Mitras

Mitras nedir?

Mitras (Mithras): Roma'daki Gizem Dinlerinden Mithrasizm müritlerinin tapındığı Tanrıdır. Mitrasizm, Mitras tarikatı ya da Mitras Gizemleri, diğer gizli dinlerde ve bir bakıma ezoterik olarak nitelendirilebilecek geleneklerde olduğu gibi, sadece tarikata kabul edilenlere açıklanan sırlar etrafında şekillenmiş mistik Roma kültüdür.

Mithras kültü, hayli karmaşık ve içeriği hâlâ çözülememiş bir inanç örgütlenmesidir. Kültün Anadolu’da konumlanması, Pers ve Roma dönemleri arasında varsayılan bir geçişi ya da Roma’ya gelmeden önce ortaya çıktığı yeri işaret etmektedir

Roma tanrısı Mitras güneş tanrısı hatta kozmik bir tanrıydı. Işık tanrısı olması dolayısıyla Helios ve Sol Invictus ile ilişkilendirilmiştir (Ona sıkça Yenilmez Güneş Tanrısı Mitradeus sol invictus Mithras’ şeklinde hitap edilirdi). Mithra, yenilmeyen ve hiç bir zaman da yenilmeyecek olan güneşi (sol invictus) temsil etmekte ve askerlerin cesaret, başarı ve özgüvenini simgelemekteydi. Kültün etik değerleri, askerler için olmazsa olmaz olan özdenetim ve disiplin erdemleri içermekteydi. Bu değerler, Mitrascılığın Roma ordusunda yaygınlaşmasının ana nedeniydi.

Gizem dini olmasından kaynaklı yer altında ya da mağaralarda bulunan Mithraeum denilen tapınaklarda tapınım gören Mithras’ın "Diğer gizem dinlerinin aksine, Mithra'cılık yalnızca erkeklere açıktı.

Yaygın kabul gören teoriye göre Mitras, Zerdüşt dini öncesinde İran’ın güneş, adalet, antlaşma ve savaş tanrısı Mitra'dan doğmuştur.

Bu teze göre; Mitra adı yazılı kaynaklarda adı ilk kez MÖ 1400’lerde Hititlilerle Mitanni devleti arasında yapılan antlaşmada geçer. Kültü önce İran’a, Perslerin Büyük İskender’e yenilmesinden sonra da Yunan ve Roma dünyasına yayılmıştır.

Konu hakkında "Anadolu'daki Mithras Tapınakları ve Bluluntuları" başlıklı 2012 tarihinde Elif Şahin imzası ile hazırlanmış Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü lisans tezinde yer alan bilgilere göre;  1869’da Alman araştırmacı K.B. Stark, Mitras üzerine ilk araştırmaları yapmıştır. Daha sonra Mitraism ile ilgili Stark’ı eleştiren ve kısmen unutturan ve bu konudaki bütün verileri bir araya getiren ilk araştırmacı Belçikalı Franz Cumont(1896)’un, aynı zamanda astrolojiyle de ayrıca alakalı olmasından dolayı uzun bir dönem tekelinde kalmıştır.  Mitras’ın Pers ile alakası üzerinde durmuş, yorumları 70 yıl boyunca kabul görmüş ve rakipsiz kalmıştır; fakat Manchester Üniversitesi’nde yapılan “Birinci Uluslararası Mitras Araştırmaları Kongresi’nde başta toplantıyı düzenleyen John Hinnels tarafından eleştiriler almış ve Mitraizmle ilgili yeni yorumlar, araştırmalar ortaya konmuştur. 1989’da Cumont’u eleştiren diğer bir isim olan David Ulansey, külte dair mevcut inançları sarsacak tezler savunmuştu.

David Ulansey'in başını çektiği muhalif görüşlere göre; Mithras Pers Kökenli değildir. Tarsus Kent Tanrısıdır. Gizem dini Tarsus Tanrısının evrenselleştirilmesi ile oluşmuştur. Bu teze göre Mitras, Perseus ile alakalıdır.

Ulansey, Mithras’ı Perseus ile bağdaşlaştırmaktadır. Bu bağlamda isminin Perseus değil de Mithras olmasının nedenini şu şekilde açıklamaktadır;

1. Gizem dini olduğu için, yeni bir tanrı olarak isminin değiştirilmiş olabileceğinden dolayı,

2. Pers tanrısı Mitra’nın adını taşıyan ve mitolojik olarak Perseus soyundan olduğuna inanılan kral Mitridates Eupator ile korsanlar arasındaki ilişkiden dolayı (önce Tarsus’lu entellektüeller arasından çıkmasıyla, Kilikya korsanları arasında da yayılmış ve sonra Kral Mitridates’e ulaşmıştır), korsanlar tarafından “Mithras” adının benimsendiği şeklinde yorumlamaktadır.

Ayrıca, Mithras’ın Perseus ile bağlantısının kurulması da şu şekildedir: Söz konusu tanrının, Anadolu’da Tarsus’un entellektüel çevresinde ortaya çıktığı yorumu verilmiştir; Tarsus’daki bu entellektüel çevre olan stoacılar, her doğal kaynakta bir kutsal varlığın bulunduğuna inanmaktadırlar. Felsefelerinin konusu olan astroloji, astrolojik süreçler ve inançları ile yakından ilgilenen entellektüel stoacıların, Hipparkus’un keşfettiği ekinoksların gerilemesi olgusunu öğrendikleri düşünülmektedir.

Anadolu’daki Mitras tapınaklarından (Mithraeum); bir tanesi Pamphilia Bölgesi’ndeki Perge kentinde, iki tanesi Kommagene Bölgesi’ndeki Doliche’de, bir tanesi Likya Bölgesi’nde Arykanda kentinde (fakat burasının Mithraeum olduğu tartışmalıdır), bir tanesi Kappadokia Bölgesi’ndeki Ariaramneia'dadır. Son olarak Diyarbakır'daki Zengibar Kalesi'nin altında bir Mithraeum bulundu.

Mitrasizm, Roma İmparatorluğunda MS 2. ve 3. yüzyılda özellikle ordu içinde geniş kitleler tarafından benimsenmiş, Hıristiyanlığın başlıca rakibi olmuştur.

Doğuda Hindistan, batıda Hispania ve Britannia’ya kadar yayılım göstermiştir.

Anadolu’da pek çok kralın kullandığı Mithradates adı "Mitra’nın esin verdiği" anlamına gelir.

Roma imparatorlan Commodus ve Iulianus Mitras kültünün üyesiydi.

Mitras dininin Roma’daki örgütlenmesi küçük yer altı mağaralarında gerçekleşti.

Mağara, dış cephe dekorasyonunun olmamasıyla klasik dönem tapınaklarının tam zıttıdır.

Mitras’ı boğa öldürürken tasvir eden tapınım nesneleri mağara duvarında yer alırdı (boğa kurban edilmesi kültün en önemli törenidir).

Törenlerin görünür yerde olmayıp mağaralarda yapılması külte gizemli bir yön katmıştır.

Mitras kültünün üyeleri çoğunlukla üst sınıfa mensup olmayan erkeklerdi.

Fransız düşünürü Ernest Renan bu kült için “Eğer Hıristiyanlığın gelişmesi herhangi bir nedenle dursaydı bütün dünya Mitras dinini benimseyecekti” demiştir.


Benzer Haberler & Reklamlar