Çingene Kızı definecilerin elinden nasıl kurtulmuştu?

Çingene Kızı definecilerin elinden nasıl kurtulmuştu?

Çingene Kızı mozaiğinin 1960'lı yıllarda defineciler tarafından bulunarak yurt dışına kaçırıldıktan sonra 35 bin dolara satılan parçaları yıllarca Gowling Green State Üniversitesinde dekorasyon amaçlı sergilendikten sonra iade ediliyor? Peki defineciler o parçaları çalarken Çingene Kızını neden görmemişlerdi?

ÇİNGENE KIZI MOZAİĞİ İLE İLGİLİ MERAK EDİLEN TÜM SORULARIN CEVAPLARI

Zeugma Antik Kenti'nde, 1998 yılında defineciler tarafından çıkarılarak yurt dışına kaçırılan Çingene Kızı mozaiğinin yıllar önce yurt dışına kaçırılan kayıp parçaları, uzun bir aradan sonra evine dönüyor.

Belkış Harabeleri uzun yıllar boyunca definecilerin uğrak mekanı olmuştu.

Çingene Kızı mozaiği; Gaziantep iline bağlı Nizip ilçesinin 10 kilometre doğusunda Fırat Nehri kıyısında bulunan Zeugma antik kentinde,1998-1999 Kış döneminde Belkıs Harabelerinde yapılan arkeolojik kurtarma kazıları sırasında bir villanın 300 metrekarelik tabanının parçası olarak bir sütunun kaldırılması sonucu ortaya çıkarılmıştı. Çingene Kızı adı verilen motif alanda sadece 80 santimetre genişliğinde yer tutuyordu.

Neden Çingene Kızı deniliyor?

Figürün cinsiyeti tartışma konusu, onun Büyük İskender olduğuna da inanlar da var, Gaia Anadan esinlenerek yapıldığını iddia edenler de. Bir görüşe göre mozaiğin hikayesine bakılırsa o aslında bir hırsızı betimliyor. Öte yandan onun Antik Çağlardaki Maenadlardan olduğu da savunuluyor. Maenad, Antik Yunan döneminde tanrı Dionysos onuruna düzenlenen törenlerde satir rolü üstlenen erkeklere eşlik eden kadınlara verilen isimdi. Sarhoşluk ve çoşkudan dolayı Maenadlar çılgınlar gibi göründükleri için onlara Çıldıranlar / Çılgınlar anlamında Maenad deniliyordu.

Ancak saç örgülerinden ve renkli kurdelelerinden dolayı ona "Çingene Kızı" ünvanı layık görüldü.

Akratos, Mevsim tanrıçası ve Satir betimlemeleriyle birlikte mozaiğin kurtarılan parçaları arasında yer alan Çingene Kızı, kısa sürede ünlenerek Zeugma antik kent ile birlikte Gaziantep'in simgeleri arasına girdi.

Bir süre Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen mozaik, 9 Eylül 2011 tarihinden itibaren Zeugma Mozaik Müzesi'nde kendisine hazırlanan özel alana yerleştirildi.

Çıkarıldığı alanın bir kısmı bugün Birecik Hidroelektirk Santrali Barajının altındadır. Bir kısmı ise müze olarak hizmet vermektedir.

Neden Belkıs Harabeleri deniliyor?

Zeugma Antik Kenti, Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Belkıs Mahallesi  sınırları içinde 20 bin dönüm arazi üzerine kuruluydu.  Mahallenin adından dolayı Zeugma Antik Kentindeki arkeolojik kalıntılara Belkıs Harabeleri deniliyordu.

Zeugma Antik Kentinin adı nereden geliyor?

Zeugma Antik Kenti, Gaziantep ili, Nizip İlçesi, Belkıs Mahallesi sınırları içerisinde Fırat Nehri'nin kıyısında yer alıyordu. Bir zamanlar köy statüsünde olan mahalle sebebiyle kentin bulunduğu alana Belkıs deniliyordu. Yaklaşık 20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş kent Büyük İskender’in generallerinden Selevkos Nikator adına yapılmıştır. Daha sonra Suriye Kralı olan Selevkos Nikator, M.Ö.300 yılında alanda Selevkos Euphrater adını verdiği kenti kurmuştur. Kent M.Ö. 1.yy.’da  Roma hâkimiyetine girdi. Roma döneminde kentin adı köprü ve geçit anlamına gelen ‘Zeugma’ adını aldı.

M.Ö. 3. YY'da Büyük İskender’in Generallerinden 1. Selevkos Nikator Belkıs/Zeugma’nın ilk yerleşimi olan Selevkeya Euphrates kentini kurdu. M.Ö. 1. YY'da Kentin Selevkeya Euphrates adı korunarak Kommagene Krallığı’nın 4 büyük kentinden biri oldu. M.S. 1. YY M.Ö.1. YY’ın ilk çeyreğinde Roma İmparatorluğu’nun topraklarına katıldı ve ismi “köprü “ , “geçit” anlamına gelen ‘Zeugma’ oldu. M.S. 252 YY'da Sasani Kralı 1.Şapur Zeugma’yı ele geçirerek yakıp yıktı. M.S. 4. YY'da Belkıs/Zeugma geç Roma hâkimiyetine girdi. M.S. 7. YY'da  İslam Akınları sırasında Belkıs/Zeugma terk edildi M.S. 10-12. YY'da alanda küçük çaplı İslami yerleşimler başladı. M.S. 16. YY'da bugünkü adıyla Belkıs Köyü kuruldu.  1987 yılında Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından alanda kaçak kazı ihbarı üzerine ilk arkeolojik çalışma yapıldı. Kazıda ana kayaya oyulmuş oda mezar ve önünde yapılan kazıda kaçakçılardan arta kalan çok sayıda heykel bulunarak Gaziantep Müzesi'ne taşınmıştır. Mezar sahiplerine ait kireç taşından yapılmış olan bu heykeller Gaziantep Müzesi'nin Belkıs Salonu'nda sergilenmektedir. Antik kentte ikinci arkeolojik kazı 1992'de yine  kaçak kazı ihbarı üzerine Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdürü Rıfat Ergeç tarafından yaptırıldı. Bu kazıda aralarında ünlü Çingene Kızı motifinin de bulunduğu taban mozaiği ve villa kalıntısı gün ışığına çıkartıldı. 1993 yılında Birecik barajının gündeme gelmesi ile Gaziantep Müzesi kendisine yeni kaçak kazı haberlerinin gelmesini beklemeden kazıları hızlandırmıştır. Mevcut Roma villasını genişletme çalışmalarının dışında Belkıs/Zeugma’da 1955 yıllarından beri yapılmakta olan büyük çaptaki kaçak kazılardan arta kalanları kurtarmak için harekete geçilmiştir. İlk yıllar Şelte Deresi’nde daha önceki yıllarda açılmış kaya mezarı önündeki terasta dizili olan kartal ve yün sepeti kabartmalı mezar stellerini Çimlitepe Mevkii’nde tonozlu bir mezar önünde yer alan başı kesilmiş kalker heykeli ve Ayvaz Tepesi’nin kuzey-batısında mevsim tanrıçası resimli taban mozaiğini kaldırarak Gaziantep Müzesi’ne götürmüştür. Gaziantep Müzesinin yaptığı kurtarma kazılarına West Avustralya Üniversitesi’nden gelen Arkeoloji ekibinin katılımıyla çalışmalar ilk kez uluslar arası düzeye ulaşmıştır. Ama Kelekağzı mevkiinin doğusundaki tepede ulaşılan ilk Roma Villasının taban mozaik döşemesinin de kaçakçılar tarafından sökülmüş olduğu ortaya çıkmıştır. Kaçakçılardan arta kalan harflerden buradan sökülen mozaik resimlerinin ölümsüz iki aşık Metiox ve Partenope’ye ait olduğu, ve bunların ABD’nin Huston kenti müzesinde bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. 1995 yılına Şu anda Birecik Barajı’nın suları altında kalmış olan Roma Hamamı ve Gimnazyum Kompleksi Gaziantep Müzesi tarafından kazılmıştır. Bu kazıyla Belkıs/Zeugma kent sınırının Belkıs Köyü ile sınırlı olmadığı , köyün yaklaşık 800 mt. Doğuya doğru uzandığı tespit edilmiştir. 1996 yılında Fransa’nın Nantes Üniversitesi’nden Dr.Catherine Abadi Reynal ile Gaziantep Müzesi başkanlığında kurtarma kazıları yapılmıştır. Bu katılımlı kazıyla birlikte Belkıs kenti bütünüyle ele alınmıştır. Kelekağzı mevkiinde yerleşim katları ve kanalizasyonu, Halme deresinde Bizans, Roma evleri ve blok kesme taşlarla örülmüş kanalizasyon, Bahçedere’de Zeytinyağı atölyesi açığa çıkarılmış olup, Belkıs Kenti’nin güney-doğu , güney-batı ve kuzey-doğu’dan yarım ay biçiminde saran Nekropol’deki mezarların tespiti ve arazinin elverdiği ölçüde Elektro-Jeofizik çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca Mezarlık üstü mevkiinde bir Roma Villasının yemek odasının zemininde Minos Boğası konusunun resmedildiği bir taban mozaik döşemesi açığa çıkarılmıştır. Bu mozaikte kanat yapıp ilk uçan insanlar olarak bilinen Daidalos ve oğlu Eykaros da resmedilmiştir. 1998-99 Kelek ağzı mevkiinde yapılan kazı ise Belkıs” da yapılan kaçak kazıların büyüklüğünü öne sermiştir. Burada anıtsal bir yapının yaklaşık 20x15 ebadındaki bir salonun resimli taban mozaik döşemesinin önceki yıllarda parça parça sökülmüş olduğu saptanmıştır. Kazı çalışmaları esnasında bilgilerine başvurulan Belkıs yaşlıları bu ve bunun gibi birçok mozaik döşemenin 1960-70’lerde sökülüp, develere çatılarak Suriye’yi götürüldüğünü ifade etmişlerdir. Gaziantep müzesine götürülen Akratos Mevsim Tanrıçası ve satirlerin olduğu taban mozaiği haricinde bir mozaik daha vardı. Çingene adı verilen bu nadide eser, kaçakçıların hışmından kıl payı kurtulmuş olan bir kadın başıdır. Mozaik sanatçısı bunun gözbebeğini öyle yerleştirmiş ki , etrafındaki 360 derecelik açının neresinde olursanız olsun gözleri size bakmaktadır. Teşhire konan bu kadın başının gözleri şimdi Gaziantep müzesi ziyaretçilerini 360 derecelik bir açıyla izlemektedir. Diğer bir mozaiğin Kelekağzı üstü mevkiinde olduğu duyumunun alınması üzerine burada yapılan kazıda ilk odada sökülmüş mozaik, diğer odalardan birinde Dionisos , diğerinde ise Nehirlerin baş tanrısı Okeanos ve Tethis mozaiği gün ışığına çıkarılmıştır. Belkıs/Zeugma’nın ne kadar önemli ve hareketli bir şehir olduğunu ise ele geçen bu mozaiklerden başka Gaziantep müzesinin iskele üstü tepesinde yaptığı özgün kurtarma kazı çalışmaları neticesinde bulduğu Roma arşivi kanıtlamaktadır. Bu arşiv odasında toplam 65 bin adet mühür baskısı ele geçmiştir. Bu sayı diğer antik şehirlerin tamamında bulunan ve yayınlanan mühür baskılarından daha çoktur. Üzerinde resimler olan mühür baskıları papirüs , parşömen gibi dokümanların değerli eşyaların konulduğu torbaların, yiyecek içecek kaplarının ve gümrük balyalarının mühürlenmesinde kullanılmaktaydı. Bu tip eşyalara bağlanan kil hamuruna mühür basılması neticesinde kil hamuru üzerine mühür veya, yüzük taşı üzerindeki resimler çıkmaktaydı. Bu mühürler posta gönderilerinin alındı veya malzemelerinin açıldığı kanıtı olarak arşiv odasında korunmaktaydı. Birecik Baraj gölü altında kalacak  Belkıs/Zeugma mezarlık üstü mevkiinde Gaziantep Valisi Muammer Güler ve Birecik Barajı Konsorsiyumu ve Birecik Barajı A.Ş.’nin katkılarıyla Gaziantep Müze müdürlüğü kurtarma kazılarını yoğunlaştırmıştır. Çalışmalarda , üç ay içerisinde iki adet Roma villasının büyük bölümü açığa çıkarıldı. Bunlar yemek odaları, dinlenme odası, havuz ve hazneli çeşme (implivium) ,bahçe ve çevresi sütunlu havuz (atrium), salon, kiler ve Latrine’dir.Bu odaların beş tanesinin tabanında çeşitli konuların resmedildiği mozaik döşemelere rastlanmıştır. Bunlardan dört adedi kaldırılarak Gaziantep müzesine taşındı.

Nizip ilçesine 10 kilometre mesafedeki Belkıs Mahallesi yakınlarındaki Fırat Nehri kıyısında, milattan önce 2'nci ve 3'üncü yüzyıllara tarihlenen muhteşem mozaiklerle süslenmiş Roma evlerini bünyesinde barındıran Zeugma Antik Kenti'nden çıkarılan mozaiklerin simgesi haline gelen ''Çingene Kızı''nın bulunma hikayesi de kendisi kadar etkileyici.,

Çingene Kızı definecilerin elinden nasıl kurtulmuştu?

Çingene Kızı mozaiği, Zeugma Antik Kenti kazılarına o dönem başkanlık eden emekli öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Rifat Ergeç'in ve ekibi tarafından, 1998 yılındaki kurtarma kazıları sırasında, bir vatandaşın gösterdiği Kelekağzı bölgesinde açılan yaklaşık 15 metrekarelik tahrip edilmiş mozaiğin üzerindeki kırık bir sütunun kaldırılmasıyla tesadüfen bulundu.

Bir villanın yemek odasının zeminindeki birçok bölümü tahrip edilmiş mozaiği, kaçakçıların, üzerindeki sütun nedeniyle fark etmediği anlaşıldı. Muhtelemen kaçakçılar ağır sütunu kaldıramadıkları için sökebildikleri mozak parçalarını alarak kaçmışlardı. Çingene kızı ve bazı parçalar da bu sayede onların elinden kurtulmuştu.

Kulağındaki küpeler, iri gözleri ve başındaki bağ nedeniyle "Çingene Kızı" olarak adlandırılan mozaik, bulunduğu günden itibaren Gaziantep'in tanıtımına büyük katkı sağlıyor.

Kayıp Parçalar ABD'de bulundu

1960'lı yıllarda kaçak kazılar sırasında parçalanan ve yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan Çingene Kızı mozaiğinin 12 kayıp parçasının ise yıllar sonra ABD'nin Bowling Green State Üniversitesinde dekorasyon amaçlı sergilendiği tespit edildi.

2012 yılında iadesi istendi

Dr. Stephanie Hooper tarafından 2012 yılında yapılan araştırmada, Bowling Green State Üniversitesince 35 bin dolar karşılığında satın alınan mozaiklerin, Zeugma Antik Kenti kökenli olduğu belirlendi.

Kültür ve Turizm Bakanlığının bundan haberdar olması üzerine, antik kentin kazı başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay'dan konuyu incelemesi ve bir rapor hazırlaması istendi.

Görkay'ın hazırladığı raporda, üniversitede sergilenen eserlerin, Çingene Kızı mozaiğinin bordüründen çalınan parçalar olduğunu ortaya koyması üzerine Bakanlık, 2012 yılında resmi olarak mozaiklerin Türkiye'ye iadesini istedi.

5,5 yıl süren görüşmeler sonucu iadesi sağlandı

Yaklaşık 5,5 yıl süren görüşmeler sonucu 15 Mayıs'ta Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ABD’nin Bowling Green Eyalet Üniversitesi arasında Zeugma mozaiklerine ait 12 parçanın Türkiye’ye getirilmesine ilişkin protokol imzalandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bir süre önce konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, "Çingene Kızı"na ait mozaik parçalarının 26 Kasım'da Chicago'dan Gaziantep'e getirileceğini açıkladı. Eserler, Türkiye'ye götürülmek üzere Türk yetkililer tarafından törenle teslim alındı.

Zeugma Mozaik Müzesi mozaikleri bekliyor

Gaziantep'te büyük heyecana sebep olan bu haber üzerine, Çingene Kızı mozaiğinin sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi'nde geçici sergileme alanı oluşturulması için başlatılan çalışmalar sürüyor.

Bir süre müzedeki geçici platformda sergilenecek parçalar, daha sonra restore edilerek orijinal yerlerine yerleştirilerek ziyarete açılacak.

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar