Çin'deki gizemli Büyük Piramit, kayıp kent ve insan kurbanları

Çin'deki gizemli Büyük Piramit, kayıp kent ve insan kurbanları

Arkeologlar Çin'de 11 katmanlı yapı planıyla kurulmuş piramid kent keşfettiler. Duvarlarına işlenmiş göz figürleri, insan kurbanları, binalarında yerleştirilen yeşim taşları ile bir çok gizem barındıran piramitteki arkeolojik keşifler, erken Çin uygarlıklarına dair tezleri de sarsacak nitelikte.

Çin'in kuzeybatısındaki Şensi (Shaanxi) Eyaletinin Yulin Şehri yakınlarında, Çin’in ikinci dünyanın en büyük altıncı akarsuyu Sarı Nehir'in kollarından Tuwei nehrinin sırtlarında yer alan Shimao bölgesindeki devasa piramit, Çin tarihini açısından şaşırtıcı veriler ortaya çıkarıyor.

Geçtiğimiz yıllarda keşfedilen 11 katmanlı toprak piramitteki Tunç Çağı keşifleri, Çin'deki ilk yerleşimlerin sanılanın aksine dağlık yaylalarda başlamış olabileceğine yorumlanıyor.

Çin'in kayıp şehrinin kalıntıları bulundu

Live Science dergisinin haberine göre; Çinli arkeologlar, yaklaşık 70 metre yüksekliğe ve 59 dönüm taban genişliğine sahip piramidal yapıdaki antik şehirde arkeoloji kazılar gerçekleştiriyor.

Arkeologların "Kayıp Şehir" olarak nitelendirdiği antik kalıntıların bulunduğu bölge bugün "Shimao" olarak adlandırılıyor ancak antik çağdaki ismi henüz tespit edilemedi.

Her ne kadar kayıp kent dense de Shimao yıllardır göz önündeydi fakat dev Çin Seddi'nin yıkılmış parçası olduğu sanılıyor, antik bir kent kalıntısı taşıdığı fark edilemiyordu.

Son yıllarda arkeologların gerçekleştirdiği incelemelerde Shimao'daki kalıntıların, Büyük Duvar'dan daha yaşlı olduğu anlaşıldı. Shimao ünlü Çin Seddi'den daha eskiydi ve tarihi en azından M.Ö. 2.300 yıllarına uzanıyordu.

En azından 4,300 yıllık olduğu anlaşılan antik kentteki uygarlığın M.Ö. 2300'den M.Ö. 1800'e kadar  kesintisiz sürdüğü anlaşılıyor.

Arkeolojik araştırmalar beş yüzyıl boyunca, piramidin etrafında görkemli bir şehir geliştiğini ve 988 dönümlük alanı (400 hektar) kuşatan kentin devrinde dünyanın en büyük şehirlerinden biri yaptığını gösteriyor.

11 Basamaklı Piramit

Piramit, her biri taşla kaplı 11 katmandan oluşmuş toprak bir tepeden oluşuyor. Katmanlar tepeye doğru daralan şekilde sıralanmış. Araştırmacılara göre  devasa piramitin üstüne kerpiçten duvarlı, ahşap sütunlara sahip, devasa bir su deposu olan, çatısı kiremitli saray vardı. Saray girişinin hemen yanında, törenlerin ve siyasi toplantıların yapılabileceği geniş açık meydan oluşturulmuştu.

Şehrin yöneticilerinin yaşadığı anlaşılan sarayların yakınlarında el sanatları üretimi gerçekleştiriliyordu. Arkeologlar, "Şimdiye kadar elde edilen kanıtlar, kademeli piramit kompleksinin sadece Shimao elitleri için bir yerleşim alanı olarak değil, aynı zamanda zanaat veya endüstriyel zanaat üretimi için kullanıldığını gösteriyor" diyorlar.

***

Bu şekilde piramidinin katmanları gösterilmektedir.

a) Piramit ikinci ve üçüncü katmanlarındaki taş payandalarının bir kısmı
b) piramidi süsleyen göz sembolleri
c) toprak altındaki payandaların görünüşü;
d) kazıdan önce piramidin genel görünümü

***

Göz sembolleri ile süslenmiş

Piramit, göz sembolleri ve bir kısmı tamamen, bir kısmı kısmen antropomorfik yüzlerle ile dekore edilmiş. Piramidin gözleri olarak adlandırılan şekillerin neden çiildiği bilinmiyor. Arkeologlara göre bu şekiller, dini inanaçlara uygun olarak piramidi korumak ya da piramide duyulan saygıyı artırmakiçin çizilmiş olabilir.

Piramitle ilgili araştırmalardan elde edilen bilgiler; Antiquity (Antik Çağ: Eski Uygarlıklar) dergisinde "Çevreler merkez olduğunda: Çin'in dağlık yaylalarında Shimao merkezli yönetimin ön çalışması" (When peripheries were centres: a preliminary study of the Shimao-centred polity in the loess highland, China) başlığı ile Li Jaang, Zhouyong Sun, Jing Shao ve Min Li imzalarıyla 22 Ağustos tarihinde yayınlandı.

Piramidal kent Çin'deki ilk medeniyetlerle ilgili bilgileri sarsıyor

Makaleye göre; arkeolojik bulgular, ovalarda MÖ 2. binyılın sonlarında geliştiği varsayılan Çin uygarlığının çok daha uzun zaman önce dağlık yaylalarda başlamış olabileceğine işaret ediyor. Shimao'nun Tunç Çağı yerleşkesindeki son arkeolojik keşifler, geleneksel “çevre” ve “merkez” anlayışına ve Çin uygarlığının ortaya çıkışına dair önceki tezlere meydan okuyor.

Antik Kent çifte savuma duvarına sahipti

Piramitdinve şehir etrafında taştan örülmüş surlar ve kapılar var. Basamaklı piramitin girişinde, sofistike siperlikler [savunma duvarları] olduğu anlaşılıyor. Savunma duvarları hem güvenliği sağlıyor hem de giriş ve çıkışları denetlemeyi sağlıyorlardı.

İnsan kurban edildiğine dair arkeolojik kanıtlar

Shimao'da arkeologlar çok sayıda insan kurbanının kalıntılarını keşfettiler.  Makaleye göre; Dış kapının doğusunda kesilmiş insan kafalarının yer aldığı altı çukur bulundu.  Shimao'da içinde insan kafatasları bulunan çukurların kurban çukurları olduğu sanılıyor. Kurban edilen insanların savaşlarda esir alındığı tahmin ediliyor.

Kurbanların bir kısmnını Shimao'nun kuzeyinde bulunan Zhukaigou adlı başka bir arkeolojik siteden olduğu tahmin ediliyor. Shimao ordusunun komşu bölgeyi fethettiği zannediliyor.  Arkeologlar; "İnsan kalıntılarının morfolojik analizi, kurbanların, Shimao yönetiminin genişlemesi sırasında esir alınan Zhukaigou sakinleri ile ilişkili olabileceğini gösteriyor" diyorlar.

Yapılardaki bloklar arasında yeşim taşları yer alıyordu

Önemli bir arkeolojik keşif de Shimao'daki tüm yapıların blokları arasındaki boşluklara yeşim taşı eserler yerleştirilmesi. Yeşim taşlarının yerleştirilmesi sırasında ritüeller yapılmış olma ihtimali üzerinde duruluyor. Antropologlara göre; "Yeşim nesneler ve insan kurbanı, Shimao'nun duvarlarınının dinsel açıdan manevi güçlerle aşılandığını gösteriyor" olabilir.

arkeolojikhaber.com

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar