudan, sonra da batıdan göçler olmuş, sırasıyla Hititliler ve Gasgalar egemenliklerini kurmuşlardır. Türklerin bölgeye ilk kez yerleşmeleri Bozulus Türkmenleri ile başlamaktadır. Yıldırım Beyazıt Ulus'u 1392 yılında Osmanlı sınırlarına dahil etmiş, Anadolu Selçukluları zamanında da yöre, Candaroğulları'nda kalmıştır. Osmanlılar zamanında Ulus, küçük bir yerleşim merkezidir. İlçenin ismi "üleşmek" mastarından türetilerek "Ülüş" olarak ifade edilmiştir. Moğolca'ya ise "ULUS" şeklinde geçmiştir. Aynı zamanda "UlUS" söyleminin, içinde yaşayan insanlarla birlikte ülkenin bir şehzadeye verilen bölümü, anlamına geldiği de ifade edilmektedir. Uluslu İbrahim Hamdi Efendi ( 18.yy başlarında ) kaleme aldığı " Atlas " adlı eserinde " Ulu yaylak ve Gökbeli ormanları, değil Osmanlı' ya bütün cihana yeter " diyerek bölgenin bitki örtüsü hakkında bize bilgi vermektedir. Ulus, Safranbolu'ya bağlı bir Nahiye konumunda iken, 8 Ağustos 1944 tarihinde Zonguldak'a bağlı İlçe durumuna gelmiştir. 28 Ağustos 1991 gün ve 3760 sayılı kanunla da Bartın'ın bir İlçesi olmuştur. 

Nasıl Gidilir?

Bartın'a ulaşımın büyük bir bölümü karayolu ile sağlanır.

Karayolu: Bartın İlinin toplam karayolu uzunluğu 281 km olup, bunun 142 km'si devlet yolları, 139 km'si de il yolları ağında yer alır. İlde otoyol yoktur.
Bartın’ın şehirlerarası ulaşımını sağlayan karayolu; batıda Çaycuma-Devrek (Zonguldak) - Mengen-Yeniçağa (Bolu), güneyde de Safranbolu (Karabük)-Gerede (Bolu) üzerinden E-80 Otoyolu ile E-5 Devlet yoluna ulaşmaktadır. Doğuda Cide (Kastamonu), güneyde de yine Safranbolu (Karabük) üzerinden Orta ve Doğu Karadeniz ve İç Anadolu’ya açılmaktadır.

Bartın'dan Ankara, İstanbul, İzmir, Trabzon, Bursa ve Antalya'ya her gün düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır.

Demiryolu: Bartın'a en yakın Demiryolu istasyonu 38 kilometre uzaklıktaki Saltukova'dadır (Zonguldak).

Havayolu: Bartın'a en yakın havaalanı 38 kilometre uzaklıktaki Saltukova (Zonguldak)'dadır.

Denizyolu: Sahil kenti olan Bartın’da uluslararası liman olarak hizmet veren Bartın limanı aynı zamanda yolcu giriş-çıkış kapısıdır. İlde Bartın limanı ile birlikte Amasra ve Kurucaşile limanları ulusal ticari limanlar olarak hizmet vermektedir.

Bartın ile Amasra arasında her yarım saatte bir minibüs seferleri vardır.
Bartın ile Ulus arasında her yarım saatte bir minibüs seferleri vardır.
Bartın ile Kurucaşile arasında her bir saatte bir minibüs seferleri vardır. 

YAPMADAN DÖNME

Amasra'da balık ve salata yemeden,
Bozköy ve Çakraz'da denize girmeden,
Doğa yürüyüşlerine katılmadan,
Özgün bir Bartın evi görmeden,
Bartın Çilek Festivali Kültür ve Turizm Etkinliklerini görmeden,


Benzer Haberler & Reklamlar