Çankırı'da insanımsı bir maymun türü keşfedildi, insansı türlerin köken coğrafyası tartışılıyor

Çankırı'da insanımsı bir maymun türü keşfedildi, insansı türlerin köken coğrafyası tartışılıyor

Çankırı'daki paleolitik kazı alanında 8 yıl önce Miyosen dönemine tarihlenen insanımsı özellikler taşıyan maymunsu türe ait fosilleşmiş kemikler ortaya çıkarıldı. Yaklaşık 8 milyon 700 yıl önce yaşadığı tahmin edilen türe Anadoluvius turkae adı verildi. Kuyruksuz ve dik yürüyebilen Anadoluvius türü insansı türlerin Avrupa’da ortaya çıktığı, Afrika’ya yayıldığı varsayımını destekliyor,

Çankırı'daki Çorakyerler omurgalı Fosil Yatağı'nda 8 yıl önce bulunan maymun kemiklerinin farklı bir türe ait olduğu tespit edilmiş ve insanımsı özellikler taşıyan kuyruksuz maymunsu türe "Anadoluvius turkae" adı verilmişti. Türkiye Maymunu ve Anadolu Maymunu olarak bilinen türe halk arasına Çankırı Maymunu da deniyor.

Söz konusu türle ilgili yapılan son araştırma Communications Biology (Biyoloji İletişimi) dergisinde Ayla Sevim-Erol, D. R. Begun, Ç. Sönmez Sözer, S. Mayda, L. W. van den Hoek Ostende, R. M. G. Martin & M. Cihat Alçiçek imzaları ile 23 Ağustos tarihinde yayınlanan "A new ape from Türkiye and the radiation of late Miocene hominines" (Türkiye'den yeni bir maymun ve geç Miyosen homininlerinin radyasyonu" başlığı ile yayınlandı.

Toronto Üniversitesi’nden Profesör David Begun ve Ankara Üniversitesi’nden Profesör Ayla Sevim Erol liderliğindeki uluslararası araştırmacı ekibinin ortak kaleme aldığı makalede yer verilen bilgilere göre; Türkiye’de bulunan 8,7 milyon yıllık yeni kuyruksuz maymun fosili, insansı türlerin kökenine dair uzun zamandır kabul edilen fikirlere meydan okuyor.. Anadoluvius turkae fosili, Afrika maymunlarının ve ilk insanımsı türlerin dokuz ila yedi milyon yıl önce Afrika’ya göç etmeden önce Avrupa’da ortaya çıktığı hipotezlerini destekliyor.

Anadoluvius turkae adlı kuyruksuz maymunun radyasyon analizi, Avrupa'daki ve Doğu Akdeniz'deki  homininlerin uzun bir geçmişini gösteriyor.

Profesör David Begun, "Bulgularımız ayrıca, homininlerin yalnızca Batı ve Orta Avrupa'da evrimleşmediğini, aynı zamanda muhtemelen değişen ortamlar ve azalan ormanların bir sonucu olarak, orada evrimleşerek ve Doğu Akdeniz'e yayılarak sonunda Afrika'ya dağılmadan önce 5 milyon yıldan fazla zaman harcadığını gösteriyor. Anadoluvius turkae'nin ait olduğu türün üyeleri şu anda sadece Avrupa ve Anadolu'da tespit edilmiştir. Fosilin eksiksiz olması, evrimsel ilişkileri hesaplamak için tasarlanmış bir programa kodlanan birçok karakter ve özelliği kullanarak daha geniş ve daha ayrıntılı bir analiz yapmamıza olanak sağladı. Ayna görüntüleme uygulandıktan sonra yüz çoğunlukla bütün hale geldi. Alın kısmı da vardı ve bu kemik kafatasının tepesine kadar korunmuştu. Daha önce anlatılan fosillerde kafatasının bu kadar kısmı yoktu.” diyor.

****

Anadoluvius ve diğer hominidlerde damağın kesitsel anatomisi (ölçeksiz).

****

 

Araştırmacılar, Anadoluvius’un büyük bir erkek şempanze büyüklüğünde (50-60 kg), bir şempanze için çok büyük ve dişi bir gorilin ortalama büyüklüğüne yakın (75-80 kg) olduğunu söylüyor. Kuru bir orman ortamında yaşıyordu ve muhtemelen zamanının büyük bir kısmını yerde geçiriyordu.

Prof. Ayla Sevim Erol, “Elimizde uzuv kemiklerimiz yok ama çene ve dişlerine, yanında bulunan hayvanlara ve çevrenin jeolojik göstergelerine bakılırsa Anadoluvius’un, büyük maymunların yaşadığı orman ortamlarının aksine muhtemelen nispeten açık koşullarda yaşadığı görülüyor. Daha çok, Afrika’daki ilk insanların yaşadıklarını düşündüğümüz çevrelere benziyor. Güçlü çeneler ve büyük, kalın mineli dişler, kökler ve kök saplar gibi karasal kaynaklardan elde edilen sert gıda maddelerini içeren bir beslenmeyi akla getiriyor.” diyor.

Anadoluvius’la birlikte yaşayan hayvanlar, zürafalar, domuzlar, gergedanlar, çeşitli antiloplar, zebralar, filler, kirpiler, sırtlanlar ve aslan benzeri etoburlar gibi günümüzde yaygın olarak Afrika çayırları ve kuru ormanlarıyla ilişkilendirilen hayvanlardı. Araştırmalar, ekolojik topluluğun yaklaşık sekiz milyon yıl önce Doğu Akdeniz’den Afrika’ya yayıldığını gösteriyor.

Ayla Sevim Erol, “Doğu Akdeniz’deki modern Afrika açık kır faunasının oluşumu uzun zamandır biliniyor ve artık Afrika maymunlarını ve insan atalarını da yeni girenler listesine ekleyebiliriz.” diyor.

Bulgulara göre; Anadoluvius turkae’nin şempanze, bonobo, goril ve ilk insansı türlerin dahil olduğu  evrim ağacının bir dalı olduğu savunuluyor.

Her ne kadar günümüzde Afrika maymunları ve bilinen en eski insanımsı türler sadece Afrika’da türediği varsayılıyorsa da makalenşn yazarları her ikisinin de atalarının Avrupa’dan ve Doğu Akdeniz’den geldiği konusundakş tezlerin daha doğru olabileceğine dikkat çekiyor.

Türkiye'de bulunan Anadoluvius, Yunanistan'da bulunan Ouranopithecus ve Bulgaristan’da bulunan Graecopithecus türleri, anatomi ve ekoloji olarak pek çok ayrıntı açısından bilinen en eski homininlere, yani insanımsılara en yakın grubu oluşturuyor. Yeni bulunan fosiller, bu erken hominin grubunun en iyi korunmuş örnekleri ve grubun Avrupa’da ortaya çıktığı ve daha sonra Afrika’ya yayıldığına dair bugüne kadarki en güçlü kanıtları sunuyor.

****

Taksonlar coğrafyaya bakılmaksızın kronolojik sıraya göre konumlandırılmıştır; taksonların çoğu yalnızca sınırlı bir zaman aralığından bilinmektedir. İstisnalar, daha uzun zaman aralıklarına sahip olan ve kabaca en bol oldukları zamanda konumlandırılmış olan Ekembo ve Sivapithecus'tur, her iki durumda da bilinen zaman aralıklarının yaklaşık ortasındadır. Farklı renkli "su birikintileri" insansı soyları ve/veya evrim aşamalarını temsil eder. Bunlar aynı zamanda geniş ata-torun ilişkilerine sahip, bir şekilde sınırlandırılmış uzay ve zamanda ilgili türlerin havuzları olarak da düşünülebilir. Gerçek ata-torun ilişkilerini tanımlamanın zorluğunu yansıtmak için çizgiler birbirinden ayrılmıştır, ancak bu ilişkiler "su birikintileri" arasında tahmin edilebilir. Mavi su birikintisi taksonları kök insansılardır ve hepsi Afrika ile sınırlıdır. Bu taksonlar arasında Samburupithecus ve Chororapithecus'un ilişkileri, tüm Avrasya taksonlarını ve taç homininlerini içeren dalın dışında bırakılmaları dışında, kladogramlarda çözülmemiştir. Diğer kanıtlar bu taksonların erken maymunların erken veya orta Miyosen radyasyonunun üyeleri olduğunu göstermektedir (metne bakınız). Turuncu su birikintileri, kökenleri muhtemelen orta Miyosen birikintisinden gelen ponginlerdir, ancak burada yer alan taksonlardan herhangi biri olmayabilir (Avrupa ve Türkiye'den bilinen başka bir takson olan Griphopithecus, mavi birikintiye üye olabilir ancak listede yer almamıştır). kladistik analizlere dahil edilmiştir). Her ikisi de pongin olmasına rağmen Ankarapithecus, Sivapithecus ve Pongo tarafından paylaşılan türetilmiş özelliklerden yoksundur, dolayısıyla son iki iki geçiş arasındaki ilişkiyi temsil eden çizgi Ankarapithecus'u iki kez geçer. Üç yeşil gölgeli su birikintisi, burada tanımlandığı gibi hominin sınıflarını temsil ediyor. Dryopithecinler parlak yeşil renktedir; daha genç taksonlar Rudapithecus ve Hispanopithecus, bu üç taksonla yakın akraba ve eski taksonlardan veya bilinmeyen bir taksonun soyundan gelenler olarak tasvir edilmiştir. Açık yeşil su birikintisi, muhtemelen Dryopithecin birikintisinin bir yerinden türemiş olan Balkan ve Anadolu taksonlarını içermektedir. Bu su birikintisinde olası ata-torun ilişkileri tasvir ediliyor. Koyu yeşil su birikintisi taç homininlerini temsil ediyor. Çeşitli soylar bilinmeyen atalardan ayrılıyor, ancak muhtemelen daha eski yeşil gölge birikintilerinden birinin üyesi. Önce goriller ayrışır, ardından şempanzeler ve insanlar gelir. Orrorin ve Ardipithecus, doğrudan bir ata-torun ilişkisini ima etmeden, kardeş sınıf statüleriyle tutarlı bir şekilde tasvir edilmiştir. 

(Görsel ve alt bilgi: Nature dergisi  ilgili makaleden / çeviri: google translate) 

****

Makalede yer alan bilgilere göre;  Balkan ve Anadolu maymunlarının Batı ve Orta Avrupa’daki türlerden evrimleştiği tahmin ediliyor. 

Araştırma, daha kapsamlı verileriyle bu diğer türlerin de hominin olduğuna dair kanıtlar sunuyor ve tüm grubun Avrupa’da evrimleşip çeşitlenme olasılığının daha yüksek olduğu anlamına geliyor.

Alternatif senaryo ise, farklı maymun türlerinin daha önce birkaç milyon yıl boyunca Afrika’dan bağımsız olarak Avrupa’ya yayıldığı ve daha sonra neslinin tükendiği yönündeydi.

Begun, “İkinci senaryo, Avrupa menşei hipotezini kabul etmeyenler arasında favori bir öneri, ancak buna dair hiçbir kanıt yok. Bu bulgular, Afrika maymunlarının ve insanlarının yalnızca Afrika’da evrimleştiği yönündeki uzun süredir kabul gören görüşle çelişiyor. İlk homininlerin kalıntıları Avrupa’da ve Anadolu’da bol miktarda bulunuyor, ancak ilk homininlerin yaklaşık yedi milyon yıl önce orada ortaya çıkmasına kadar Afrika’da hiç kalıntı yok.” diyor.

“Bu yeni kanıt, homininlerin dokuz ila yedi milyon yıl önce Avrupa’da ortaya çıktığı ve diğer birçok memeliyle birlikte Afrika’ya yayıldığı hipotezini destekliyor, ancak bunu kesin olarak kanıtlamıyor. Bu yüzden iki grup arasında kesin bir bağlantı kurabilmek için Avrupa ve Afrika’dan sekiz ila yedi milyon yaş arasında daha fazla fosil bulmamız gerekiyor.”

Kaynak: https://www.sci.new ve nature.com / Çeviride arkeofili.com sitesinin metni esas alınmıştır

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar