Prof. Broodbank: Akdeniz insanı kendine benzetti

Prof. Broodbank: Akdeniz insanı kendine benzetti

Prof. Dr. Cyprian Broodbank, milyonlarca yılda, binlerce savaş eşliğinde, yüzlerce medeniyete ev sahipliği yapan Akdeniz’in tarihini ‘Orta Deniz’in Yapımı’ kitabında anlattı.

Uygarların beşiği konumundaki Akdeniz, çağlar boyunca toplumları etkiledi. Sanattan mimariye, denizcilik kültüründen yaşayış tarzına hatta savaşçı vizyonuna kadar onun kıyısında şekillendi. İmzalar kanla atıldı. Bu, bazı durumlarda bereket, bazen de yeni uygarlıkların doğuşu demekti. Koç Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanan ‘Orta Deniz’in Yapımı: Başlangıçtan Klasik Dünya’nın Doğuşuna Kadar Akdeniz’in Tarihi’, arkeolojik verilerin ışığında, dünyanın en büyük iç denizi Akdeniz’in nasıl doğduğunu, yaşanan savaşları ve hangi medeniyetlere ev sahipliği yaptığını derinlemesine analiz ediyor. Bir Akdeniz incelemesi yapan kitap, Akdeniz’i, insanını ve medeniyetleri derinlemesine anlatıyor.

Cambridge Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı ve McDonald Arkeoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Cyprian Broodbank’in kaleme aldığı kitapta Akdeniz’in 2 milyon yıllık süreçte geçirdiği değişim inceleniyor ve bu resimli anlatı şeklinde dokuz bölümde gerçekleştiriliyor.

DOĞAL KÜLTÜR VAR OLDU

Prof. Dr. Cyprian Broodbank, kitapta Akdeniz’in doğal kültürü var eden büyük bir etmen olduğunu söylüyor. Bunun nedenini de şöyle ifade ediyor: “Akdeniz, arkeolojik açıdan bereketli bir bölgedir. Havzanın fiziksel özelliklerinin tarihi şekillendirmedeki rolü Herodotos ve Strabon devrinden beri kabul edilmiştir.

Akdeniz, doğudan batıya 3800 km, kuzeyden güneye 400 km boyunca uzanır. 2.5 milyon kilometrelik yüzölçümüyle dünyanın deniz alanının yüzde 1’inden azını oluşturur. Boyutuna rağmen bu coğrafya her alanda tarihe yön vermek bir yana tarihi kendisi kurgulamıştır. Destanlar yazılırken uygarlıklar çökmüş, yükselmiş ve kendine has çizgisini de beraberinde getirmiştir. İklimi belli, toplumların yaşayış tarzı neredeyse birbirleriyle aynı. Bugün tam anlamıyla bir Akdeniz kültüründen söz edebiliriz” diyor.

HEPSİ BİR ARADAYDI

Savaş ve depremler, medeniyetlerin sonunu getirirken yeni uygarlıklar doğdu, yaşadı ve miraslarını bırakarak ortadan kayboldu. Ama günümüzde hala varlığını devam ettirenler de var: İtalyanlar, Yunanlar, İspanyollar ve Anadolu insanı…

Acaba hangi medeniyetler çağlar boyunca Akdeniz’de hüküm sürdü? Hangilerini deprem geriletti? Ve yerlerine diğer toplumları yükseltti? Türkiye, Sicilya, Samos Körfezi, Girit, Gabes, Sardinya, Korsika, Kvarner Körfezi, Kıbrıs, Sierra… Broodbank bunu şöyle anlatıyor: “Bu bölgeler tarih boyunca Akdeniz uygarlıklarına ev sahipliği yapmış kanlı coğrafyalar. Bunlar beş tektonik faaliyet sonucu ortaya çıktı. İlk başta hepsi bir aradaydı, daha sonra ayrıldılar. Girit’te öğleden sonra çıkacağınız bir yürüyüş sizi Galler’i andıran bir doğal ortamdan, Kuzey Afrika’yı andıran başka bir ortama götürebilir.”

ZENGİN BİR KÜLTÜR COĞRAFYASI

Kitap, incelemeye Avrupa, Afrika ve Batı Asya’yı da ekliyor; Mezopotamya, Mısır, Avrupa halklarının Akdeniz insanıyla etkileşimini ve sonucunda nasıl bir toplumsal yaşayış biçiminin ortaya çıktığını örnekliyor: Bu üç bölgenin ortasında yeşeren zengin kültür coğrafyasını resimler ve nokta atışı yapılan tarihlerle analiz ediyor. Dünyanın en büyük içdenizi Akdeniz’in ve dünyasının oluşumunu M.Ö. 2 milyondan alıp M.Ö. 500’lere kadar getiriyor. Binlerce yıl boyunca medeniyetler birbirini elbette fazlasıyla etkiliyor fakat gerek doğal afetler ve gerekse medeniyetlerin etkileşimi sonucunda Akdeniz’in kendine has bir toplumu beliriyor.

Erkut Tezerdi - Karar


Benzer Haberler & Reklamlar