Ksenophon

Ksenophon kimdir?

Ksenophon: MÖ 431-355. Atina’lı tarihçi.

Zengin fakat siyasette yer almamış bir ailenin çocuğu idi.

MÖ 404’de Pers kralı Artakserkses II Memnon’un kardeşi Genç Kyros, Spartalıların yardımıyla tahtı ele geçirmeye çalıştı.

Ksenophon da Kyros’un topladığı paralı askerler arasında yer aldı.

Kunaksa Savaşı’nda Kyros öldürülünce Yunanlılar Fırat ve Dicle ırmakları arasındaki düzlüklerde yalnız kaldılar. Ordunun başına önce Klearkhos, ondan sonra Ksenophon geçti ve Hellen ordusu çeşitli zorluklarla mücadele ederek Armenia ve Kuzey Anadolu üzerinden ‘Trakya’ya kadar gelebildi.

Ksenophon bu seferi Onbinlerirı Dönüşü (Anabasis) adlı eserinde anlatır.

Sonraki beş yılını Anadolu’da seferde olan Sparta ordusunda geçirdi, kral Agesilaos II ile tanıştı.

MÖ 394’teki Koroneia Çarpışması’nda Agesilaos’un komutasında AtinalIlara karşı savaştığı için Atina’dan kovuldu, Spartalıların kontrolündeki Olympia’da çiftliğine yerleşti. Burada zamanını eserlerini yazmaya verdi.

Hellenika (Yunan Tarihi) adlı eserinde ise yarım yüzyıllık bir dönemi, MÖ 411-361 arasında gerçekleşen olayları anlatır (Thukydides’in kaldığı yerden başlayarak).

Sadece kendi seçtiği bazı olayları Sparta yanlısı bir bakışla ele alır.

Anabasis (Kıyıdan İçeri Yürüyüş) adlı eseri ise tarihsel bir metin olmaktan uzaktır zira gelişmeler nedenleri ve birbirleri ile olan bağlantıları açısından ele alınmaz, zaman dizimi içinde arka arkaya gerçekleşen olayların anlatımı şeklindedir.

Kyrou Paideia (Kyros’un Eğitimi) adlı eserinde ise Pers kralı Kyros II(büyük)’un hayatından kesitler sunar.

Döneminin önemli kişileri ve ilgi çeken konuları hakkında kendi görüşlerine yer vermeden yazmıştır, bu özelliğinden dolayı tarihin ilk gazetecisi olarak nitelenebilir.

Diogenes Laertios onun için “filozoflar içinde bir tarih eseri yazan ilk kişidir” diye yazar. Hoş anlatımından ötürü Attikalı Musa olarak anıldığını ekler. 

Sokrates ile tanışmış, ondan çok etkilenmiş ve onun merkezi konumda yer aldığı birkaç eser yazmıştır.

Ksenophon’un bu eserleri, Sokrates’in, Platon’un kaleminden çıkmış fikirlerini karşılaştırma imkanı sunması açısından değerlidir.

Latin edebiyatı üzerinde Heredotos ve Thukydides’ten daha fazla etki bıraktığı kabul edilir.

Yapıtları 16. yüzyılda pek çok Avrupa diline çevrilmiş ve yakın zamana değin önemini korumuştur.

Yalnızca tarihçi değildir, felsefi ve ahlaki eserler de yazmıştır.

Suat Sinanoğlu Ksenophon’un bir filozof olmadığı yönündeki fikrini şöyle temellendirir: “Ksenophon derin bir düşünür olsaydı, 27 yıllık II. Peloponnesos Savaşı’ndan sonra, kırk küsür yıl süren ve Yunan devletlerini birbirine düşüren ya da Perslere karşı sevkeden, kendisinin de tanığı olduğu o verimsiz ve yıpratıcı üstünlük iddialarının hiçbir sonuca bağlanmadan sürüp gittiğini görebilir, yeni bir düzenin, Yunan bilincinde yeni bir siyaset anlayışının yer etmesi gerektiğini kavrardı. Ksenophon filozof olmadığı gibi gerçek bir tarihçi de değildir.”

Diğer eserlerinden bazıları şunlardır: Lakedaimonia’lılann Devleti, Agesilaos, Kyros’un Eğitimi, Sokrates’in Savunması, Symposion, Avcılık Hakkında.

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar